Uzay mikropları daha tehlikeli

Aa
00:0024/09/2007, Pazartesi
G: 24/09/2007, Pazartesi
Yeni Şafak
Uzay mikropları daha tehlikeli
Uzay mikropları daha tehlikeli

Uzay mekiğiyle uzaya gönderilen mikroplar, döndüklerinde daha öldürücü hale geldiler. Bu mikroplarda toplam 167 genin değişmiş olduğu gözlendi.

Gıda zehirlenmelerine yol açan salmonella adlı mikrop, Eylül 2006'da uzay mekiği ile uzaya gönderildi. Aynı tipten mikroplar da uzay mekiğindekilerle aynı sıcaklık koşullarında dünyada saklandı.

Her iki grup mikrop da farelere verildiğinde uzaya gönderilenlerin,fareler üzerinde üç kat daha ölümcül olduğu belirlendi. Mikropların farelere verilmesinden 25 gün sonra, dünyada kalan mikropları alanfarelerin yüzde 40'ı hayatta kalırken, uzay yolculuğu yapan mikropların verildiği farelerin ancak yüzde 10'u hayatta kalabildi. Uzay mikroplarının, fareleri daha çabuk öldürdüğü de saptandı.

Bilim adamları, mikropların üzerinde yaptıkları incelemeler sonucunda,uzaya gönderilmiş mikropların genlerinin 167'sinin değişmiş olduğunugördüler.

"Proceedings of the National Academy of Sciences" adlı bilimsel derginin yarınki sayısında yer alacak makalenin hazırlayıcılarından Arizona Devlet Üniversitesi Enfeksiyonel Hastalıklar ve Aşıbilimi Merkezi'nden Cheryl Nickerson, AP haber ajansına yaptığı açıklamadaşunları kaydetti:"insanlar uzaya da okyanusun dibine de gitseler, beraberinde mikroplarıda götürüyorlar. Tamamen sterilize edilerek gönderilmeleri mümkün değil.

Bu mikroplar bu yolculuklar sırasında değişime uğruyor. Nasıl değiştiklerini anlamak, çok önemli. Bu değişimin nedenini anladığımızda,enfeksiyonel hastalıklarla mücadelede de önemli bir mesafe katedilmiş olacak. "Mikropların neden değişmiş olabilecekleri sorusuna, "işte 64 milyondolarlık soru da bu" diye yanıt veren Nickerson, "Uzay yolculuğundaki bu değişimin mekanizması konusunda bildiklerimiz yüzde 100 kesinliğe ulaşmış değil" dedi. Nickerson, düşük yer çekiminde hücreler arasındaki sıvı geçişinin düşük olduğunu, dolayısıyla mikrobun bu yeni çevre koşullarında hayatta kalabilmesi için, genetik yapısında değişiklikler oluştuğunun sanıldığını söyledi.