Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni (İGC) ziyaret etti. Bakan Arınç, gazetecilerin çok önemli görevler yaptığını ifade ederek, 'Gazeteci demek, özgür insan demektir' dedi.
Basından Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni (İGC) ziyaret etti. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel ve İGC Yönetim Kurulu Üyeleri ile görüşen Bakan Arınç, gazetecilerin çok önemli görevler yaptığını ifade ederek, 'Gazeteci demek, özgür insan demektir' diye konuştu. Bakan Arınç'ın ziyaretinden duydukları memnuniyeti ifade eden İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel, basının sorunlarının gün geçtikçe daha da ağırlaştığını belirtti. Atilla Sertel, Türkiye Gazeteciler Federasyonunun aralarında sorun olan ülkelerin gazetecilerini İzmir'de toplamak yönünde projeleri olduğunu belirterek, proje hakkında bilgi verdi. Sertel, sonbaharda Filistin, İsrail, Kıbrıs Rum Kesimi, Sırbistan, Bosna Hersek gibi ülkelerden gazetecileri İzmir'e davet edeceklerini söyledi.
İzmir'in Türk basın hayatında çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Bakan Arınç, “İzmir yayın hayatında, basın hayatında Türkiye'de etkin illerden birisi. Türkiye'de gazetecilikte isim yapmış çok değerli arkadaşlarımızı yetiştiren bir il. Türk basınında önemli bir yeri olan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin'i herkes biliyor. Bu nedenle ülkemizde basın hayatında yapılabilecek herşeyi İzmir olmadan yapmak mümkün değil” dedi. “Özellikle son dönemlerde gazetecilerin şahsına açılmış davalarda bir artış olduğunu görüyoruz. Hapis cezasına çarptırılan gazeteci arkadaşlarımız var. Bu konuda sizin düşünceleriniz nedir?” şeklinde kendisine yöneltilen soruyu da cevaplayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları söyledi: “Basın Kanunu'nda bazı konularda idari para cezaları verilerek bazı suçlar karşılanmış. Ama Türk Ceza Kanunu'nda bu böyle olmayabiliyor. Özel hayata ve kişilik haklarına saygı gösterecek düzenlemeler yapmamız lazım. Biz en son özellikle bu işten zarar gördüğünü bildiğimiz arkadaşlarla toplantı yaptık ve onların fikirlerini de aldık. Bu konuda bir içtihat oluşturmak gerekiyor. Yani bir kanun düzenlemesi yapacağız ama hakimler de özgürlükçü bir yaklaşımla işi ele alırlarsa belki oradan ceza kararları çıkmayabilir şeklinde bir çalışma yapılıyor. Bu konularda 1 ay içinde bir düzenleme yapacağız"
Başkan Atilla Sertel'in, “Sizin hukukçu yanınız olduğunu da biliyoruz. Tutuklu olan gazeteciler var ve çok uzun sürdedir de tutuklular. Bir Bakan ve bir hukukçu olarak delillerin karartılma riski yoksa, kaçma riski yoksa tutukluluk halinin sürdürülmesi bir cezaya dönüşmüş olmuyor mu?” şeklinde yönelttiği soruyu da cevaplayan Arınç, şöyle konuştu: “Tutuklamalar bütün ceza hukuklarında istisnadır, özgürlükler esastır. Savcı önüne gidecek herkes tutuklanacak diye bir kural yoktur ama herkes serbest bırakılacak diye bir kural vardır. Ama bunun istisnaları da şunlardır: Eğer kaçma şüphesi varsa, delilleri karatma şüphesi varsa bu gibi nedenlerle tutuklamalar yapılabiliyor. Tutuklama bir tedbirdir ve asla bir ceza değildir. Bu tedbirin gereksiz olduğu anlaşıldığı zamanda o kişi salıverilmelidir. Toplu davalarda bu süreç biraz daha geç işleyen bir süreçtir ama tekli davalarda biraz daha çabuk işleyebilir ve sonuca gidilebilir. Çünkü bir insanın şahsi hürriyeti değil birkaç yıllığına, birkaç saatliğine bile kısıtlansa bu özgürlüklere karşı bir davranıştır. Ama hukukun emrettiği yerde buna hepimiz katlanmak durumundayız. Bizlerin herkesin hak ve özgürlüklerine kendi özgürlüğümüz kadar yer vermemiz gerekir" Arınç, toplantıda Anayasa Paketi'ne ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu. Toplantının ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti Anı Defteri'ne ziyaretle ilgili düşüncelerini yazan Bülent Arınç'a Başkan Atilla Sertel tarafından İzmir basınının simgesi olan Hasan Tahsin heykeli verildi.