Sistemin merkezine hastayı koyan Sağlık Bakanlığı, şimdi de sayıları 70 bine yaklaşan kas hastası için tanı ve takip merkezleri kurmaya hazırlanıyor. Böylece, hem hastaların hem de yakınlarının tedavi sürecinde yaşadığı zorluklar en aza indirilecek.
Doç Dr. İrfan Şencan, sağlıkta dönüşüm programı kapsamında bir çok devrim yaptıklarının altını çizerek, bu uygulama ile hem kas hastalarına hem de yakınlarına sahip çıkılacağını belirtti.
Şencan, kas hastalığı ile ilgili çalışmalar hakkında Yeni Şafak'a açılama da bulundu.
Doç. Dr. Şencan, bakanlık olarak kas hastalıklarına sahip çıkacaklarını belirterek, Türkiye genelinde tanı ve takip merkezleri kurulacağını söyledi.
Bakanlık olarak, sağlıkta dönüşüm program kapsamında bir çok devrimin olduğunu söyleyen Şencan şunları söyledi:
"Asıl devrim noktalarından birisi de sistemin merkezine hasta koymaktı onu koyduk. Ben bunu hastanede çalışırken de derdim. Hasta var olduğu için biz başhekimiz. Hasta var olduğu için bu hastane var. Yani işin merkezine hastayı koymamız gerekiyor. Merkeze hastayı koyduğumuzda bakış açımızda değişiklikler olması gerekiyor. Kas hastalarının bakımları tedavileri mevzuata göre Sosyal Güvenlik tarafından karşılanıyor. Orada bir sorun yok. Hastalara fizik tedavi uzmanları, nöroloji uzmanları, kardiyoloji uzmanları, ortapedi uzmanları bakıyor. Burada da sorun yok. Hastayı merkeze koyduğumuzda, hasta konuyu bilen uzmana işini nasıl çözdürebiliyor, hasta bu hekimlere nasıl ulaşabiliyor. Böyle baktığımızda bir dağınıklığı fark ettik. Bir kere biz bu hastaların tam kayıtlarını tutacağız. Bir de çok net farkettiğimiz, çok önemli olduğunu düşündüğümüz nokta da gözümüzün önüne iyice geldi ki sağlık hizmeti eğer sosyal hizmet tarafı ile bütünlenmez ise eksik kalıyor. Hastaneye gelmiş hastanın tedavisini ameliyatını, ilacını çok doğru yapabilirim. Ama bu hastanın hastaneye gelene kadar ki yaşadığı sıkıntı, hastanede yatarken, yakınlarının konaklayacağı yer, yemeğe ulaşacağı noktaya ve evine giderken nasıl gideceği olan süreçlerde en az doğru tedavisi alması kadar önemli. Hele de hasta kronik hastaların muayenesi yıllar alıyor."
Şencan, hastalara sosyal destek sağlanmasının önemine değinerek sözlerine şöyle devam etti:
"Bu destekten kasıt, sadece hatır sormak ya da parasal destek değil. Gerçekten sağlık hizmetinin sosyal ayağını tamamlamak şeklindedir. Bu konuda eksiklikler tamamlanacak."
Kas hastalarının hastanedeki süreçlerini kolaylaştırmak için tanı ve tedavi merkezlerini Türkiye'ye yayma kararı aldıklarını belirten Şencan, "Hasta kadar, hasta yakını da hastanelerde çok yoruluyor. O zaman burada da destek olmamız gerekiyor. Şimdi biz bu hastaların hastane içinde alacakları hizmeti en iyi şekilde alabilmeleri hem de kolaylaştırmak adına Türkiye'ye yayarak merkezler oluşturmaya karar verdik. Buralarda hizmet organizasyonu, ekiplerin tıbbi tecrübesini artıracak programı başlattık. Bu arada evde de tedaviye muhtaç olan hastalar var. Dolayısıyla evde bakımı destekleyeceğiz bu hastalara yönelik, evde bakım ekiplerini güçlendirip eğitimlerini destekleyeceğiz. Yani bu hastaların evde tıbbi ve sosyal desteğini, hastaneye kontrole geldiklerine veya bir problemleri çıktığında bunlarla ilgili süreçleri komple olarak değerlendiriyoruz" dedi. Uzmanların, hastalığa yönelik bilgileri artırılacak Doç. Dr. Şencan, Türkiye'de kök hücre çalışmalarının, dünyada bir çok yürütülen çalışmalara paralel gittiğini belirterek, Bilim Kurulu ile birlikte Türkiye'de kas hastalarının durumu, takipleri, bakımlari ile ilgili Bakanlık Eylem Planı'nda ele aldıklarını ifade etti.