Acılı arabesk değil Mozart dinleyin

Mezin Tanrıseven
00:0017/02/2010, Çarşamba
G: 16/02/2010, Salı
Yeni Şafak
Acılı arabesk değil  Mozart dinleyin
Acılı arabesk değil Mozart dinleyin

Her yıl 10 milyon kişi kansere yakalanıyor. Vaka sayısının ise 2020'de 16 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Üstelik bunun yüzde 60'ı gelişmekte olan ülkelerde olacak. Her yıl 7 milyon kişi kanserden ölüyor. Yine 2020'de bu rakam 10.000.000'a ulaşacak. Dünya nüfusu arttıkça daha çok kanserli hasta olacak

Hep sorulan soru, "kanser artıyor mu?" sorusudur. Teşhis imkanları arttıkça eskiden tanınmayan vakalar artık daha kolay tanınıyor. Eskiden hekime çaresiz hastalık diye başvurular daha az iken, insanların bilinçlenmesi sayesinde hekime başvurular arttı. Kanser, hayatı tehdit eden hastalıklar arasında, insanlığın karşılaştığı, potansiyel olarak en önlenebilir ve en tedavi edilebilir hastalık. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kanser Hastanesi Onkoloji Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, kanserden korunmak için neler yapılması gerektiğine dair sıkça gündeme gelen soruları cevapladı:


Kanserin bu kadar artmasında hangi faktörler etkili oluyor?

Hava kirliliği, ozon tabakasının delinmesi, delinmesine bağlı olarak bu tabakadaki mor ötesi ışınların zararlı etkileri insan cildinde en tehlikeli kanserlere neden oluyor. Her gün fabrikaların bacalarından, arabaların egzozlarından çıkan kirli havaya maruz kalıyoruz. Ayrıca; sigara, alkol, kimyasal maddeler, düzensiz beslenme, böcek ilaçları, radyasyon, bazı enfeksiyonlar, hormonlar, hareket azlığı, fazla kilolu olmak ve genetik özellikler de kanserin oluşmasına zemin hazırlıyor.

Etrafımızda bu kadar çok kanserojen etken varken kanserden korunmak mümkün mü?

Rakamlar korkutucu da olsa, erken teşhis ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü yüzde 90-95 oranında önlenebiliyor veya iyileştirilebiliyor. Bunun için yapılması gereken; kansere yakalanmadan koruyucu tedbirleri almak, düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırmak ve en kötü ihtimalle, bu taramalarla tümörü erken evrede yakalayarak henüz ilerlemeden yok etmektir. Sonuç olarak kanser, önlenebilir ve erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalıktır. Kanser sizi bulmadan siz onu bulmalısınız. Yani düzenli check-up yaptırmalısınız. Kısacası; kanserde bir korunma, bin tedaviden evladır!..

Korunma, erken teşhis açısından da önem taşıyor mu?

Erken teşhis hakikaten hayat kurtarır. Bir sıralama yaparsak; önce korunma, sonra erken teşhis ve en sonunda da tedavi gelir. Oysa biz inadına tersinden başlıyoruz; kanser tedavisine çok büyük önem veriyoruz, en gelişkin kanser cihazlarını alıyoruz. Kanserden korunmaya yönelik ise maalesef çok fazla yaptığımız bir şey yok.

Çocuklar çok sık fast-food yiyor. Ebeveynler nasıl bir yol izlemeli?

Çocuklarımızın beslenme alışkanlıkları çok kötü. Fast-food yiyenler üzerine yapılan bir çalışmada; haftada üç kereden fazla fast-food yiyen çocuklarda beyin tümörü, lenfoma ve lösemi görülme sıklığında üç kat artış olduğu tespit edilmiş. Çocuklarımız fast-food türü yiyecekleri 30 günde bir yiyebilirler. Çocuklar, meyve ve yoğurdu bol yemeli.

Aşırı derecede kırmızı et yemek gibi yanlış beslenme alışkanlıkları kanser riskini arttırıyor mu?

