Kolaysa ikiz olun da görelim!

Sedat Özkömeç
00:0011/05/2008, Pazar
G: 10/05/2008, Cumartesi
Yeni Şafak
Kolaysa ikiz olun da görelim!
Kolaysa ikiz olun da görelim!

Mesela; Sahir çok başarılıdır ve onun başarısı benim üzerimde mutlaka etkisi olmuştur. Etkilememesi mümkün değil. Paylaşımla birlikte zaman zaman zorluklarını da yaşıyorsunuz ikizliğin. O kadar da şanslı değilsiniz.

İkizliğin ve üçüz bebek doğumlarının arttığı son yıllarda aileler için sempatik görünen ikizliğin bir de 'olma' hali var. Dışarıdan sevimli görünen ikizlerin yaşamını nasıl etkiliyor iki insan olarak yaşamak. Mithat Giyim'in sahibi Mithat Gürsoy'un ayrı yumurta ikizi oğulları Fahir ve Sahir Gürsoy kardeşler 60 yıldır birlikteler. Fahir Gürsoy ikizliğin sıkıntılarından bahsederken ikizi Sahir Gürsoy ise bundan güç aldığını ve keyfini çıkardığını her fırsatta söylüyor.

Kübra

Fahir ile Sahir Gürsoy. İsimlerinin sadece baş harfleri farklı bir eşitlik argümanı. Yıllar yılı hayat ortaklığı yapmış benzeştirmelerle dolu geçen bir hayat… Okulda, evde, işte hiç bitmeyen bir yoldaşlık. Peki güzel mi? Görünen o ki olumlu ve olumsuz taraflarıyla bir bütün. İkizin en çok anlaştığın ve en anlaşamadığın insan. Sempatik duruşları, bu doğal oluşuma verdikleri tepki esprili ve gerçek. Bir de onların ağızlarından dinleyelim. Bakalım Fahir ve Sahir Gürsoylar ne diyorlar.
Büsra


Hanginiz önce doğdu?

Fahir: Önce doğan Sahir, ben sonra doğmuşum.

Kaç dakika farkla peki?

Fahir: Aramızda yarım saat fark var. Biraz zor doğum olmuş. Hatta Sahir doğmaya bilirmiş de. Biraz ortalığı karıştırmış.(gülüşmeler) İngiliz doktor bizim hayatta kalmamızı sağlamış.

Sahir: 1944 senesi harp dönemine denk geliyor. Dolayısıyla yokluğun yaşandığı bir dönemde doğmuşuz. Vakıf Gureba Hastenesinde dünyaya gelmişiz. O dönemler ikiz çocuklar yoğunlukta değil. Doğum olduktan sonra İstanbul Belediyesi hediye göndermiş.

İkiz doğdu diye mi?

S: Evet Fahir'in de vardır. Sonra ilkokuldan üniversiteye kadar olan kısmını beraber okuduk . Fahir İktisadi ve İdari Bilimler Akademisi'nde okudu. Bende İktisat Fakültesine bağlı Gazetecilik Yüksek Okulu'nu bitirdim. Aslında gazeteciyim. Sonra da yedek subay olarak askerlik görevini yaptım.


DÜNYAYA TEK GELMEK İSTERDİM
Ne zaman bir araya geldiniz?

S: Okul bittikten sonra babamın mesleğini devraldık. Sonra birlikte çalışmaya başladık. 40 yıldır bu işte beraber çalışıyoruz. Bir de büyüğümüz Tahir var. Hep beraber kavga dövüş anlaşıyoruz. (gülüşmeler)

Yani babanız sizi bir araya getirdi...

S: Babam bu işe devam edin diye bize telkinlerde de bulunurdu. Zaten ilkokul döneminde de biz bu işin içerisindeydik. Babamın “nasıl olsa çalışacaksın, istikbal var bu işte” deyip bu işe girmemizde etkisi olmuştur.

Nasıl bir çocukluk sizin ki? Aynı giyinmeler filan…

S: Küçükken ikiz olduğumuz için annem giydirmiş ikiz gibi. 1940'lı resimlerde aynı giyindirdiklerine dair bir fotoğraf bile var. Hatta saçlarımız uzunmuş.

F: Sahir çok başarılı bir öğrenciydi, okul birincisiydi. Ben onun gölgesinde yaşıyordum.(gülüşmeler) sporcuydu aynı zamanda. O dönemde on parmağında on marifet vardı. Karnesini saklıyordur. Baktığınızda 9,8 inanılmaz bir başarı.

Peki aynı okulda okumak sizin tercihiniz miydi?

S: Yok o babamın tercihiydi. Okulda birbirimizi kollarız diye aynı okula gönderdiler. Tercih o dönem onlara aitti. Biz de onlara uyduk.

İnsan ikizliği kabul eder mi? Hiç mi rahatsızlık duymaz, ayrışmak istemez...

S: Ben ikiz olmaktan çok memnunum. Hiç rahatsız olmadım. Ayrılmak gibi kendimi şartlandırmadım. İkizlik farklı birşey, hayat telakisi farklı oluyor. Onu kırmayı da asla düşünmedim. Kuvvet aldım hep ikizimden. Benim için çok önemli bir yeri var.

