Direnenlere, demokrasi nedir gösterelim

Aa
00:007/09/2010, Salı
G: 7/09/2010, Salı
Yeni Şafak
Direnenlere, demokrasi nedir gösterelim
Direnenlere, demokrasi nedir gösterelim

AK Parti Bursa mitinginde konuşan Başbakan Erdoğan, “Yargıyı siyasallaştırıyor' iddiasıyla vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlere, yargının demokratikleşmesine direnenlere, gerçek demokrasi nedir gösterelim diyoruz. Yürütmeye seçim yasaklarını hatırlatıp, kendileri 'hayır' propagandası yapan yargı bürokrasisi artık haddini de, hukukunu da bilsin istiyoruz' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Yargıyı siyasallaştırıyor' iddiasıyla vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlere, yargının demokratikleşmesine direnenlere, gerçek demokrasi nedir gösterelim diyoruz. Yürütmeye seçim yasaklarını hatırlatıp, kendileri 'hayır' propagandası yapan yargı bürokrasisi artık haddini de, hukukunu da bilsin istiyoruz' dedi.

Erdoğan, partisinin Fomara Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuştu. 24 Temmuz 2010'da Bingöl'de halk oylaması için mitinglere başladığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, bugün Bursa'da 39. mitingi yaptıklarını söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

'Kardeşlik dedik, birlik dedik, bütünlük dedik. İstanbul'da yarım milyon kardeşimizle tüm Türkiye için ufuk dedik, vizyon dedik, hak dedik, adalet dedik. Bugün Bursa'da adalet diyoruz, hukuk diyoruz, özgürlük diyoruz, ileri demokrasi diyoruz, 'evet' diyoruz.

'Yeter' diyoruz. Hukuksuzluğa artık yeter, yargıda siyasallaşmaya artık yeter, üstünlerin hukukuna artık yeter. Merhum Adnan Menderes gibi haykırıyoruz. 'Yeter söz milletindir' diyoruz. AK Parti olarak haykırıyoruz, 'yeter söz de, karar da, yetki de milletindir' diyoruz. Artık bu ülkeye çeteler yön vermesin diyoruz. Karanlık senaryolarla bu ülkenin ufku karartılmasın diyoruz. 27 Mayıslar yaşanmasın, 12 Eylüller bir daha olmasın diyoruz. 12 Martlar, 28 Şubatlar bu ülkeye istikamet çizmesin diyoruz. Bürokratik oligarşi artık bitsin diyoruz. Tek yürek halinde 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyoruz.

Millet adına yetki kullanan ama millete hesap vermeyen sorumsuzların millete bedel ödetmesi artık sona ersin diyoruz. 'Yargıyı siyasallaştırıyor' iddiasıyla vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlere, yargının demokratikleşmesine direnenlere, gerçek demokrasi nedir gösterelim diyoruz. Yürütmeye seçim yasaklarını hatırlatıp, kendileri 'hayır' propagandası yapan yargı bürokrasisi artık haddini de, hukukunu da bilsin istiyoruz. Sürekli kuvvetler ayrılığından bahsedip yürütmeyi ve yasamayı kuşatma altına almak isteyen çarpık anlayışlar artık son bulsun istiyoruz. Siyasi parti gibi hükümete laf yetiştirip sonra da yargının siyasallaşmasından bahseden bürokratlar çağdaş demokrasi nedir, hukuk devleti nedir? Anlasın istiyoruz. İçlerindeki yanlışlıkları görmezden gelip de siyasi iktidarla uğraşmayı adet haline getirenlere milletimiz en güzel cevabı versin istiyoruz.'


-'13 EYLÜL HUKUKUN ÜSTÜN OLDUĞU BİR TÜRKİYE OLACAK”-

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, '13 Eylülde çetelerin üstün olduğu bir Türkiye değil, yasaların, hukukun üstün olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde milleti hor görenlerin değil, milletin egemen olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde statükodan, vesayetten arınmış bir Türkiye olacak' dedi.

Erdoğan, Fomara Meydanı'nda partisince düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, 12 Eylül Pazar günü yapılacak halk oylamasında vatandaşlardan 'evet' oyu vermelerini istedi.