Kolon kanseri açısından kırmızı et, en önemli risklerden biri. Aşırı derecede kırmızı et yemek, mide ve meme kanserinde de önemli rol oynuyor. Kırmızı etin tehlikeli olmasının nedeni ise; hayvanlara süt versin ya da hızla gelişsin diye büyüme faktörü veriliyor. Bu büyüme faktörü doğrudan doğruya hayvanın sütünde ve etinde birikiyor. Bu süt ve et yenip içildiğinde büyüme faktörü alınıyor. Ayrıca, zirai ilaçlar kullanıldığı için hayvan, zehirli otlaklarda otluyor. Bu riski arttırıyor.

Kanser riskini azaltan diyetler var mı?

Dört çeşit diyet (perhiz) kanser riskini azaltır. Bol miktarda taze, mevsiminde yetişen organik meyve yemeliyiz. Çiğ ya da buharda pişmiş tam pişmiş olandan daha faydalı. Taze gıda, dondurulmuşdan daha faydalı. Dondurulmuş gıda konservelerden daha faydalı.

Hangi tür müzikler, nasıl etkili oluyor?

Kaos oluşturan gürültülü müzikler dinletilen farelerin bile kanser olduğu görüldü. Bu yüzden sizi rahatlatacak müzikler dinleyin. Acılı arabesk değil, huzur veren müzikler: Mozart, Haydn, Brahms, Schubert dinleyin.


KANSERDEN KORUNMADA SEVGi VE iNANÇ TEDAViSi ÖNEMLi

Kanserden korunmada inanç etkili mi?

Sevgi-inanç tedavisi çok önemlidir. İster Müslüman, ister Hıristiyan, ister Musevi ol; seni yaradana inan. Doğrudan yaradana odaklanarak iyi şeyler dilemek, güzel düşünmek çok önemlidir. Seni yaradana inan ve güven, sana destek olacağına inan. Güveneceğiniz bir doktor seçin. Aile sevgisi de çok önemli. Hastayı; ailesi, dostları, komşuları hayata bağlar.


Organik tarım kansere karşı savaşta nasıl etkili ?

Organik tarım, Türkiye'nin kurtuluşudur. Kanseri ancak organik ürünlerle yeneceğiz. Dünya kanseri yok etmeye hazırlanıyor. Amerika'da California'da Sante Krus Hastanesi'nin arka tarafını bahçe yapmışlar. Hastalar orada kendi organik ürünlerini yetiştiriyorlar. Danimarka'da inorganik gübreye büyük oranda vergi getirildi. Vergi getirilince kullanım büyük ölçüde azaldı. İsveç'te 2015 yılında benzin, mazot kalkacak. Dünya kanseri yok etmeye hazırlanıyor. Bizim de artık kanseri yok etmemiz gerekiyor.

Organik ürünlerin faydası nasıl ortaya çıkıyor?

Organik ürünlerde salvastrol denilen bir madde bulunuyor. Örneğin; kırmızı turp kendisini haşerelerden, böceklerden ve etrafında kendisini rahatsız edebilecek zararlı mahsullerden koruyor. Bu işlemi gerçekleştirirken de salvastrol denilen maddeyi salgılıyor. Doğal bir savunmayla gıdaları korumuş oluyor. Ama maalesef inorganik yetiştirilen ürünlerin salvastrol üretmesine gerek kalmıyor. Organik olan ürünler alındığında ise salvastrol, bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor, kanserden koruyor ve kolesterol seviyesini düzenliyor.

Obezite ile kanser arasında ilişki var mı?

Obezite, kansere zemin hazırlar. Bu nedenle obeziteye karşı mücadelede çocukluktan başlamalı. Çocukların şekerli gıdalardan uzak durması sağlanmalı. Özellikle gazozların, kolaların içine bol miktarda şeker konuluyor. Çocuklara içirdiğimiz şekerli gazozlarla çocukları obez yapıyor ve dolayısıyla kansere davetiye hazırlıyoruz.

