Kızını Bağdat Caddesi'nde bir kazada kaybeden ve Ankara'ya yürüyerek yasa değişikliğine ön ayak olan Boray Uras, 3 milyon euro kan parası isteyen Münevver'in babasına tepkili: Kızının kemikleri sızlamıştır. Bana da önerdiler, ben 7 litre kan istedim .
Türkiye Boray Uras'ı, 9 yıl önce İstanbul Bağdat Caddesi'nde Baran Balcıoğlu'nun kullandığı otomobilin çarpması sonucu ölen kızı Selin için verdiği hukuk mücadelesi ile tanıdı. Sadece kızı değil, trafik mağduru herkes adına yaptığı eylemlerle, "Boray Uras Yasası" olarak anılan, "Olası kasıt altında ölüme neden olmak" yasa maddesinin uygulanmasının önünü açmış, trafik canavarlarına ağır ceza verilmesine ön ayak olmuştu. Bu mücadele sırasında belki milyon dolarlık işini kaybetti ama bir an olsun pişmanlık duymadı, tereddüt etmedi.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Boray Uras uzun süren suskunluğunu, Münevver'in babası Süreyya Karabulut'un 3 milyon euro kan parası karşılığında helallik verebileceğini söylemesi üzerine bozdu. Uras, kendisine de zamanında 'kan parası' teklifi yapıldığını belirterek şunları anlatıyor: "Bana 'kan parası' teklif ettiler. Baran Balcıoğlu'nun annesi teklif etti. Telefon açarak başsağlığı diledi. Kabul ettim, Baran'ın 7 litre kanını istedim. 'Bu kan ile takas yapın. Ödemeyi para ile değil, kan ile yapın' dedim. Ondan sonra beni aramadılar." Boray Uras, Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un para istemesini de tepkiyle karşılıyor: "Münevver'in yaşam değeri 3 milyon euro. Selin'in yaşam değerini ödemek için dünyanın bütün elmaslarını yığsanız ne fayda... Babadan babaya fark var. Bu bir felsefe. Benim kızımın parası ancak, öldüren çocuğun kanı olur. Kızının hayatına adam değer biçmiş. Allah yolunu açık etsin, öldüğünde eğer kızıyla karşılaşırsa ona Allah'tan bol şans dilerim. Kızının kemiklerini sızlatmıştır." Süreyya Karabulut'un 6 aydır televizyonlarda döktüğü gözyaşlarını 'timsah gözyaşları' olarak niteleyen acılı baba, kendi kızının öldüğü kaza sonrasında her gün TV ve gazetelerde haber olmasından rahatsız olduğunu belirterek, "Basın kuruluşlarından birer temsilciyi davet ettim. Onlarla yemek yedik. Sonra kendilerine, 'Konunun sürekli basında yer almasından rahatsız oluyorum. Bu haberleri artık yapmayın' ricasında bulundum. Kendileri de sağolsunlar olumlu yaklaştılar" diye konuşuyor.
Boray Uras, Süreyya Karabulut'u ziyaret etmekten neden vazgeçtiğini de şöyle anlatıyor: "Alacağı parayla kendine bir villa ve otomobil alır. Yeni bir yaşam kurar. Kendisini yakacağını söylemişti. Maalesef para isteyerek o gencecik kızın hayatına değer biçti. Adama karşı en ufak bir sempatim varsa, o da yok oldu. Ziyaret etmekten vazgeçtim."