Bugün Bursa'da son mitingi yaptıklarını belirten Erdoğan, Bursa'nın 'bitişin değil, başlangıcın', 'tükenişin değil, şahlanışın', 'ümitsizliğin değil, umudun', 'batışın değil, doğuşun' şehri olduğunu dile getirdi.

Konya'da Selçuklu Devleti'nin üzerinde güneş batarken, o güneşin Bursa'da yeniden doğduğunu kaydeden Erdoğan, Selçuklu Devleti'nin kapanırken, Osmanlı Devleti'nin Bursa'da yepyeni bir dünyanın kapılarını açtığını söyledi. Bursa'nın Osmanlı Devleti'ne başkentlik yaptığını hatırlatan Erdoğan, bu ilin Osman Gazi, Orhan Gazi, Murat Hüdavendigar, Yıldırım Beyazıt'ın şehri olduğunu ifade etti.

Bursa'nın aynı zamanda cumhuriyetin modern bir şehri olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bu ilde final mitingini yaptıklarını anlattı. Türkiye ve Türk Milleti için yeni bir başlangıç yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, Mevlana'nın 'dünle gitti cancağızım, düne ait ne varsa şimdi artık yeni şeyler söylemek lazım' sözünü hatırlatarak, Bursa'da şimdi yeni bir yolculuğa başladıklarını söyledi. Erdoğan, bu yolculuğun aydınlık, büyük, itibarlı Türkiye yolculuğu olduğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

'13 Eylülde çetelerin üstün olduğu bir Türkiye değil, yasaların, hukukun üstün olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde milleti hor görenlerin değil, milletin egemen olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde statükodan, vesayetten arınmış bir Türkiye olacak. 13 Eylülde üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir Türkiye olacak. 13 Eylülde kardeşliğini pekiştirmiş, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye olacak. 13 Eylülde bölgesinde, dünyada daha güçlü, daha etkin bir Türkiye olacak. 13 Eylül'de darbe Anayasasından biraz daha arınmış bir Türkiye olacak. 13 Eylülde Türkiye daha demokratik, daha da özgür olacak. 13 Eylülde AK Parti kazanmayacak, Türkiye kazanacak.

Önceki gün Kadir Gecesi'nde Karadağ'ın başkenti Podgorica'da sessiz sedasız bir açılış gerçekleşti. Fatih Sultan Mehmet, Balkanlara ulaştığında şehitlerimiz için bir mezarlık yaptırdı. O mezarlığa bir de cami inşa edildi, Nizam Camisi. 1931 yılında Kadir Gecesi'nde teravih namazından sonra ibadete kapatıldı. Yıllarca oradaki Müslümanlar o camiyi yeniden ibadete açmak istediler ama yapamadılar. Geçtiğimiz pazar akşamı, Kadir Gecesi'nde 79 yıl sonra Nizam Camisi'ni onararak ibadete hazır hale getirdik ve çok şükür tekrar ibadete açıldı. Fatih Sultan Mehmet'in, O'nun güzel askerlerinin, şehitlerimizin ruhunu şad ettik.'

Başbakan Erdoğan, AK Parti Hükümeti döneminde dünyanın bir çok bölgesinde ata yadigarlarını yalnızlıktan, terk edilmişlikten, harabelikten kurtardıklarını da ifade etti.


-'12 EYLÜL'DE 'EVET' DİYEREK TÜRKİYE'YE YENİ UFUKLAR AÇACAĞIZ”-

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişik paketine ilişkin, 'Bu anayasa leblebi, çekirdek, kayısı, fındık anayasası değil' dedi.

Erdoğan, Fomara Meydanı'nda partisince düzenlenen mitinginde konuştu.

Türkiye'nin son dönemdeki dış politikadaki başarılarını anlatan Erdoğan, 'Çünkü tarihin bize emrettiği budur. Çünkü kültürümüzün bize yüklediği budur. Çünkü bizim asil medeniyetimizin, sevgi medeniyetimizin gereği budur. Çünkü bize vagon olmak yakışmaz. Bize lokomotif olmak yakışır. Osman Gazi'nin bizden beklentisi budur, Orhan Gazi'nin bizde görmek istediği budur. Biz büyük düşünmek, büyük adımlar atmak zorundayız. Bize küçük düşünmek yakışmaz' diye konuştu.

