Bilkent Üniversitesi'nde Nanoteknoloji atağı

Aa
00:004/04/2010, Pazar
G: 4/04/2010, Pazar
Yeni Şafak
Bilkent Üniversitesi'nde Nanoteknoloji atağı
Bilkent Üniversitesi'nde Nanoteknoloji atağı

Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (NANOTAM), yeni akıllı binasındaki test laboratuvarları ile geleceğin bilimi nanoteknolojiyi laboratuvar araştırmalarının ötesinde, katma değeri yüksek ürünlere dönüştürecek alt yapıya kavuşturuldu. 

NANOTAM, 3 bin 200 metrekarelik yeni kapalı alanı, temiz odaları ve ürüne dönük yeni test laboratuvarlarıyla savunmadan beyaz eşyaya, elektrikten elektroniğe, sanayiye çözüm geliştiren gözde işbirliği merkezi oldu. 

Bilkent Üniversitesi NANOTAM Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekmel Özbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, NANOTAM'ın bir süre önce faaliyetlerine başladığı yeni akıllı binasının 100 çalışan kapasiteli 3 bin 200 metrekare kapalı alana, temiz odaya ve 10 proses test ve entegrasyon laboratuvarına sahip olduğunu anlattı.

Merkezde, nano elektronik, nano fotonik ve nano malzemeler üzerine çalışmaların yürütüldüğünü kaydeden Özbay, temiz odalarda nano litografi, nano kalınlıklarda metalik kaplamalar, dielektrik malzeme kaplamaları, nano derinliklerde kuru ve ıslak aşındırma çalışmalarının yapıldığını belirtti. 

NANOTAM'ın yeni binasında nano malzemlerin kimyasal veya fiziksel yöntemlerle sentezlendiğini, bu malzemelerin detaylı karakterizasyonlarının yapıldığını kaydeden Özbay, böylece nano aygıtların tasarlanıp bu aygıtların üretimlerinin yapılabildiğini ifade etti.

Özbay, nano aygıtların elektronik devre üretim teknikleri ile uyumlu kullanılabilmesi için hermetik paketlemelerinin de yapılabildiği yeni laboratuvarlarında bu aygıtların uygulama devrelerinin tasarımları, üretimleri ve alt sistem entegrasyonları ve  performans testlerinin yapılabildiğini söyledi. 

Ürün geliştirmenin Ar-Ge'den farklı olduğuna işaret eden Özbay, şunları kaydetti:

'Bir Ar-Ge faaliyetinin katma değeri yüksek ürüne dönüşebilmesi için kalite kontrol ve tekrarlanabilir testlerinin yapılması gerekiyor. Yani geliştirilen bir teknolojinin bir seferlik laboratuvarda değil, havada, uzayda, yerde ve suda çalışacak şekilde tüm testlerinin de yapılması gerekiyor. Merkezimin alt yapısı, laboratuvarda ulaştığımız araştırma sonuçlarının, sahada da kullanımını mümkün hale getirdi. Böylece nanoteknoloji tabanlı araştırmalarımız, üretim aşamasına geldi. Merkezde, ürünlerin prototiplerini de yapar hale geldik.'


'MERAKTAN ARAŞTIRMA YAPMIYORUZ'

'Biz meraktan araştırma yapmıyoruz. Sektör temsilcileri, merkezimize gelerek ihtiyaçlarını anlatıyorlar ve biz de bu ihtiyaca nanoteknolojiyle çözüm üretiyoruz' diyen Özbay, Türkiye'nin savunma sanayinden, beyaz eşyaya, elektronikten enerji teknolojilerine kadar 12 önemli alanda önemli projelerin yürütüldüğünü bildirdi.

Merkezde 3 öğretim üyesi, 7 doktoralı araştırmacı, 12 doktora öğrencisi, 23 mühendis ve 6 yüksek lisans öğrencisinin çalıştığını kaydeden Özbay, 'Sürekli gelişip büyüyoruz. Merkezimizde işe alınacaklara emekli olmaları taahhüdünü veriyoruz' diye konuştu.

Prof. Dr. Özbay, merkezlerinin yeni akıllı binaya taşınması ve kapasitelerinin arttırılmasıyla nanoteknolojide önemli bir ilerleme yaşadıklarına işaret ederek, 'Dünyada nanoteknolojide öndeyiz. Biz bu çalışmalarımızla nanoteknoloji devrimini yakalamış durumdayız' dedi.