PKK ile mücadelede kararsızlar

Aa
00:0028/05/2008, Çarşamba
G: 28/05/2008, Çarşamba
Yeni Şafak
PKK ile mücadelede kararsızlar
PKK ile mücadelede kararsızlar

Emekli Orgeneral Edip Başer: "Özellikle Avrupa ülkelerinin, terörle mücadelesinde Türkiye'nin yanında yer alması ve Türkiye'ye gerçek bir dost gibi destek vermesini beklemek bir ham hayaldir" dedi.

Emekli Orgeneral Edip Başer, ABD ve diğer batılı güçlerin, PKK ile mücadelede Türkiye'nin yanında yeteri kadar kararlı biçimde durmadığını belirterek, "Özellikle Avrupa ülkelerinin, terörle mücadelesinde Türkiye'nin yanında yer alması ve Türkiye'ye gerçek bir dost gibi destek vermesini beklemek bir ham hayaldir" dedi.

Emekli Orgeneral Başer, Cumhuriyet Üniversitesi'nce (CÜ) düzenlenen "Ulusal Güvenlik Konferansı"na konuşmacı olarak katıldı. Başer, ulusal güvenliğin, devletin anayasal düzeninin, milli varlığının, bütünlüğünün, milletler arası alanda siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik dahil bütün menfaatlerinin ve antlaşmalardan doğan hukukunu her türlü iç ve dış tehditlere karşı korunması ve kollanmasını ifade ettiğini söyledi.

Ulusal güvenliğin sadece tek boyutlu, sadece polisin, askerin jandarmanın işi olan bir olay olmadığını belirten Başer, "Bir ulusun bireylerinin güven içinde yaşama hakları başta olmak üzere bireysel özgürlüklerinin, ulusal birlik, ülke bütünlüğü, bağımsızlık, Cumhuriyet'in temelini oluşturan ilkeler gibi ulusal değerlerinin her türlü iç ve dış tehdit ve tedbire karşı korunmasını amaçlayan faaliyetler bütünüdür" dedi.

Ulusların güvenliğini tehdit eden unsurları da sıralayan Başer, eğitim sorunu, kötü yönetim, refahın paylaşımındaki dengesizlik, etnik ve kökten ayrılıklar ile adalet sistemindeki sorunların ulusal güvenliği etkileyen unsurlar arasında yer aldığını söyledi.

Din ve inanç konusunun da ulusal birliğin sağlanmasında önemli unsurların başında yer aldığını söyleyen Başer, ulusal güvenliğin laiklik ilkesinin korunup, eğitim sisteminin bu esasa göre düzenlenmesinden geçtiğini, ulusal güvenlik sorunlarının çözümü için yetenekli liderler ve çok iyi seçilmiş yöneticilere ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.


SORULARI YANITLADI

Konuşmasının ardından katılımcıların yazılı olarak sundukları sorularını yanıtlayan Başer, "Türkiye-Amerika stratejik ortak mıdır" şeklindeki bir soruyu, "Evet, ABD ve Türkiye stratejik ortaktır. Şimdi stratejik ortak deyince sevgili gençler aklınıza sakın ola bütün konularda can ciğer kuzu sarmasıyız anlamı gelmesin" diye cevapladı. "Terör örgütü PKK ile mücadelede dünya ülkelerinin desteğinin neden alınamadığı" şeklindeki bir soru üzerine de Başer, "ABD ve diğer batılı güçler, PKK ile mücadelemizde bizim yanımızda yeteri kadar kararlı biçimde durmadılar. Hiçbir dönemde durmadılar" dedi.

Başer, şöyle devam etti:

"Bize 'terörle mücadelede yanınızdayız' diye konferanslar verirken, öbür taraftan PKK'ya finans desteği, ekonomik destek, siyasi destek, psikolojik destek sağlamaya devam ettiler. Dolayısıyla bunların hepsi göz önündeki şeyler. Bunların hepsinden emin olabilirsiniz diye söylüyorum. Türkiye'ye karşı AB ve ilişkileri kapsamında sürekli olarak iki yüzlü ve riyakar bir politika izleyen AB ülkeleri, maalesef tüm terör mücadelesinde Türkiye'yi yine aynı şekilde karşılarına aldılar, alabildiler. Zaman zaman kendilerine adresiyle, telefon numarasıyla terör örgütü liderlerinin kendi ülkelerinin başkentindeki tüm bilgileri verilmişken, INTERPOL'un aradığı bu terör örgütü liderini Türkiye'ye teslim etmeleri gerekirken, uluslar arası anlaşmalara göre bunların hepsini hiçe sayarak, o ülke Türkiye'ye cevaben 'evet bu dediğiniz kişi, dediğiniz adreste yaşamaktadır. Ancak bizim ülkemizin kanunlarına aykırı bir davranışı görülmemiştir' gibi cevap vermekten dahi utanmadıklarını burada bilginize sunuyorum."

Bu konuda izlenen politikaların önemli olduğunu ifade eden Başer, "Özellikle Avrupa ülkelerinin, terörle mücadelesinde Türkiye'nin yanında yer alması ve Türkiye'ye yüzde yüz halis ve dost gibi, gerçek dost gibi destek vermesini beklemek bir ham hayaldir. Bir ham hayale hepimizin kapılmamasında fayda var" diye konuştu.