Türkiye'nin son 8 yılda ilkleri yaşadığını ifade eden Erdoğan, AK parti iktidarında ulaştırma, eğitim alanlarında tüm Cumhuriyet tarihinde yapılanlardan daha fazlasının gerçekleştirildiğini söyledi. Erdoğan, borç ödemesi, enflasyon mücadele ve ekonomik büyümede önemli aşamalar alındığını vurguladı.


-BURSA'YA HIZLI TREN MÜJDESİ-

Ülkeyi hızlı trenle tanıştırdıklarını dile getiren Erdoğan, Bursa-Bilecek yüksek hızlı tren yolunun ihalesine 18 Ekimde çıkılacağını, sürecin başlayacağını ve Bursa'nın hızlı trene kavuşacağını bildirdi.

Yapılanları yeterli bulmadıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'ye çok daha fazlasını kazandırmak zorunda olduklarını söyledi. Erdoğan, 'Türkiye'yi her alanda birinci sınıf yapmak zorundayız, her alanda şaha kaldırmak zorundayız. 12 Eylül'de 'evet' diyerek işte bunu başaracaksınız. 12 Eylül'de 'evet' diyerek Türkiye'ye yeni ufuklar açacaksınız' dedi.

Erdoğan'ın, 'Üreten Türkiye'ye, daha fazla ihracata, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeye, pasaportumuzun itibarına, Türk Lirası'nın saygınlığına, gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Türkiye'ye 'evet' mi?' sorularına alandakiler 'evet' yanıtını verdi.


-'İKİ BAYRAMI BİRLİKTE YAPACAĞIZ'-

Başbakan Erdoğan, mitinge katılanlardan, alandan ayrıldıklarında duyduklarını duymayanlara, bildiklerini bilmeyenlere anlatmaları istedi.

Kendisinin bayramda ilçe ilçe dolaşacağını, halkla bayramlaşacağını, 'özel bayramlaşma' yapmayacağını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

'Niye çünkü bu bizim için farklı bir bayram. İnşallah iki bayramı birlikte yapacağız. Bursalı hanım kardeşlerim, beyefendi kardeşlerim durmayacağız. Zira bu anayasa leblebi, çekirdek, kayısı, fındık anayasası değil. Anamuhalefetin lideri Malatya'ya gidiyor 'bu anayasada kayısı var mı' diyor, Giresun'a gidiyor 'fındık var mı' diyor. Böyle gayri ciddilik olur mu?'


-'TAHRİKLERE KAPILMAYIN'-

Bursa'nın Türkiye'nin özü, özeti olduğu olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bursa'da barış, huzur, geleceğe huzurla yürüyen bir Bursa var. Öyleyse bugünlere kardeşlikle gelen Bursa geleceğe de kardeşlikle yürüyecektir. Hiç şüphemiz yok. Her bir Bursalı kardeşimden rica ediyorum, tahriklere kapılmayın, kirli oyunlara alet olmayın, kışkırtmalara kulak asmayın. İnegöl'de yaşananlar kirli bir provokasyondur, Dörtyol'da yaşananlar kirli bir tahriktir. Biz 73 milyon olarak olarak şanlı tarihi birlikte yazdık. Gelecek destanını da inşallah hep birlikte yazacağız.

Çok kirli oyunlar oynanıyor. Çok kirli tezgahlar kuruluyor. İşe Dörtyol'da meydana çıkanları gördünüz değil mi? Kimin kimlerle iş tuttuğunu öğrendiniz değil mi? İnternete düşen yüksek yargıdaki o telefon görüşmelerini gördünüz değil mi? Kimlerin kimlerden medet umduğunu gördünüz değil mi? İşte TBMM ve ardında meydanlarda hangi partilerin birbiriyle 'hayır cephesi' oluşturduğunu gördünüz değil mi? Bunlar hayatta bir araya gelemezler, şimdi nasıl bir araya geldiler. Kim var bu hayır cephesinde CHP, MHP, BDP, Türkiye Komünist Partisi, İşçi Partisi, YARSAV var. Bunlar akşam yatarken başka, sabah kalkarken başka konuşur.'



-'CHP AFİŞ BASTIRACAK PARA BULAMIYORSA GENEL SEKRETERİNİ SORGULASIN”-

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'CHP Genel Başkanı, eğer afiş bastıracak para bulamıyorsa gitsin kendi genel sekreterini sorgulasın. Eğer oradan da cevap alamazsa Anayasa Mahkemesi'ne gitsin. CHP'nin paralarının nereye harcandığına, Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Gayet güzel bir şekilde belgeledi. Hazine'nin CHP'ye yaptığı yardımdan bir trilyon lira yolsuzluğun hesabını versin CHP' dedi.

