Şiddet sinemasının ikonik yönetmeni Quentin Tarantino'nun İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanmış gerçek olayları kurmaca öykülerle harmanladığı son çalışması “Soysuzlar Çetesi”, sanatçının diğer bütün yapıtlarında olduğu gibi, beyazperde tarihine ve özellikle de savaş filmi klişelerine yönelik pek çok zekice göndermeyle dolu...
Öte yandan, Avrupa'nın başka bir yerinde Teğmen Aldo Raine, Naziler'e yönelik intikam eylemlerini organize etmek için Yahudi kökenli bir grup Amerikalı askeri bir araya getirmektedir. Daha sonra düşman saflarında “soysuz piçler” olarak ünlenecek olan bu ekip, Üçüncü Reich'ın liderlerini devirme misyonunu üstlenmiştir. Bir süre sonra, Raine'in gözü kara grubuna (gerektiğinde gizli ajanlık da yapan) ünlü Alman aktrist Bridget von Hammersmark da katılır.
Ailesinin katlinden dolayı içi yanmış olan Shosanna'nın kendi intikam planını devreye sokmasıyla birlikte, Hitler rejimine karşı savaşan bütün bu çılgınların kaderleri ortak bir noktada kesişecektir.
Tarantino'nun, gösterime ilk çıktığı zamanlarda eleştirmenler tarafından ciddiye alınmamış ve yıllar yılı yazlık sinemalarda “üçü birarada” gösterilmiş “B” sınıfı filmlere olan düşkünlüğü, onun sinemasını yakından takip eden bütün sinemaseverlerin mâlûmu... Nitekim, oldukça dar bir zamanda çektiği bu son öyküsünün kaynağında da düşük bütçeli serüven-gerilim filmlerinin vaktiyle değeri yeterince bilinmemiş büyük İtalyan ustalarından Enzo G. Castellari ve onun 1978 yılında yaptığı bir savaş filmi var. Tarantino, “gençlik yıllarımdaki en büyük idolüm” dediği Castellari'nin günümüzde çok az insan tarafından bilinen bu unutulmuş yapıtının adını bir vefâ gösterisi olarak kendi filmine taşırken, şu anda 71 yaşındaki emekli yönetmeni de ona öyküsünde küçük bir rol vererek onurlandırmış. Aynı şekilde, filmdeki diğer pek çok karakter ve sahne de “savaş sineması” tarihinin ünlü filmlerine yönelik irili ufaklı pek çok göndermeyle bezenmiş durumda...
Çağdaş sinemanın ikonik simâlarından birine dönüşen bu -şiddete fazlaca düşkün- adamın öykü anlatma tarzını seviyorsanız, farklı uluslardan kalabalık bir oyuncu kadrosu eşliğinde beyazperdeye aktardığı yeni şiddet gösterisi de fazlasıyla hoşunuza gidecek demektir.
Altını çizerek belirteyim ki cömertçe dağıttığım yıldızlar Tarantino sinemasının genç beyinlere nakşettiği vandal mesajlara değil, yalnızca filmlerindeki ince işçiliğe!