Kıyaslanmaktan hiç mi rahatsız olmadınız?

S: Hiç böyle bir rahatsızlığım olmadı.

Bu çok birlikte olmaktan kaynaklanan bir duygu değil mi? Yani bağımlılık…

S: İkiz olmaktan kaynaklanıyor bence. Yani ben ikizimi ağabeyimden daha çok severim diye birşey söylemek çok doğru olmaz ama tabi sevgi sıralaması yaptığınızda bağımlılık ikizinizde daha fazla oluyor. Bir de o duygu çok başka. Kardeş duygusuyla aynı değil.

F: Evet ikizlerde sevgi saygı ilişkisi daha farklı oluyor bu bir gerçek. Ama ikiz yaşamak zor. Eğer bana sorarsanız dünyaya “İkiz olarak mı yoksa tek olarak mı gelmek istersiniz?” diye. Ben tek olmak derim.

Neden? Oysa Sahir Bey halinden gayet memnun...

F: Paylaşımla birlikte zorluk da beraberinde geliyor. O kadar da şanslı değilsiniz Mesela; Sahir çok başarılıdır ve onun başarısının benim üzerimde mutlaka etkisi olmuştur. Yaratmaması mümkün değil.

Bu ikiz olmaktan mı kaynaklanıyor sadece? Çevrenin hiç mi rolü yok?

F: Burada anne, babamın yeri çok önemli. İkizlerin ayrılması gerekiyor. Ayrı kişilikler oluşması için ayrılmaları gerekiyor. Başka insanlarla tanışıp evlenip başka hayatlar kuracaksınız. İkizlerin hayatının müşterek olarak gitmesi doğru değil.

Sahir Bey'in başarılı olması sizde bir ezikliğe sebep olmadı mı?

F: Bizim için ”bunlar kadeş ayrılırsa üzülürler” diye 18 yıl birlikte okuduk. İster istemez etkileniyorsunuz. Ben vasat bir öğrenciydim kardeşim de başarılıydı. Sonuçta bir etki yaratıyor iyi veya kötü. O yüzden ikizlerin mutlaka ayrı yaşamaya alıştırılması gerekiyor. Ben bunu size de tavsiye ederim. Zaten eninde sonunda ayrılacaksınız. Biz beraber başladık beraber bitiriyoruz. Bundan da bir şikayetimiz yok ama doğrusu ayrı yaşamaktır.


İKİZİMLE HERŞEYİMİ PAYLAŞMAM
Ama dışarıdan çok sempatik görünüyorsunuz...

F: Evet bir sempati durumu var. “Aaa benziyorlar ne güzel” diye. Ben illa da kötü etki yaratıyor demeyeceğim ama lüzumsuz etkileri var. Doğrusu ayrı yaşamaktır.

Ama bu ayrılma zorlama değil mi?

S: Fahir'in söylediğini doğru buluyorum. Aileye görevler düşüyor bu konuda ama sadece o yönden bakmıyorum ben. Ama sevgi denen birşey de var. Bunları kaybetmemek lazım. Niye biz ikiz doğmuşuz. Bunlar çok kutsal şeyler.

Ayrı yerlerde büyümüş olsaydınız da yine bir araya gelmek isteyebilirdiniz…

S: Farklı yerlerde de büyümüş olsanız, kardeşlik denen bir olgu ve bağlılık var bunu terk edemiyorsunuz.

F: Çocukluğunuz beraber geçtiği zaman ararsınız. Büyürken size sürekli ikizsiniz diye telkin verilirse birbirinizi tabiki bulursunuz bu kaçınılmaz.

S: Birey açısından doğru ama bana da bir zararı yok.

Sizinki bağlılık mı bağımlılık mı?

F: Sevgi bağlılığı da var ama bağımlılık da oluşuyor. Aynı ortamlarda bulunma, aynı arkadaşlarınızın olması bağımlılık yapıyor. Sevgi daima var elbet. Dertlerinizi paylaşıyorsunuz.

Bu durum kendinizi ifade etmek için daha güçlü bir duruşa sahip olmanızı gerektirmedi mi?

S: Bunun ikizlikle pek ilgisi yok kardeş olsanız da olabilir bu.

F: Tabi daha güçlü durmanız gerekiyor. Çünkü hayatta sürekli bir mukayese içindesiniz. Öğrenciyken hep “kardeşin biliyor sen niye bilmiyorsun” derlerdi. Bunu söylemeye hakları yok ki. Sürekli bitmez bir mukayese var. Evde, işte özel yaşamda her yerde. Bu ister istemez ikizleri eziyor. Topluma gore ikizseniz herşeyleriniz müşterek. Böyle olmaması gerekiyor.

Hüsrev Hatemi ikizi Hüseyin Hatemi evlendiğinde bir şiir yazmış “gittin çocuk” diye. Sizde de böyle bir terkediş psikolojisi oldu mu?

S: Biz öyle birşey hissetmedik. Hissetik mi Fahir? Ben hiç öyle birşey yaşamadım.

