Görev suçu dosyasıyla terör örgütü davasının birleştirilmesinin ardından Erzincan Başsavcısı Cihaner, dün Yargıtay'da hakim karşısındaydı. Duruşma, 'gizlilik kararı olmamasına rağmen' basına kapatılırken dava 24 Aralık'a ertelendi. Kararı beğenmeyen Cihaner'in “”Herkesin görevleri, işi ve terfileri var. Dava bir an önce görülsün” dediği öğrenildi
Görev suçu dosyasıyla terör örgütü dosyasının birleştirilmesinin ardından hakim karşısına çıkan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, mahkemeden “işimiz var, görevimiz var terfiler var, atamalar var yargılanma hızlı yapılsın ve karar verilsin” dediği öğrenildi.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi ile İstanbul Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığında 11. Ceza Dairesi lehinde karar veren Yargıtay Ceza Genel Kurulu gerekçeli kararı göndermediği için duruşma ertelendi. Basın mensuplarının alınmadığı duruşmaya sanıklar ve sanık avukatlarının yanı sıra yargı mensuplarının de izlemesine izin verildi. Yargıtay binasından bile içeri giremeyen basın mensuplarının davada “Gizlilik kararı” olmamasına rağmen Mahkeme Başkanı Ersan Ülker'in talimatıyla duruşmaya alınmadığı ortaya çıktı. Duruşmayı YARSAV'ın yeni ve eski Başkanları Emine Ülker Tarhan ve Ömer Faruk Eminağaoğlu da takip etti.
Hukuk çevrelerinin tepkisine sebep olan birleştirme kararının ardından ilk kez hakim karşısına çıkan terör örgütü sanığı İlhan Cihaner, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun birleştirme kararının gerekçesinin gönderilmediğini öğrenince söz aldı. Mahkeme Başkanı Ersan Ülker'in, gerekçeli karar gelmediği için davanın ileri bir tarihe erteleneceğini söylemesine üzerine Cihaner'in, “Herkesin görevleri, işi ve terfileri var. Dava biran önce görülsün” dediği öğrenildi.
Mahkeme Başkanı Ülker, gerekçeli kararın yazılmasının ardından 25 üyeli Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri tarafından incelenip imzalanacağını, daha sonra da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine incelenmek üzere gönderileceğini belirterek bu sürecin zaman alacağını söylediği belirtildi. Ülker'in bu sebepler nedeniyle duruşmaların 4-5 ay aralıklar yapılacağını belirttiği kaydedildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun görev uyuşmazlığı konusunda yetkinin Yargıtay 11. Ceza Dairesi olduğuna hükmettiğini söyleyen Mahkeme Başkanı Ülker, gerekçeli kararın gelmesinin beklenmesi için duruşmanın 24 Aralık 2010 tarihine ertelenmesine karar verildiğini söyledi.
Basın mensuplarının Yargıtay binasına dahi alınmadığı duruşmayı YARSAV'ın yeni ve eski Başkanları Emine Ülker Tarhan ve Ömer Faruk Eminağaoğlu ile derneğin diğer yönetim kurulu üyeleri ve bazı yargı mensupları izledi. Davada “Gizlilik” kararı olmamasına rağmen basın mensuplarının duruşmaya alınmaması talimatını Mahkeme Başkanı Ersan Ülker'in verdiği öğrenildi. Duruşmaya Cihaner'in yanı sıra avukatı Turgut Kazan, davanın diğer sanıkları Erzincan İl Jandarma Komutanı Albay Ali Tapan, MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir, MİT Mensubu Kıvılcım Üstel ile müşteki Ahmet Demir'in avukatı Adnan Şeker ve bazı sanık yakınları takip etti.
HSYK seçimleri sonrası YARSAV derin çatlak oluşmuş ve Derneğin mevcut Başkanı Emine Ülker Tarhan baskılara dayanamayarak 27 Kasım'da olağanüstü genel kurulu kararı almıştı. Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun adaylığını açıkladığı olağanüstü genel kurulda, Eminağaoğlu ile birlikte hareket eden Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın da aday olacağı iddia edilmişti.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) idari ve adli yargıdan üye seçimlerini içine sindiremeyen YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, seçimlerin iptali için önceki gün (Perşembe günü) Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurduğunu söyledi. Duruşma sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Eminağaoğlu, “HSYK seçimlerinin tam kanunsuzluk gerekçesiyle iptalini talep ettim” dedi. HSYK seçimlerinin Türkiye genelinde iptal edilmesi gerektiğini ileri süren Eminağaoğlu şunları iddia etti: “Ortada açık bir maddi vaka vardır. Bir karine hali vardır. Seçimden günler öncesinde varolduğu iddia edilen ve yalanlanan bir liste, bütünlük içerisinde sandıktan bir liste halinde çıkmıştır. Bu asla göz ardı edilemez maddi gerçekliktir.” Yüksek Seçim Kurulu'nun bu durumu değerlendireceğini belirten Eminağaoğlu, iptalin zorunlu olduğunu öne sürdü.