Mevcut HSYK sisteminde hakimin adı olmadığını ifade eden Prof. Dr. Fendoğlu, “Kurul'da Yargıtay'ın Danıştay'ın adı var ama yaklaşık 13 bin hakimin adı yok. Yeni düzenleme yüksek yargıda yaklaşık 350 üyenin, 13 bin hakim ve savcının özgürlüğü üzerindeki vesayetini kaldırmaktadır" dedi.
Malatya İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Başbakanlık eski İnsan Hakları Başkanlığı Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, anayasa değişikliği referandumu ile Türkiye'nin dünyaya ihraç ettiği insan hakları müessesesine yeniden kavuştuğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru imkanın getirilmesiyle, insan hakları ihlallerinin ciddi olarak soruşturulacağını belirten Fendoğlu, Türkiye'nin imajının da değişeceğini kaydetti. Aynı zamanda anayasa hukukçusu olan Fendoğlu, HSYK'nın mevcut yapısının toplumsal meşruyetinin de olmadığını ifade etti. Ombudsmanlığın temel olarak bir insan hakları kurumu olduğunu vurgulayan Fendoğlu, "İnsan haklarının kurumsal yapısını oluşturmuşuz ama ihlaller konusunda karnemiz çok zayıf" dedi.
HSYK'nın kanuni meşruiyetinin bulunduğunu ancak hukuki ve toplumsal meşruiyetinin olmadığını söyleyen Fendoğlu, "Kanuni meşruiyet demek yasalara ve anayasaya uygun olması demektir. Evet HSYK'nın anayasal ve kanuni meşruiyeti vardır. Ancak bunun yanında bir toplumsal meşruiyet, bir hukuksal meşruiyet yoktur. Topluma dayanmıyor ki, bunları halk veya temsilcileri seçmiyor ki toplumsal meşruiyeti olsun. Kurul üyelerini Meclis seçse halka dayalı bir meşruiyeti olur ama öyle değil. Dolayısıyla toplumsal bir meşruiyeti yoktur.
Hukuksal meşruiyeti yok, çünkü demokrasi ve hukuk iç içe kavramlardır. Demokrasi halkın gücüdür. Bir kurul halk tarafından veya yönettiği kişiler tarafından seçilmelidir. HSYK'nın mevcut yapısına bakarsanız hakim ve savcıların bu kurula üye seçemediklerini görürüz. Şimdi 10 tane hakim kurula üye seçecektir. Dolayısıyla hukuki meşruiyet sağlanmış olacaktır. Mevcut HSYK sisteminde hakimin adı yoktur. Yargıtyın Danıştay'ın adı var ama yaklaşık 13 bin hakimin adı yok. Yargıtay'da 250, Danıştay'da 90 kadar olmak üzere yüksek yargıda yaklaşık 350 üyenin, 13 bin hakim ve savcının özgürlüğü üzerindeki vesayetini kaldırmaktadır" dedi.