Erdoğan, Bursa Fomara Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde konuştu.

Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin TBMM'de kabul edilmesinin ardından medyada '411 el kaosa kalktı' başlığının atıldığını anlatan Erdoğan, 'Hani siz özgürlükçüydünüz? Hani siz demokrattınız? Hani siz, hak hukuk, bunları tanıyordunuz? Nasıl olur da yasama organının aldığı bu karara, milletin vekillerinin o kalkan ellerine sen 'Kaosa kalkan el' dersin' diye sordu.

Değişikliğin CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşındığını, iptal davasının altında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın da imzasının olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

'Eski genel başkan, bugün açıklama yapmış. 'Eğer evet çıkarsa Türkiye bölünür.' Senin hayatın zaten hep bunlarla geçti. Bir kasetle duman oldun gittin. Söylemeyecektim, konuşmayacaktım, en sonunda konuşturttu. 'Evet' ile Türkiye bölünürmüş...

Ya sen bu milletin iradesinden 'evet' çıkarsa nasıl olur da Türkiye bölünür dersin? Bunların milli iradeye bakışı bu. Bunların milli iradeye saygısı yok. Yıllarca hep bunu söylediler. 'Eğer AK Parti kazanırsa rejim tehlikededir' dediler. Ne oldu? Tehlike mi var? Herkes huzur içinde. Türkiye dünyada saygın bir ülke haline geldi. Sana ne oluyor? Millet, millet... Millet, bu partinin istikametini, rotasını benim aziz milletim çizdi. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletin. Bitti. Bunlar ne derse desin.'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 'Başörtüsü meselesini ben halledirim' dediğini belirten Erdoğan, vatandaşlara 'İnandınız mı' diye sordu.

Deniz Baykal'ın genel başkanlığı sırasında, İstanbul Gazi Mahallesinde çarşaflı vatandaşlara CHP rozeti takıldığını hatırlatan Erdoğan, 'Bir hafta sürmedi, çarşaflı kardeşimizi otobüsten attılar. Bunların cemaziyelevveli bozuk. Bunlar bunu hazmedemezler. Hemen arkasından Mersin'de de aynı şeyi yaptılar. Hatırlayın' dedi.

Erdoğan, miting meydanında kendisini dinleyenler arasında, çarşaflılar, başörtülüler, başı açıklar bulunduğuna işaret ederek, bunun, partisinin zenginliği olduğunu söyledi. Erdoğan, 'Ama bunların buna tahammülü yok. Tahammülü yok. Bırak ya, bırak. Saygılı ol. Olamazlar' ifadesini kullandı.


-'BUNLARDA DÜRÜSTLÜK YOK'-

Kılıçdaroğlu'nun Ankara'da başka, İzmir'de bir başka; Tunceli'de başka, Kayseri'de bir başka konuştuğunu ifade eden Erdoğan, 'Bunlarda dürüstlük yok' dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

'(Bir çalışma yaptırıyoruz) dediler. Neymiş? Kendi Parti Meclislerindeki bir arkadaşlarına görev vermişler. Ne yapıyormuş? Tasarımcılarla görüşüyormuş. Ya ne bu kadar uğraşıyorsun, Olgunlaşma Enstitüsüne güvenip? Nasıl bağlanırmış, başın altından mı bağlanır, arkadan mı bağlanır, şöyle mi bağlanır, böyle mi bağlanır... Bunlarla uğraşıyorsun da diğer kızlarımızın askılı mı olsun, askısız mı olsun, streç mi olsun, şalvar mı olsun, bunlarla da uğraşıyor musun? Böyle saçmalık olur mu? Bırak, insanlarla uğraşma. Bir toplumun genel ahlak kuralları içinde, herkes nasıl tercihi varsa o tercihini yapsın. Kimisi inancına göre giyinir, kimisi geleneğine göreneğine göre giyinir, kimisi farklı düşünür vs. Bir taraftan 'Özgürlükçüyüm' diyeceksin ama insanların özgürlük alanına müdahale edeceksin. Asla, bizde bu yok.'


