Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, darbe döneminde örülmüş bir anayasa yerine millet hakimiyetinin kuşattığı, milletin menfaat ve mutluluğunun öncelendiği, sivil, demokratik bir anayasa hazırlanması gerektiğini söyledi.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) İzmir İl Başkanlığı, Milli Eğitim Eski Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Çelik'in katılımıyla İzmir Kız Lisesi Konferans Salonu'nda “Cumhuriyetimizin 86. Yılı ve Demokrasi Serüvenimiz” konulu konferans düzenledi. Cumhuriyet ve Demokrasi konusuna vurgu yapılan konferansa Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak, İl Müdürleri, sendika başkanları ve yöneticileri, çok sayıda kamu kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, sorunları konuşmadan sadece temennilerle çözüm üretmenin mümkün olmadığını söyledi. Son zamanlarda yapılan açılımları tek millet, tek bayrak, tek vatan ülküsüne sahip çıkarak toplumun refah ve mutluluğu için, özgürlüklerin önünün açılması için desteklediklerini söyleyen Şenocak, "Bizim Cumhuriyetimiz de uzun zaman darbelerle örselenmiş, manipülasyonlarla sündürülmüştür. Halkın temsilcileri alaşağı edilmiş, idama mahkum edilmiş, siyasi yasaklar getirilmiş; adeta “Halk kendi kendisini yönetmeyi bilemez” anlayışıyla vesayet sistemi uygulanmıştır. Şimdi yapılması gereken, darbe döneminde örülmüş, kurumların reflekslerini gözeten Anayasa yerine, millet hakimiyetinin kuşattığı, milletin menfaat ve mutluluğunun öncelendiği, sivil, demokratik bir Anayasa hazırlanmasıdır." dedi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Eski Milli Eğitim Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, konuşmasında Türkiye'nin kültürel zenginliklerine dikkat çekti. Çelik, açılımın ulusal zenginliğimizi ortaya çıkardığının altını çizerek, 'Türkiye bir yol ayrımında, ya ulusalcı içe kapanıklığı tercih eder, ya da ulusal zenginlik, açılımı tercih eder. Gök kuşağı bütün renkleriyle güzeldir ahenklidir. Onlarca ırk, bir milleti oluşturabilir. Bizim 100 temel özelliğimiz varsa bunun 90'ı ortaktır. Ayrılan özellikleri de aleyhte kullanmayalım. Devlet farklılıkları yok sayarak bir şey elde edemez. Devlet orkestrasyondur. Devleti yönetenler orkestra şefi gibi becerikli olursa, armoni hoş musiki çıkar. Eğer becerikli değilse, gürültü çıkar. Bizim de o farklılıkları güzelliklere dönüştürmemiz gerekiyor. Demokrasiler çoğulcudur. 'Sen veya ben' değil, 'sen ve ben' önemli, 'veyacı' olmak ötekileştirmektir. Eskiden beri köylüleri, gayrimüslimleri, Alevi, Kürt, dindar insanları ötekileştirdiler. Türkiye bir yol ayrımında ya ulusalcı içe kapanıklığı tercih eder ya da ulusal zenginlik açılımı tercih eder” diye konuştu.
