Gözümüzün yandığını söyledik, azar işittik

İha
00:0014/12/2009, Pazartesi
G: 14/12/2009, Pazartesi
Yeni Şafak
Gözümüzün yandığını söyledik, azar işittik
Gözümüzün yandığını söyledik, azar işittik

Ölüm madeninde korkunç iddia... Patlamadan önceki vardiyada çalışan İbrahim Dursun, büyük ihmali anlattı: "İçeride gaz vardı, gözlerimiz yanıyordu. Gaz ölçümü istediğimizi söyleyince vardiya amiri bizi azarladı."

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde 19 kişinin hayatını kaybettiği kömür ocağında çalışan bazı işçiler, patlamadan önce içeride gaz olduğunu, gözlerinin yandığını, ancak bu durumu illettikleri yetkililerin kendilerini dinlemediğini ileri sürdü.

Patlamanın meydana geldiği Bükköy Madencilik'e ait kömür ocağında 6 yıldır çalışan İbrahim Dursun adlı işçi, arkadaşı Yusuf Karaca'nın cenaze namazında ortaya ilginç iddialar attı.

MADENİN İÇİNDE GAZ VARDI

Olay günü sabah saat 08.00'den 16.00'ya kadar ocakta çalışan Dursun, "İçeride gaz vardı. Gözlerimiz yanıyordu. Vardiya amirine durumu söyledim, ama beni dinlemedi. En son gaz ölçümü istediğimizde bizi azarladı. Saat 16.00'da bizim vardiyamız bitti. Çok geçmeden patlama oldu. Bizim şansımız vardiyamızda dinamit patlatılmamasıydı. Bizden sonra iş başı yapan diğer arkadaşlarımız öldü. Madende gaz ölçüm aletini kimse kullanmıyordu" diye konuştu.

Patlamanın olduğu gece 24.00-06.00 vardiyasına gelecek olan Mehmet Şahin de arkadaşı Dursun'un iddialarını doğrulayarak, madende güvenlik tedbirlerinin az olduğunu iddia etti.

HAVALANDIRMA YETERSİZDİ

Aynı maden ocağında çalışan ve korkunç kazada oğlunu kaybeden Özcan Kurt ise havalandırma sisteminin yetersiz olduğunu savundu. Patlamada hayatını kaybeden oğlu Şenol Kurt'un cenazesini Adli Tıp Kurumu'ndan almaya gelen Özcan Kurt, şunları söyledi: "Ben işten çıktım, oğlum madene girdi. Ben de orada çalıştığım için grizu patlaması olduğunu duyduğum anda umudumu yitirdim. Göçük olsa bir umut olabilirdi ancak grizu patlaması olunca umut bitti. Maden ocağında havalandırma sistemleri çok yetersizdi." Oğluyla en son vardiya çıkışında karşılaştıklarını anlatan Özcan Kurt, "Ben 8-4 vardiyasına girdim. Oğlum ise 4-12 vardiyasına girmişti. Çıktık ve oğlumla görüştüm. Bana, 'Baba geçmiş olsun' dedi. Sonra sırtımı sıvazladı. Ben de 'Hayırlı işler oğlum' dedim. Meğer son görüşmemiz olmuş" diye konuştu.


Ölüm tünelinden cenazeleri çıktı

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde maden ocağındaki göçükte yaşamlarını yitiren 19 işçiden 7'sinin daha cesedine ulaşıldı. İşçilerden Ramazan Beştepe ve Yahya Arıbozan'ın Kütahya'da, Yunis Arıçiçek'in de Bartın'da defnedileceği öğrenildi. Şenol Kurt'un Mustafakemalpaşa'ya bağlı Kumkadı, Murat Aydın'ın Karaköy, Erol Boran'ın ilçe merkezi, Ertuğrul Demiray'ın Eskibalçık, Mehmet Banbal, Seyit Ali Akduman'ın da Bükköyleri'nde toprağa verileceği bildirildi.


Göçükten kurtaran büyük tesadüf

Ölüm madeninde çalışan işçilerden Kadir Akça'nın vardiyaya geç kalınca göçükten kurtulduğu öğrenildi. 1 yıldır ocakta çalıştığını belirten Akça, 'O gün servis her zamankinden 10-15 dakika önce gelmiş. Servisi kaçırdığıma üzüldüm. Ocağa gidemeyince evime döndüm. Akşam da patlama olduğunu öğrendim” dedi.