Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Doğu Almanya'nın Dresden bölgesinde 1985-1990 yılları arasında KGB ajanı olarak çalıştığı günlerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Duvarın yıkılmasının ardından Dresden'de çalıştığı ofise insanların geldiğini, ancak onlarla herhangi bir çatışma yaşanmadığını kaydeden Rusya Başbakanı, "Ben kendilerine binanın Sovyetler Birliği Ordusu'na ait olduğunu ve belirli anlaşmalar çerçevesinde orada bulunduğumuzu anlattım. Bir müddet sonra binayı terk ettiler. Genelde fırtınalı bir dönemdi." dedi.
Rus NTV televizyonu muhabirinin sorularını yanıtlayan Putin, 1985 yıllarında Doğu Almanya'da göreve başladığı zaman, Sovyetler Birliği'nde perestroika (yeniden yapılanma) sürecinin aktif bir şekilde uygulamaya başlandığını söyledi. Doğu Almanya'da ve Sovyetler Birliği yönetiminde önemli bir kesimin bir şey olmamış gibi yaşamaya devam ettiklerini, bunun kendisini o dönemde endişelendirdiğini kaydeden Rusya Başbakanı, "Ben o yıllarda Dresden'de görev yapıyordum. Berlin'e de her hafta gidip geliyordum. Orada Berlin Duvarı'nı ilk gördüğümde bende büyük bir baskı oluşturmuştu. Bu nasıl bir baskı? Tabii olmayan ve gerçeklerle örtüşmeyen bir his." tespitinde bulundu.
Berlin Duvarı ile Çin Seddi'ni karşılaştıran Putin, "İnsanoğlunun eliyle yaptığı ve uzaydan görülen tek yapıt Çin Seddi. Ancak neden Çin Seddi yüzlerce yıldır ayakta kalabildi de, Berlin Duvarı yıkıldı? Çünkü Çin Seddi insanları korumak için inşa edildi. Berlin Duvarı ise bölmek için. İnsanların artık modern dünyanın gelişmelerinin dışında tutmanız mümkün değil. Toplumları bölmenin geleceği yok." ifadelerini kullandı.
1961 yılında inşa edilen 46 kilometre uzunluğundaki Berlin Duvarı, Soğuk Savaşın da simgesi haline gelmişti. Doğu Almanya ile Batı Almanya'yı ikiye bölen duvarı geçmek isteyen 200'den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Sovyetler Birliği son lideri Mihail Gorbaçov'un 1980'li yılların ortalarından itibaren uygulamaya koyduğu şeffaflık ve yeniden yapılanma politikaları, komünizmin sonunu hazırlamış ve tüm Doğu Avrupa ülkelerinde yönetimler değişmişti.
Rusya Başbakanı Putin 1989 yılında 'Berlin Duvarı'nın yıkılması ve iki Almanya'nın birleşmesinin Rusya ile Almanya arasında karşılıklı güven ortamının oluşmasını sağladığını söyledi. İkili ilişkilerde ilk taşın bu şekilde konduğunu kaydeden Putin, "Bizim birbirimize ihtiyacımız var." tespitinde bulundu. Baltık Denizi'nin altından geçerek Almanya'ya ulaşan 'Kuzey Akım' doğalgaz boru hattını örnek gösteren Rusya Başbakanı, Avrupa ülkelerinin de projeye ikna olacaklarını umduğunu belirtti. Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından Doğu Almanya'da komünist yönetim devrilmiş ve bir yıl aradan sonra 3 Ekim 1990'da iki Almanya birleşmişti.
Rusya-Almanya ortaklığı olan Kuzey Akım'ın yüzde 51'ine Gazprom sahip. 20 Ekim'de Danimarka'nın izin verdiği doğalgaz boru hattına, 5 Kasım'da da İsveç izin verdi. Rus doğalgazının en büyük müşterisi olan Almanya, ihtiyacının yüzde 37'sini Rusya'dan karşılıyor. Putin, Almanya'nın birleşmesinin ardından Rusya'nın Alman Şansölyeleri Helmut Kohl, Gerhard Schroeder ve Angela Merkel'le 'harika' ilişkiler geliştirdiklerini belirtti.