Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, son yaşanan küresel kriz ile birlikte etik konusunun tartışılmaya başlandığını belirtti ve ekledi: Etik davranış maddi manevi kârlıdır. Bunu garantiye alan bir düzenleme yapılması gerekiyor
Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nce (STEAM) düzenlenen 'Özel Sektör ve Etik Arenası'nda konuşan SPK Başkanı Vedat Akgiray, 2007'den bu yana kökleri daha da eskiye giden bir kriz yaşandığını belirterek, bu krizin etik konusunda birçok şeyin sorgulanmasına yol açtığını ifade etti. SPK Başkanı, şöyle konuştu: 'Etik konusunda uluslararası sermaye piyasa düzenleme çevrelerinde kabul görmeye yakın yaklaşım şu. 'Etik kuralları biz kimseye dikte edemeyiz. Etik kuralların ne olduğu malum. O kurallar bizim düzenleyici otoritenin ve bize uyması gerekenlerin rehberi olsun. Biz ona uygun düzenlemeler yapalım.' Bu şekilde yaklaşım var. Dolaylı yoldan etik bakımdan kabul edilebilir bir sonucu mükafatlandıran, tersini cezalandıran en azından mükafatlandırmayan bir düzenlemeler kümesi oluşturmak' Zor bir iş. Yapılabilecek mi? Yapılması gerekiyor.'
İnsanların sermaye piyasalarında para kazanmak için rol aldığını, dolayısıyla finansal yönetiminin servetini maksimize etmek amacını taşıdığını kaydeden Akgiray, 'Bunu nasıl yaparsak yapalım, kanunlara uyalım, kimsenin hakkını yemeyelim yeter' denildiğini ve etik konusunun son zamanlara kadar gündeme gelen bir başlık maddesi olmadığını vurguladı.
Çok büyümüş bazı kurumların batmalarına müsaade etmenin veya batmamalarını sağlamanın bir maliyeti olduğunu, bunun etik olarak kabul edilebilir sonucu bulunmadığını kaydeden Akgiray, bu kurumların yöneticilerinin çoğunda kötü niyetin izinin dahi olmadığını ancak kurumsal çatı altında kararlar alınırken etik anlamda yanlış işler yapılabildiğini dile getirdi. Akgiray, gündemlerindeki etik konularını ise 'muhasebe oyunları, kazanç yönetimi, yanıltıcı olarak, bir sürü doğruyu sıralayarak 800 sayfalık rapor hazırlayarak insanları yanlış şeye inandırmak, örtülü kazanç, manipülasyon, üst yöneticilere aşırı maaş ve prim, rüşvet, hediyeleşme, vergi kaçakçılığı, kompleks kontratlarla enstrümanlar dizayn ederek risk transferi yapmak' şeklinde özetledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, etik davranışın nasıl sağlanacağı konusunun önemli bir sorun olduğunu belirterek bu aşamada tüketici haklarının maksimum korunması ile etik davranışın sağlanabileceğini belirtti. Şimşek, “Her bireyin başına etik zabıtası koyamayacağımıza göre olaya genel bakmalıyız. Tüketicinin korunması ve rekabetle etik dışı davranışların sürdürülmesi imkansız hale gelir” dedi. Şimşek şöyle devam etti: “Burada eğitimin de büyük önemi var. Kayıt dışı çalışmaları sürdüren işletmelerde çalışanların eğitim seviyesi yükseldikçe çalışanların şirketin yanlış işlerini ilgili mercilere iletmeleri çok yüksek olasılıktır. Bir işletme etik davranıyorsa itibarı yükselir ve çok daha kaliteli, nitelikli müşteriler de çeker. Şirketin etik prensipler içinde davranıp davranmaması, risk analizinde önceliklendirilip önceliklendirilmemesinde de belirleyici olacaktır.'
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, ticari işlemlerde yetkin düzenlemeler olması gerektiğine dikkat çekti. Zachau, Türkiye'nin etik alanda 3 noktada önemli gelişme kaydettiğine dikkat çekti. Hazırlanan ticaret kanunun, kamu ihale kanununun ve kayıt dışılıkla mücadelenin önemine dikkat çeken Zachau, "Herkesin her istediğini yapabilmesi iyi değildir, ticari işlemlerde yetkin düzenlemeler olmalı" diye konuştu. Ticaret Kanunu'nun en başta beklenen reformlardan biri olduğuna dikkat çeken Zachau, "Bu yasanın çıkması hesap verilebilirliğin altını çizecek, mali raporlamayı ve küçük pay sahiplerinin haklarının korunmasını sağlayacak" değerlendirmesinde bulundu. Kamu satın almalarının da ciddi etik değerleri gerektirdiğini belirten Zachau, sağlanacak şeffaflıkla daha fazla yatırımcının Türkiye'ye çekilebileceğini ifade etti.