Hakim karşısında devlet sırrı sözkonusu olamaz

Haber Merkezi
00:005/01/2010, Salı
G: 5/01/2010, Salı
Yeni Şafak
Hakim karşısında devlet sırrı sözkonusu olamaz
Hakim karşısında devlet sırrı sözkonusu olamaz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki aramanın yasaların gereği olduğunu belirterek, "Herhangi bir zorlama değil. Hakim karşısında devlet sırrı söz konusu değildir. Bunu kurumlar arası çatışma olarak yansıtırsak, yanlış olur" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Tecrübe Konuşuyor" programında gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Son zamanlarda yaşanan gelişmelerle ilgili "kurumlar arasında çatışma var" görüşlerine katılmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Bu söz konusu değil. Samimi olarak söylüyorum. Bazen üstünü kaparsınız ve inandırmak için bu yönde konuşursunuz. Öyle söylemiyorum. Bunu söyleyenler Türkiye'nin yakın siyasi tarihini hiç yaşamamış gibi konuşuyor... Çeşitli yetki yorumlarındaki farklılıklardan dolayı sorunlar olabilir, ama buna çatışma denmez" dedi. Anayasa'da 1980 yılından bu yana değişiklikler yapılarak Türkiye'nin standartlarının sürekli yükseltildiğini anlatan Gül, bu süreçte "adaptasyon sıkıntısı çekildiğini" ifade etti.


Yasa neyi emrettiyse o

Kozmik Oda'da yapılan aramanın "kurumlar arası çatışmanın bir göstergesi" olmadığını kaydeden Gül sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasaların emrettiği neyse o oluyor. Şüpheli bir davranış söz konusu olmuş, savcılar bununla ilgilenmişler. Bağımsız yargı çerçevesinde soruşturma devam ediyor. Birkaç sene önceki yasal yapımız askeri mahkemelerin, sivil mahkemelerin baktığı olayları farklı şekilde tasnif ediyordu. Şimdi yasa değişikliği ile bugünkü geçerli nizam bu oldu. Bu yasa çerçevesinde bağımsız yargı, hakim karşısında devlet sırrı söz konusu değildir. 'O fotokopi alamaz...' Bunun kuralları bellidir. Orada inceleme yapar ve buna da herkesin saygısı var."


Türkiye artık normalleşiyor

Gül, bugün yaşananların "normalleşme" olduğunu ifade ederek "Bunlar yapılırken hatalar, yanlışlar olabilir. Gizli bilgilerin yayınlanması gibi yanlışlıklar düzeltilmeli" diye konuştu. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin çok güçlü bir ordusu olduğunu ve bununla gurur duyulduğunu belirtirken, "Bu hepimizin dikkatle koruması gereken ve övünmesi gereken bir kurumdur" dedi. Problemleri görmezden gelme ve tehditleri gözardı etme anlayışı içinde olmadığını vurgulayan Gül, Türkiye'nin doğru yönde güçlenerek ilerlediğini, çevresine ilham kaynağı olduğunu dile getirdi.


Darbe iması saygısızlıktır

"Cumhurbaşkanı olarak, 2010 yılında artık Türkiye'de bir askeri darbe olmadığı ihtimalini söyleyebilecek rahatlık içinde misiniz?" sorusuna "Böyle bir şey asla söz konusu olamaz. Bu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı da saygısızlık olur. Yanlış arzular olabilir ama böyle bir şey asla söz konusu olmaz" cevabını verdi. Cumhurbaşkanı seçimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamanın hatırlatılması üzerine, Gül, "Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, prensibim geçmişle ilgilenmemek. Hepimiz işimizi düzgün yapalım"dedi.


Tarihi fırsata inancım tam

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Terör ile ilgili tarihi fırsat olduğuna inancım sürüyor. Bölge şartları uluslararası konjonktür buna müsait. Teröre burada yer yok. Bunu ben görüyorum. Herkes bunu görecektir. İşbirliği olacak. İrade ortaya kondu. Ayrıca, terör örgütü elebaşı yakalandığında büyük fırsat yaşandı sorunun çözüme ilişkin” dedi. Gül, parti kapatmalarına ilişkin, parti kapatmanın doğru olmadığı tekrarlayarak, “Partiler yanlış yapmaz onların mensupları yanlış yapar. Doğru olan şey suç işleyenlerin cezalandırmaktır” dedi.


Kafkaslar'daki duvarı yıkalım

Cumhurbaşkanı Gül, 'Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde büyük umutlar doğdu, fakat umutlar sönmeye başladı. Siz ne düşünüyorsunuz?' sorusuna karşılık, diplomaside 'sessiz diplomasi' diye bir tanım bulunduğunu, burada da 'sessiz diplomasi'nin çok aktif olduğunu söyledi. 'Sessiz diplomasi derken dondurmak değil, donmuş problemleri biz şimdi ortaya çıkarıyoruz. Çünkü donmuş problemler, birden bire sıcak problemler haline dönüşüyor. Bazen çok aleni konuşarak, duyurarak bazı işler zor oluyor. Yapılacak işler yapılamaz oluyor. Bu işte ben önemli zaman kısıtlamaları olduğunun farkındayım. O yüzden bu işe çok gayret sarf etmek gerekir. Sadece Türkiye değil, gayret sarf eden de çok ülke var. Başta Rusya olmak üzere.'

Gül, 'Bu bölgenin, bütün Kafkas bölgesinin istikrar, huzur ortamı olması, büyük bir işbirliği alanına dönmesi çok önemli. Hangisine giderseniz gidin, kendinizden bir parça bulursunuz bu ülkelerde. Kafkasları doğu ile batıyı ayıran bir duvar olmaktan çıkarmak için çok çalışmak gerekiyor. Donmuş meseleleri kendi haline terk ederseniz nelerin olduğunu görüyorsunuz' diye konuştu.


Ruhban Okulu'na Batı Trakya şartı

Cumhurbaşkanı Gül, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması konusunda, Batı Trakya'daki Türk azınlığını gündeme getirerek, “Sizin çok yakınınızda, başka bir ülkede kalan azınlığınız, onların temel hak ve hürriyetleri kayıt altına alınmış olmasın rağmen, ve AB'ye tam üye olmalarına rağmen, eğer orada çok büyük sorunlar söz konusu olursa o zaman siz yapmayı çok arzu ettiğiniz şeyi yapamaz duruma gelebiliyorsunuz” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, 'Gayrimüslim vatandaşlarımızın ülkelerinde herhangi bir şekilde sıkıntı çekmesini, öz yurdunda kendisini garip hissetmesini istemem tabii ki. Dolayısıyla onların sorunlarıyla da uğraşacağız' dedi.