Kuzguncuk'taki 50 yıllık Salon Kıraathanesi beş yıldızlı bir 'Mahalle Kahvesi' oldu. Şimdi hedef, kıraathanelerin modernleştirilmesinde ilk adım olarak hayata geçen bu yeni konseptin markalaşarak tüm Türkiye'ye, hatta dünyaya yayılması. Projenin fikir babası Aykut Taluy; “Başbakan'ımız Türkiye'nin dünyadaki imajını düzeltti. Biz de kıraathanelerin imajını düzelteceğiz” diyor
Kahvehane denince aklınıza ne gelir. Sigara dumanı, kağıt oynayan işsiz güçsüz erkekler, çok da temiz olmayan bir ortam. İşte Aykut Taluy bu algıyı değiştirmek için ortağı Bahri Uğraş'la bir proje başlattı. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) tarafından desteklenen proje kapsamında Türkiye'deki kahvehanelerin modernize edilmesi ve kahveci esnafın durumunun iyileştirilmesi hedefleniyor. Projenin ilk adımı da Kuzguncuk'ta atıldı ve Kuzguncuk'un 50 yıllık Salon Kıraathanesi yeniden düzenlenerek 'Mahalle Kahvesi' adıyla Kuzguncukluların hizmetine açıldı. Mahalle Kahvesi'nde öncelikle dumansız tertemiz bir hava bulacaksınız, sonra kahvenin içindeki fırında pişen ve bu tertemiz havaya karışan özel cevizli simit, nefis poğaçalar ve ayvalı kek kokusu, taze sıkılmış meyve suları, hakiki Rize çayı, Türk kahvesi… Bay ve bayanlar için tertemiz tuvaletler, okuma bölümü, internet… Metrolarda çalan müzisyenler salı, çarşamba, perşembe akşamları canlı müzik yapacak. Cuma, cumartesi, pazar pazartesi maç yayını olacak. Mahallenin kahvesine mahallenin kızı, amcası, teyzesi, delikanlısı gelecek, oturacak, soluklanacak, faturalarını ödeyecek, yolculuk için biletlerini alacak, mahallenin dertlerini konuşacak. Hem ucuz hem temiz hem de konforlu bir ortamda mahalleli olmanın tadını çıkaracaklar. Kısacası Mahalle Kahvesi'nde yok yok…
Projenin fikir babası Aykut Taluy, bu projeyi işten çok bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüklerinin altını çizerek, “Türkiye'de yaklaşık 150-200 bin adet kahvehane var. Bunların durumu çok kötü ve bir kurtuluşa ihtiyaçları var. Bir yandan ülkemizde değişik kültürlerin kahve dükkanları açılıyor. Amerika'dan, İtalya'dan, Fransa'dan, İngiltere'den cafeler geliyor. Bir yandan kahveci esnafımızın yaşadığı ekonomik sıkıntılar var. Biz “Kahveci esnafımızın durumunu nasıl düzeltiriz ve onların bu dünya devleriyle rekabet etmesini nasıl sağlarız?” diye düşündük ve bu projeyi geliştirdik. TESK Başkanı Sayın Bendevi Palandöken'e de anlattık. O da sağolsun inandı bize. Böyle başladık bu işe” diyor.
Taluy, kahve kültürünün köklerinin bizde olduğuna dikkat çekerek şöyle söylüyor: “İlk kahve1517 yılında yılında Osmanlı zamanında İstanbul'da açılmış. Kökü bizde yani. Bizden İtalya'ya, Fransa'ya, İngiltere'ye İngiltere'den de Amerika'ya gidiyor. Kahveyle de 2. Viyana Kuşatması dönüşünde yeniçerinin kahve çuvallarını bırakmasıyla tanışıyorlar. Türk kahvesi ismi de oradan geliyor. Buna rağmen biz şu anda kötü vaziyetteyiz. Onlar gelip bize ahkam kesiyorlar. Tereciye tere satmak gibi bir şey oluyor bu.”
Mahalle Kahvesi konseptini dünyanın her yanına taşımak gibi bir hedefleri olduğunu anlatan Aykut Taluy, “Amerikalı, İngiliz, İtalyan, Fransız geliyor, ülkemizde cafe açıyor. Bizim de iade-i ziyarette bulunmamız lazım. Biz de oralarda açacağız. Niye New York'ta açmayayım Mahalle Kahvesi'ni? Bunlar hayal değil. Büyük düşüncelerimiz var ve uygulayacağız. Çünkü bu kabiliyetteyiz. Bugün siyaseten baktığımızda dünyada nerelerdeyken, şimdi Sayın Başbakan'ımızın da gayretiyle bütün dünyanın gözdesi olduk. Niye bizim kahvemiz ve kahvehanemiz de dünyanın gözdesi olmasın? Bu bizim kültürümüz. Ve bu kültürü geleceğe biz taşıyacağız. Bunu misyon edindik. Ve bu misyonun ana hedefi öncelikle var olan kıraathaneleri dönüştürmek. Bu bir dönüşüm projesi” diyor.