-'İNŞALLAH 12 EYLÜL'DE ÖZGÜRLÜK KAZANACAK'-

Başbakan Erdoğan, 'İnşallah 12 Eylülde özgürlük kazanacak' ifadesini kullanarak, 'Bu özgürlük mücadelesini anlamayanlar özgürlük kavgasını veremezler. Bunlar özgürlükleri kısıtlanmayan insanlar olduğu için bunu anlayamazlar' diye konuştu.

Bağımsız ülkücülerin, MHP Kurucular Kurulunun değişikliğe 'evet' oyu vereceklerini açıkladıklarını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ise bu kişiler için 'uşak' dediğini söyleyen Erdoğan, şöyle dedi:

'Çünkü MHP Genel Başkanı, o bağımsız veyahut 12 Eylül'de Mamak'ta, değişiklik yerlerde, o ıstırabı, o darbe anayasasının kurulduğu, kararının verildiği dönemde, darbenin yapıldığı dönemde çileyi çekenlerden değil ki, şu andaki yönetim. Çileyi çekenler başka, şu anda 'Ülkücüyüm' diyerek, kalkıp onlara 'uşak' diyenler başka. O ıstırabı, o çileyi çekenler, 'Biz darbe anayasasına hayır diyoruz' diyorlar.'

Üniversitelere başörtüsüyle girilmesine imkan tanıyan değişiklik sırasında MHP ile birlikte hareket ettiklerini belirten Erdoğan, 'Bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürenlerle sen şimdi nasıl beraber oluyorsun? TKP, İP, BDP ile nasıl beraber oluyorsun? Bir de tabii iftira kampanyalarını başlattılar. Bu iftira kampanyaları da tutmadı, tutmayacak' diye konuştu.


-'DOKUNULMAZ OLANLAR ÇOK'-

Kılıçdaroğlu'nun 'Dokunulmazlıkları kaldırın, bu Anayasa değişikliğine 'evet' diyelim' açıklamasında bulunduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

'Bu ne demek biliyor musunuz? Bu ne anlama geliyor? Demek ki, CHP bu Anayasa değişikliğine tamamen inat olsun diye karşı çıkıyor. Demek ki, CHP bu Anayasa değişikliğine tamamen şahsi hırslarından dolayı karşı çıkıyor. Demek ki, CHP bu Anayasa değişikliğine tamamen keyfi olarak karşı çıkıyor. '26 maddede sorun yok.' Bu, bu demektir. 'Aslında evet diyeceğiz ama inadımızdan hayır diyoruz' demektir. Bu, Anayasa değişikliğini pazarlık konusu yapmaktır. Bu, CHP'nin bir kez daha suç üstü yakalanmasıdır.

Dokunulmazlığı, oturalım konuşalım ama, sadece milletvekilleri için değil. Bu ülkede dokunulmaz olanlar çok. Yargıyı konuşalım, silahlı kuvvetleri konuşalım, tüm memurları konuşalım. Oturalım, kimi ne kadar dokunulmaz yapacağız, kararı verelim ama buna gelmiyorsunuz, sadece milletvekilleri diyorsunuz. Bu, ülkede siyaseti yozlaştırmaktır. Bu, ülkede siyasetçiyi birileri elinde şamar oğlanı haline dönüştürmektir. Dünyanın hiçbir yerinde buna benzer siyaset anlayışı yoktur.'


-'AFİŞ BASTIRACAK PARA BULAMIYORSA'-

AK Parti'nin referandum kampanyası için yaptığı harcamaların sorgulandığını, 'Parayı nereden buluyorsunuz' diye sorulduğunu belirten Erdoğan, partisinin kurulduğundan bu yana, bütün gelir ve giderleri, bağışları, Hazine yardımlarını internet sitesinden açıkladıklarını ifade etti.

Diğer partilerde aynı uygulamanın olmadığını söyleyen Erdoğan, AK Parti gibi, CHP, MHP ve BDP'nin de Hazine yardımı aldığına işaret etti. Referandum kampanyasını da bu paralarla sürdürdüklerini bildiren Erdoğan, 'CHP Genel Başkanı, eğer afiş bastıracak para bulamıyorsa gitsin kendi genel sekreterini sorgulasın. Eğer oradan da cevap alamazsa Anayasa Mahkemesi'ne gitsin. CHP'nin paralarının nereye harcandığına, Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Gayet güzel bir şekilde belgeledi. Hazine'nin CHP'ye yaptığı yardımdan bir trilyon lira yolsuzluğun hesabını versin CHP. Aramızdaki fark bu. Siz, bir defa yolsuzlukla yakalandınız, 1 trilyon ama AK Parti'nin kitabında bu yok. Farkımız bu' diye konuştu.