F: Öyle olması normal ben buna katılıyorum. Ama biz bir ayrılık yaşamadık. Biz hep aynı çatı altında yaşadık. Biz ayrılsak farklı duygular yaşardık ama öyle olmadı. 60 senedir beraberiz. Sadece akşam ayrı yerlere gidiyoruz o kadar.

Yedisinde neyse yetmişinde aynı ikizlik mi oluyor yoksa değişiyor mu?

F: Şöyle oluyor aslında, daha realist oluyorsunuz. Bir de artık Sahir ile ben ikizim dediğimde artık şaşırıyorlar.

Bu durumun zorluk tarafı varsa kolaylık tarafı nedir?

S: Kolayı tarafı yok. Bu arabayı beraber itiyoruz gibi birşey değil ki. Böyle birşey yok.

Birbinizden gizlediğiniz bir olay oldu mu?

F: İnsanı bir çekirdek gibi düşünürseniz. O çekirdeğin etrafında bir çember var. İnsan güvendiği insanları o çemberin içine almaya başlıyor. Ama bunlar kademe kademe oluyor. Anne ve babayı başka bir çemberde, kardeşinizi de başka bir çemberde alıyorsunuz. Ama mutlaka paylaşılmayan bir alan var. Bu ikiziniz olsa da böyle. Bu her insanda vardır bence. Kimseyi içine almadığı bir alan mutlaka vardır.

S: Bu tamamen bir güven meselesi. Öyle de olmalı zaten.

F: Mesela; aşık olduğunuzu ikizinize söyleyemeyebilirsiniz. Hemen söylemeniz çok zor. Bir zaman geçtikten sonra söyleyebilirsiniz.



Sahir'in zekasından istifade ettim

Ortak yanlarınız var mı?

S: İkimizin ortak olan yanları aileden gelen bir iyi niyet olması. Sahte iş yapmadık hiç bir zaman. Aile olarak müsrif insanlar değiliz.

Peki bize Fahir Bey'i biraz anlatır mısınız?

S: Fahir'in hayırseverliği benden daha fazla. Dini vecibeleri yerine getirmekte daha aktif bir duruşu vardır. Sabırlı ve kontrollüdür. Fahir'in olaylara yaklaşımı çok soğukkanlıdır. Hedeflediği bir noktaya varmak için sabır gösterir. Tutumludur. Bir de ben Fahir'in ne yapacağını ne yapmayacağını iyi bilirim. O da benim ne yapabileceğimi bilir. Doğru mu Fahir?

F: Doğru evet.

Siz Fahir Bey, Sahir bey için ne söylersiniz?

F: Sahir asabi. Çalışkan bir yapısı var. Kendini mesleğinde çok iyi yetiştirmiştir. Türkiye'de mesleğini en iyi icra edenlerden biridir.

S: Estağfirullah

F: Öyledir gerçekten. Ailesine çok bağlıdır. Muntazam yaşar. Tasarrufu seven birisi. Hatta benden daha tutumludur. Hayırseverlik noktasında beni söyledi ama kendisi de sever. Son derece zeki bir insan. Onun zekasından birçok konuda istifade etmişimdir. Bir mimar kadar mimariden, mühendislik kadar mühendislikten anlar. Bunu o insanlarla da tartışır. Matematikte çok iyidir Sahir. Okuldayken problemi çözerken hocanın yanlış yaptığını anlardı. Hocam yanlış yapıyorsun deyip kalkıp düzeltirdi. Matematik kitabımız vardı bizim. Problem çözüyoruz problemin sonucu da kitabın arkasında var. Sahir sonuca baktı ve bu “kitap yanlış” dedi.

Sonra...

F: Sonra hocayla tartıştı. Kitabın doğru olmadığı kanıtlandı. Böyle bir zeka onunkisi. Çok güzel buluşları var.

S: Ben neymişim (gülüşmeler). İltifatın için teşekkür ederim.

F: Rica ederim. Çok hızlı anlama kabiliyeti var. Ama birkaç sene sonra yitirecek sanıyorum o özelliğini. (gülüşmeler)


İkizseniz eğer tepkilere hazır olun

Hiç mi güzel tarafı yok bu ikizliğin?

S: Ben aslında bunun zevkini çıkarmaktan yanayım. Fahir sıkıntılarından bahsetti ama. Ben de herkes sıkıysa ikiz olsun derim. Dünyada kaç ikiz var? Ben bu durumu çok özel buluyorum. Bunun da çok güzel tarafları var elbet.

Mesela?

F: İkizlerin birine birşey olduğunda öteki normal insandan daha çok acı duyuyor. Bence en önemli özelliği bu. Tarif edilmez derin bir bağ var arada. Bu da ikiz kardeş olmanın özelliği.

S: İkiz olmayı bir felaket olarak görmek doğru değil. Benim için bir şans bu.

F: Felaket değil tabi bunu demiyorum ama zaten öyle görünenin de arkasında felaket olmayabilir. Allah bu dengeyi çok mükemmel yaratmıştır. O yüzden de zaten ben niye ikiz yaratıldım diye hayıflanmaya düşmenin de bir anlamı yok. Sadece ikiz olduğunuzda bir takım şeylere hazırlıklı olmanız gerekiyor.