Başbakan Erdoğan, Lübnan'daki hükümet krizinin hemen ardından Türkiye'ye gelen Lübnan Başbakanı Hariri ile 2 saatlik bir görüşme yaptı. İl başkanları toplantısında görüşmeye değinen Erdoğan, “Ülkenin yeniden siyasi istikrarsızlığa sürüklenmesine müsaade edilemez” dedi.
Lübnan'da istifalar nedeniyle yaşanan hükümet krizinin ardından Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Başbakan Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara'ya geldi.
Başbakanlık Resmi Konutu'nda yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından Hariri Türkiye'den ayrıldı.
Görüşmede siyasi süreç masaya yatırılırken Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Lübnan'daki milli birlik hükümetinin yeniden tesisi için çaba harcayacağını dile getirdi. Erdoğan'ın görüşmede Lübnan'da etkili olan ülkelerle de temaslara geçilerek bir anlamda “8'li konferans görüşmelerinin” yapılacağını Hariri'ye iletti. Lübnan ve Türkiye'nin yanı sıra bu ülkede etkin olan ABD, Fransa, Suudi Arabistan, Katar, Suriye ve Mısır'ın da katılacağı bir konferans düzenlenmesi ya da bu ülkelerle yoğun temas trafiğinin yapılması kararlaştırıldı.
Lübnan'da 2009 Haziran'ında yapılan seçimlerden sonra milli birlik hükümeti Türkiye'nin de girişimleriyle 6 ay sonra kurulmuştu. Hükümetin başına da Saad Hariri getirilmişti. 30 bakanlı kabinede Hizbullah ve onu destekleyen partiler de yer aldı. Ancak zamanla Hariri'nin, babası Refik Hariri'nin öldürülmesinde Hizbullah'ın rol oynadığı yönündeki iddiaları hükümette gerginliğe neden oldu.
Hariri ile görüşen Erdoğan, Lübnan'daki tüm unsurlarla görüşeceğini iletti. Hizbullah ile doğrudan ya da Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla görüşme yapılması bekleniyor. Türkiye, Lübnan'daki Şiiler üzerinde etkili olan İran, bu ülkeyle zaman zaman gerginlikler yaşayan Suriye ve Katar ile öncelikli olarak temasa geçti.
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda da Hariri ile görüşmesine değinen Erdoğan şöyle konuştu:
“Yakın tarihte büyük acılar ve yıkımlar yaşamış olan Lübnan halkının yaraları henüz tam olarak sarılmış değil. Hal böyleyken, ülkenin yeniden siyasi istikrarsızlığa sürüklenmesine müsaade edilemez. Tarafların tam bir sorumluluk bilinciyle hareket etmesine ve Lübnan'ın ortak çıkarlarını her türlü mülahazadan üstün tutmalarına ihtiyaç vardır.Türkiye olarak, önümüzdeki dönemde üzerimize düşeni yapmayı ve gerekli tüm girişimler içinde aktif biçimde yer almayı sürdüreceğiz. Lübnan'da tüm taraflarla diyalog kurabilen bir ülke olarak, biz, kardeşimiz Lübnan'ın huzur, istikrar ve emniyet ortamına kavuşmasını güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.”