Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı bugünkü köşesinde "Deniz Baykal: Tekne falan almadım" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Altaylı yazısında, Deniz Baykal ile Baykal'ın aldığını iddia ettiği tekneyle alakalı yaptığı telefon görüşmesine yer verdi. Baykal'ın bir tekne aldığını inkar ettiği görüşmede, Altaylı haberinden emin olduğunu üstüne basarak sıklıkla vurguladı. Yazısının sonunda Altaylı Baykal'dan şöyle özür diledi:
"Deniz Baykal'dan gerçekten özür diliyorum.
Haberim yalan olduğu için değil. Emeklilik keyfinin içine limon sıktığım için. Ama şunu da söyleyeyim. Bence küçük bir tekne almış olmasında hiçbir mahzur yok. Türkiye'de binlercesi bulunan teknelerden biri.
Keşke binip tadını çıkarsaydı. Ayıp değil ki!"
DÜN sabah erken saatlerde aradı Deniz Bey, Deniz Baykal.
Daha doğrusu ben doktorda olduğum için bana ulaşamayınca önce herkesi aramış.
Ben de doktordan çıkar çıkmaz evinden aradım Deniz Baykal'ı.
Sesi keyifliydi.
"Beni aramışsınız Deniz Bey" dedim.
Gülerek, "Evet aradım, tekneye davet edeceğim" dedi.
Ben de güldüm, "Deniz Bey, en iyisi ben başka tekneyle geleyim, yan yana bağlarız. Keyif yaparız" dedim.
"Olur olur" dedi.
Ben de "Vallahi güzel tekne almışsınız. Baktım beğendim" dedim. Sonra konuya girdi.
"Zannediyorum bilinçli olmayan bir yanılgı var. İyi niyetinizden asla şüphe etmem mümkün değil ama kaynaklarınız sizi yanıltmış, tekne falan almadım" dedi.
"Yapmayın Deniz Bey, pek çok yerden doğrulattım. Marinadakiler bile teknenin geçen hafta satıldığını doğruladılar. Hatta beni de alıcı zannettikleri için 'Size başka tekne gösterelim' diyenler oldu. Haberimden çok eminim" dedim.
Deniz Baykal ise ısrarlıydı.
"Böyle bir şey gerçekten yapmadım. 340 bin dolarım yok ki tekne alayım" dedi ve teknenin sahibi rahmetli Nurullah Gezgin'i nereden tanıdığını anlattı.
"1978'de ben Maliye Bakanı'yken Nurullah Gezgin de İstanbul Sanayi Odası Başkanı'ydı. CHP'li bir sanayiciydi. Çok saygın biriydi. O günden tanırım rahmetli Nurullah Bey'i. Ama teknesini falan almadım."
Ben de ısrarlıydım.
"Deniz Bey, ben kaynaklarımla bir kez daha konuşayım. Ama yüzde yüz emin olmasam yazmazdım. Tekne şirket üzerine kayıtlı ve işlemler yapılmış. Ama yine de bir daha konuşacağım."
"Konuşacak ne var Fatih Bey, almadım diyorum."
"Deniz Bey, sizin yalan söylediğinizi asla düşünmek istemem ama ben de yalan yazmam."
"Yanıltılmış olabilirsiniz. Biliyorum kötü niyetle yazmayacağınızı."
"Tamam Deniz Bey, ben bir bakayım. Sizi arayayım. Zaten haberde de işlemleri sizin adınıza Mehmet Tulay'ın yaptığını söylüyorum."
"O kişiyi de tanımıyorum."
"Peki Deniz Bey. Bir bakacağım."
"Bu haberinizi lütfen düzeltmenizi istiyorum. Yoksa dava açmak zorunda kalacağım."
"Tamam Deniz Bey, bakacağım. Yanlışımız varsa düzeltiriz elbet."
"Biliyorum düzeltirsiniz. Lütfen Türk basınına örnek davranışı gösterin."
"Merak etmeyin Deniz Bey" dedim kapattım.