AK Parti'de mücadelenin bireysel olarak değil, kolektif olarak verildiğini belirten Erdoğan, bütün parti örgütünün tüm Türkiye'de, elinde ne var ne yoksa, hepsini ortaya koyarak mücadele yürüttüğünü ifade etti.


-'BU AK PARTİ PROJESİ DEĞİL'-

Erdoğan, referandumda milletin, partilere değil kendisine oy vereceğini belirterek, 'Pazar günü AK Parti'ye, CHP'ye, MHP'ye, diğer partilere değil, sadece ve sadece kendinize oy vereceksiniz. Pazar günü kazanan partiler değil, siz olacaksınız. Pazar günü kazanan AK Parti değil, çocuklarınız olacak, gençler olacak. Hangi partiye oy vermiş olursanız olun, hangi partiye gönül vermiş olursanız olun. CHP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum, MHP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum, BDP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bu AK Parti projesi değil' diye konuştu.

Referandum paketine, Saadet Partisi'nin, BBP'nin, işçilerle ilgili iyileştirmeler getirdiği için Hak-İş'in, memurlarla ilgili iyileştirmeler getirdiği için yetkili konfederasyon Memur-Sen'in 'evet' dediğine işaret eden Erdoğan, 'Aynı şekilde, Türkiye genelinde, TOBB, Ekonomik ve Sosyal Konsey sebebiyle, başkanları açıklamasını yaptı, o da buna 'evet' dediğini ifade etti. Birçok odalar, bu noktada olumlu yaklaşımlarını ortaya koyuyorlar. Bu neyi gösteriyor? Bu bir millet projesidir, millet. Çünkü bir tarafta darbe anayasası var, bir tarafta millet anayasası var' ifadelerini kullandı.

Vatandaşlardan, '12 Eylülde vicdanlarıyla hareket etmelerini, sandığa giderek oy kullanmalarını' isteyen Erdoğan, 'Hakkınıza mutlaka sahip çıkın. Demokrasiye sahip çıkın' dedi.


-'EĞER YÜREĞİN VARSA ÇIKAR CÜBBENİ ÇIK MEYDANA”-

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in adli yıl açılış törenindeki konuşmasını eleştirerek, 'Kendileri eleştirildiği zaman isyan ama Anayasa Mahkemesi'ni ve şu anda halka giden bir metni kalkıyor bir siyasi gibi eleştiriyor. Bu nasıl bir yaklaşım? Eğer yüreğin varsa çıkar cübbeni çık meydana. Emekliliği bekleme' dedi.

Partisinin Bursa Fomara Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap eden Erdoğan, referanduma sunulacak Anayasa değişikliğinin millet projesi olduğunu ifade etti.

Devletin milletle el ele tutuştuğunu, çocuk haklarını daha güçlü koruduklarını, kadın haklarını çok daha ileri seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Erdoğan, 'Bursalı hanımlardan fire istemiyorum' dedi.

Erdoğan, Anayasa değişikliğinin getirdiği yenilikleri anlatarak, dünyada anayasa mahkemesine üye seçimine parlamentonun katılmadığı yer olmadığını söyledi. HSYK'nın üye sayısının 22'ye çıkarılacağını da belirten Erdoğan, 'Fakat Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu rahatsız, çünkü Bursa'nın İnegölünden, Kestelinden, Mudanyasından, Gemlikinden HSYK'ya üye seçmek için hakim ve savcılar oy kullanacak. Ne diyor yukarıdaki o egemen takım? 'İstemezük, bunu biz seçeriz' diyor' dedi. Düzenlemeyle kast sistemini değiştirdiklerini ifade eden Erdoğan, vatandaşlara sorduğu 'Evet mi' sorusuna, 'evet' yanıtını aldı.

Erdoğan, HSYK'ya üye seçiminde hükümet ve parlamentonun bulunmadığının altını çizerek, kurulun daha demokratik bir yapıya kavuşacağını söyledi.