KANSERLE SAVAŞ ÇOCUKLUKTA BAŞLAR

Genetik faktörlerin rolü nedir?

Günümüzde meme kanseri, prostat kanseri, kolon kanseri ve kadınlarda görülen yumurtalık kanserlerinin genetik olduğu ispatlanmıştır. Bu oran normal görünme oranından 3 kat daha fazla görülüyor.

Çevresel faktörler hızla artarken kansere karşı korunmak adına neler yapılmalı?

Kansere yakalanan hasta sayısı dünyada giderek artmaktadır. Bu nedenle kanserden korunmanın yollarını bulmamız gerekiyor. Kanserden değil geç kalmaktan korkmalıyız. Kansere karşı korunmada 1, harcanıyorsa tedavisinde 5 bin harcanıyor. Erken teşhis ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü yüzde 90-95 oranında önlenebiliyor veya iyileştirilebiliyor. Bunun için yapılması gereken; kansere yakalanmadan koruyucu tedbirleri almak, düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırmaktır. En kötü ihtimalle, bu taramalarla tümörü erken evrede yakalayarak henüz ilerlemeden yok etmektir. Kanser önlenebilir ve erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalıktır.


Kanserde çevresel faktörlerin dışında neler hastalığa zemin hazırlıyor?

Yediğimiz gıdalar! Aldığımız gıdalar hep inorganik ve potansiyellerini artırmak için ölçüsüzce hormon veriliyor. Özellikle ülkemizde hiçbir hesaba kitaba uymadan bol miktarda bitkilerin dibine dökülüyor. Biz de doğrudan doğruya bu bitkilerden hormonları alıyoruz ve sonuçta kanser vakalarında patlamaya neden oluyor. Türkiye'de hormon konusunda tedbirlerinin alınması gerekir.


BEYAZ UNDAN UZAK DURUN

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ne yapılmalı?

Beyaz undan uzak durup, esmer una dönülmeli. Başta şeker olmak üzere rafine olmuş gıdalardan kaçalım. Kanserin en büyük nedeni, kanseri besleyen en önemli gıda beyaz şekerdir. Ardından tuz gelir. Küçük yaştan itibaren çocuklarımıza bu terbiyeyi vermeliyiz. Çocuk ekmek yesin ama organik olanı, esmer olanı yesin.

Meyve ve sebze yerken nelere dikkat edilmeli?

n Meyveleri posasıyla yiyin. Örneğin; meme kanserinde nar suyu çok faydalı. Kabuğunda ve çekirdeğinde de büyük şifa var.

Kansere karşı etkili olan ellagic asit, bütün kırmızılarda bulunan bir antioksidandır. Çilek, ahududu ve böğürtleni mevsiminde bol bol yeyin. Yapraklarından çay hazırlayın. Bunlar kemik iliğini harekete geçirir, immün sistemini güçlendirir, tümörlerin erimesine neden olur.

En ucuz antioksidan olan biberiyeyi mutlaka tüketin. Aldığınız ürünlerin ambalajsız olmasına dikkat edin.


Tedavi yöntemlerindeki büyük gelişmelere rağmen erken teşhis önemini hala koruyor. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; erken teşhis hakikaten hayat kurtarır. Örneğin; meme kanserinde bir santimlik tümörü olan, koltuk altına atlamamış kadınların yüzde 95'ini erken teşhis varsa kurtarabiliyoruz. Demek ki erken teşhise gitmemiz şart! Çünkü eğer bu kanser 2 santimetrenin üzerine çıkarsa, koltuk altına atlarsa o zaman şansı otomatik olarak tedavi şansı yüzde 25-30 azalmış olur. Onun için kanserden korunma ve erken teşhis, bizi kanserden koruyor. Yakalandıktan sonra da kurtulma şansımızı kat kat arttırıyor.


YARIN: ÇOCUKLARIN KIYAFETLERİ KENEVİRDEN OLMALI
  • KANSERE KARŞI EN DOĞAL VE EN UCUZ REÇETE