Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, HUDER Konya Şube Başkanı Avukat Özgür Solak ve yönetim kurulu üyeleri ile Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi'nde ilköğretim öğrencilerine yönelik düzenlenen "Birebir Rehberlik ve Eğitim Danışmanlığı" kurslarında gönüllü öğretmenlik yapan üniversite öğrencilerini makamında kabul etti.
İlk olarak HUDER Konya Şube Başkanı Avk. Özgür Solak ve yönetim kurulu üyeleri ile görüşen Başkan Akyürek, kendisinin de yöneticilik yaptığı derneğin faaliyetlerinin ülke genelinde birçok çalışmaya katkı sağladığını vurguladı.
Yargıtay Başkanlar Kurulu tarafından yayınlanan bildiri Huder tarafından yapılan basın toplantısıyla eleştirildi. Siyasi ve yargıya intikal etmiş konular hakkında, bir gün sonra da Danıştay Başkanlığı tarafından bu bildiriye destek mahiyetinde bir basın açıklaması yapıldığını belirten HUDER Başkanı Özgür Solak. 'Gerek 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nda, gerekse 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nda Başkanlar Kurulu'nun görevleri arasında kamuoyunu aydınlatmak için bildiri yayınlamak gibi bir görev yer almamaktadır. Yargı organları, ancak kendilerine yasalarla tanınmış yetkileri, yasal sınırlar içerisinde ve belirli usullerle kullanabilir' şeklinde konuştu. Başörtüsüyle ilgili olarak, Yargıtay ve Danıştay'ın siyasi alanda oldukça tartışmalı ve hassas, özellikle yargıya intikal etmiş ve karar aşamasındaki konularda hangi amaçla olursa olsun açıklama yapmasının kabul edilemez olduğunun da altını çizen Başkan Solak, yargı organlarının bu tür basın açıklamaları yapmasının öncelikle organların kendisini yıpratacağını, kamuoyunun adalet duygusu zedeleneceğini ve yargıya güveni sarsılacağını söyledi. Ayrıca Yargıtay ve Danıştay son dönemlerde, toplumun büyük bir kesimi tarafından da kabul görmeyen bir takım açıklamalarda bulunmayı adet haline getirdiğini vurgulayarak, 'Millet iradesiyle oluşan yasama organının tasarruflarını peşinen şaibeli ve hukuka aykırı görmesi, kararlarında kullandığı Türk Milleti Adına" ifadesiyle açıkça çelişmektedir. Bu da millet adına kullanılan yetkinin, millete karşı ve millete rağmen kullanılması anlamına gelmektedir' şeklinde konuştu.
Başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliklerinin engellenemediğinden yakınan Başkanlar Kurulu, ne yazık ki, Anayasa Mahkemesinde yargı süreci devam eden bu konuda fikir beyan etmesi ve meclisin beşte dördü tarafından kabul edilen bir düzenlemenin meşruiyetini sorgulanması Anayasa Mahkemesini etkilemeye ve üyeler üzerinde baskı oluşturmaya yöneliktir diyen HUDER, "Başkanlar kurulunun, AK Parti hakkındaki iddianameye sahip çıkması ve sahip çıkış tarzı da yine Anayasa Mahkemesini etkileyecek niteliktedir' şeklinde konuştu. Bildirinin bu anlamda Anayasa Mahkemesine bir "tembih" özelliği taşıdığını dile getiren Solak, 'Temyiz süreçlerinin ortalama 2-3 yıl sürdüğü bir dönemde Yargıtay Başkanlar Kurulunun geç gelen adaletin fayda etmeyeceğinden yakınması gerekirken, kendi görevi olmayan ve tamamı siyasi ve yargıya intikal etmiş konulardaki yakınmalarını duymak endişe vericidir. Bugün yargının bağımsızlığından dem vuran Başkanlar Kurulu'nun 28 Şubat brifinglerine, Genelkurmay'ın e-muhtırasına ve Sayın Baykal'ın 367 kararının arefesinde sarf ettiği "iç savaş çıkar" sözüne karşı niçin yargının bağımsızlığını savunmadığını haklı olarak sormak gerekir" açıklamalarında bulundu.