Projenin ilk adımı olarak Kuzguncuk'u seçmelerinin nedenlerini de şöyle anlatıyor Taluy: “Kuzguncuk enteresan bir yer. Camisi, havrası, kilisesi iç içe olan dünyadaki nadir mekanlardan biri. Burayı koruyan kollayan inanılmaz mistik bir bulut var sanki. Sayın Başbakan'ımızın İspanya Başbakanı Zapatero ile 'kültürler arası ittifak projesinde' hayal ettikleri yer burası işte. Kuzguncuk'ta üç din bugüne kadar huzurla, keyifle ve kardeşlikle yaşamış. Bu nedenle Kuzguncuk başlangıç için en uygun yer.” Taluy Kuzguncuk'ta dönüştürdükleri mekanın yaklaşık 50 yıllık bir kahvehane olduğunu söyleyerek, “Çalışanları değiştirmedik. Ömer Bey 35 yıldır burada garsonluk yapıyor. Çay ocağında çalışan arkadaşımız 25 yıldır burada çay ocağı işletiyor. Kahvenin eski müşterileri hala gelmeye devam ediyor. Mesela dün iki tane üniversiteli genç kızımız geldi, onlar tavla oynadı, amcalarımız kağıt oynadı. Bir entegrasyon var. Herkes çok mutlu burada. Bu kucaklaşmayı bu kadar çabuk beklemiyordum. 'Bir tepki olur mu?' diye düşünüyordum ama inanın hiçbir tepki olmadı” sözleriyle anlatıyor dönüşümü.
Aykut Taluy ana hedeflerinin kahveciye para kazandırmak olduğunu belirterek, “Girişte Denizbank'a ait ATM var. Banka bunun karşılığında kahveciye kira ödeyecek. Fatura ödeme noktasından bir komisyon kazanacak. Bir otobüs ve havayolu şirketi biletlerini satacak. Buradan da kazanacak kahveci esnafı. Ayrıca kahvesinin yenilenmesinde kullanacağı bütçe için Denizbank vasıtasıyla kredilendireceğiz ve kahveci kredi taksitlerini bu yan gelirlerle ödeyecek. Dolayısıyla bizimle işbirliği yapacak olan kahveci bu işbirliği için lazım olan parayı ekstra gelirlerden karşılayabilecek. Amacımız para kazanmak değil. Esnafa bir faydamız olsun ve bizi yurtdışında tanıtacak bir kahve yapısı kuralım istiyoruz” diyor. Franchising sistemiyle yayılmayı planladıklarını anlatan Taluy, “İlk 10 başvurudan franchising ücreti almayacağız. Bu yüzden henüz bir rakam belirlemedik. Ama hedefimiz, Türkiye'deki tüm kahvehaneleri iyileştirmek” diye konuşuyor.
Başarılı gazeteci Neşe Düzel de Mahalle Kahvesi müdavimlerinden. Bir yılı aşkın bir süredir Kuzguncuk'ta yuşudığını söyleyen Düzel, “Mahalle Kahvesi bu özel semte yakışan bir mekan oldu. Herkes bir arada. Kimi oyun oynuyor, kimi benim gibi çalışıyor, kimi okuyor. Evim 100 metre ötede ama ben 4 saattir buradayım” diyor.
Bülent Tanla da Mahalle Kahvesi'nin Türkiye'deki değişim sürecinin bir parçası olduğunu söylüyor. Sigara yasağıyla birlikte kahve alışkahlığının değiştiğine dikkat çeken Tanla, “Kadınların ve erkeklerin gidebildiği, tüm farklılıkların bir arada olduğu böyle mekanarıninşallah arkası gelir ve gelişerek devam eder” diye knuşuyor.
Edip Avci 50 seneden beri Kuzguncuk'ta yaşıyor. “Bu mekanın ilk açıldığı günü biliyorum. Bu değişim çok güzel oldu. Temiz bir ortamda ve temiz bir havada oturuyoruz. Kuzguncuklular olarak bu değişim çok hoşumuza gitti” diye anlatıyor memnuniyetini.
67 yaşındaki Engin Kaptanoğlu da 56 senesinde gelmiş Kuzguncuk'a. Engin Bey'in Mahalle Kahvesi ile ilgili düşünceleri de şöyle:“Bu çok güzel bir değişiklik. İnşallah yürür. Kuzguncuğumuza böyle çok nezih, çok güzel bir yer kazandırdılar, teşekkür ederiz.”