-GERÇEKER'E YANIT-

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in, 'Bu yasa çıkarsa yürütmeyle yargının arası açılır' dediğini anımsatan Erdoğan, bu ifadeye çok üzüldüğünü belirtti.

'Sen zaten kararını vermişsin' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

'Sen siyasi misin yav? Bunu daha önce, bu hazırlıklar yapılırken Adalet Bakanım sizleri ziyaret etti, sizlere bunu anlattı. Sen kanaatini orada söylersin. Şimdi nasıl kalkıyorsun da bunu söylüyorsun. Hem de kimin karşısında bu konuşmayı yapıyor? Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın karşısında yapıyor. Cumhurbaşkanı'nı; Cumhurbaşkanı'nın karşısında milletin huzurunda eleştiriyor, düşünebiliyor musunuz? Anayasa Mahkemesi, itiraz yapılmış, üzerinde çalışmış, Anayasa Mahkemesi ile ilgili HSYK ile ilgili esastan müzakere etmek suretiyle nihai kararını vermiş, redakte etmiş ve bu değişiklik metni ortaya çıkmış. Sen şimdi nasıl oluyor da bunu konuşuyorsun? Kendileri eleştirildiği zaman isyan ama Anayasa Mahkemesi'ni ve şu anda halka giden bir metni kalkıyor bir siyasi gibi eleştiriyor. Bu nasıl bir yaklaşım? Eğer yüreğin varsa çıkar cübbeni çık meydana. Dostluk ayrı, bu ayrı. Emekliliği bekleme. Ama bunların çoğu emekli olduktan sonra gelirler siyasete. Çok seviyorsan çıkar cübbeni gel. Siyaset önemli bir görev ama gelmezler.'


-'METİNDE KESTEL ÇİLEĞİ YOK'-

Erdoğan, 12 Eylül üzerindeki dokunulmazlık zırhını kaldırdıklarını, 12 Eylül ile yüzleştiklerini ifade ederek, 'Bu ülkede bir daha 12 Eylüller, 27 Mayıslar, 28 Şubatlar yaşanmasın diyoruz. Bursa; bu düzenlemelere evet mi' diye sordu. Erdoğan, sorusuna 'evet' yanıtını veren alandaki kalabalığa teşekkür etti.

Muhalefetin kendilerini eleştirirken 'leblebi, çekirdek, kayısı' dediğini anımsatan Erdoğan, 'Biliyorsunuz, bizim bu Anayasa metni içerisinde Kestel çileği yok. Burada demokrasi var, özgürlükler var. Bunları konuşuyoruz' dedi.

Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı getirdiklerini, daha bağımsız, daha demokratik ve işlevsel bir adalet sistemi oluşturduklarını söyledi.

İktidarları döneminde Bursa'da yaptıkları yatırımlardan örnekler veren Erdoğan, kentteki Roman vatandaşlarla ilgili evlere başlayacaklarını bildirdi. Romanların Fransa'da zor günler yaşadığına işaret eden Erdoğan, '(Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas) Sarkozy, kovuyor. Herhalde Avrupa Birliği gereken hesabı sormalıdır' dedi.

Ziraat Bankası'nın 2002 yılında çiftçiye 7 milyon lira kredi verdiğini ifade eden Erdoğan, bu miktarın 2010 yılında 369 milyon liraya çıktığını vurguladı.

Erdoğan, 1 Ağustostan itibaren hayvancılıkla ilgili kredilerin faizini sıfırladıklarına dikkati çekerek, kredileri 2 yılı ödemesiz olmak üzere 7 yıl vadeyle kullandırmaya başladıklarını söyledi. Erdoğan, Ziraat Bankası'nın 1 Ağustostan bu yana 361 milyon lira sıfır kredili faiz kullandırdığını belirtti.

Erdoğan, '12 Eylül Türkiye'de bir milat olacak, bir dönüm noktası olacak. 12 Eylülde Bursa istikrara 'evet' diyecek. 12 Eylülde Bursa ileri demokrasiye 'evet' diyecek. Bursa 12 Eylülde özgürlüklere 'evet' diyecek. Bursa yeniden şahlanışa 'evet' diyecek' dedi.

Vatandaşların Ramazan Bayramı'nı da kutlayan Erdoğan, '12 Eylül inşallah çifte bayram olsun' diye konuştu.