Mardin hep gündemde

Hamit Can
00:0013/08/2008, Çarşamba
G: 13/08/2008, Çarşamba
Yeni Şafak
Mardin hep gündemde
Mardin hep gündemde

Mardin, dünyada sit alanı ilan edilen üç şehirden biri. Yüzyıllara dayanan tarihi ve zengin kültür birikimiyle adeta açık hava müzesini andıran kent, bu özelliğinin yanısıra özgün mimarisiyle de sürekli kendinden söz ettiriyor. Öyle ki görsel ve basılı medyanın gündeminden hiç düşmüyor. Onunla ilgili düzenlenen özel programlarda farklı açılardan ele alınıyor ve kültür sanat dergilerine kapak konusu oluyor.

Süreli yayınlardan 'Arkitekt' dergisi de geçtiğimiz günlerde Mardin için özel bir sayı yayınladı.

Kentin özgün mimari dokusu, yürütülen tasarım ve araştırma programı ile yaşayan taş ustalarından «Yusuf Usta» ile yapılan söyleşinin yer aldığı dergide, özellikle Tomas Çerme'nin «Zengin Eski Kent Dokuları Birikimine Sahip Mardin» başlıklı yazısı dikkat çekiyor. Mardinli araştırmacı-yazar Tomas Çerme'nin yazısı iki bölümden oluşuyor: Mardin'in tarihteki yeri ve mimarisi.

Mardin'in coğrafi konumu, ünlü İpekyolu ile bağlantısını ve yüzyıllara uzanan kadim tarihinin anlatıldığı yazıda yazar şöyle diyor: «Eski çağlarda, oldukça hareketli bir geçmişi olduğu bilinen Mardin, kısa aralıklarla çeşitli siyasi birimlerin yönetimi altında yaşamıştır. Aslında, kentin ilkçağ tarihi hakkında fazla bilgi yoktur. Ancak daha sonra değişik zamanlarda Mardin'e sırasıyla; Arşaguniler, Makedonyalılar (Büyük İskender), Persler, Tikranlar, Romalılar, Bizanslılar, Büyük Selçuklular, Artukoğulları ve Osmanlı İmparatorluğu hakimiyet kurmuştur. Bu yüzdendir ki, yörede her biri, kendi kültürlerine ait çeşitli eserler bırakmıştır. M.S. 640 yılında Mardin, Arap İslam ordusu önemli kumandanlarından İbn Ganem tarafından fethedildi. M.S. 873'te Mervaniler, daha sonra Artuklular, 1109 ile 1409 yılları arasında üç asır Mardin'i başkent olarak kullanıp hüküm sürmüşlerdir».

Şehrin Artuklular döneminde kentsel önemine kavuşmasıyla birlikte kentle özdeşleşmiş taş yontmacılığına değiniliyor. Kentteki eşsiz mabedler, medrese, han, hamam, kervansaray, çeşme ve evlerin yapımında mimar ve nakkaşların maharetli elleriyle kullanılan taşların ilginç öyküsü anlatılıyor. Konuyla ilgili geniş bilgiler aktaran Çerme şöyle diyor: «...Mardin şehrinin mimarisi, kendine has üslubu ile ne Arap, ne de başka bir mimariye benzer. Bilâkis komşu şehirler Mardin mimarisinden etkilenmiştir».


Muhteşem mimarlık eseri evler

Mardin'in evleri çatısız, düz damlıdır. İnce detaylara kadar taş oyma sanatı işlenmiş. «Bazı binaların dış cephelerinde kitabeler hat sanatının göze çarpan örnekleri olmuştur. Bu hat sanatının en güzel örnekleri medreselerdeki kitabelerde görülmektedir.»

Mimari üslubundaki büyüleyici güzelliği ve sıkça kullanılan figürleri irdeleyen yazar, kentin evlerinin çoğunun en az yüz yıllık bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayıp, «Yapıların temellerinde rutubeti önlemek için tuz dökülürdü. Bu usul, antik çağdan gelmedir» diyor.

Bu arada yeri gelmişken belirtelim ki; geçtiğimiz günlerde Mardin'de çok sayıda evin özel bir şirket tarafından restore edilerek, boyandığı haberi yer aldı medyada. Bilindiği gibi Mardin'in şehir dokusu, genellikle sarı renkli taştır. Ama sözkonusu boyamanın gri renkte yapılmış. Dileriz ki bu durumda, kentin özgün mimarisi zarar görmeden, bu konuda neler yapılması gerekiyorsa, en kısa zamanda ilgili kurumlarca yapılır.

Arkitekt'te yer alan diğer yazılar ve imzalar şöyle: Mimarlık Eğitiminde Fakülte Örgütlenmesi Üzerine / Zafer Ertürk, Geleneksel Mardin Evinin Tarihsel Referansları / E.Füsun Alioğlu, Mardin'de Yürütülen Bir Tasarım Stüdyosu ve Araştırma Programı / Aydın Balamir-Türkan Ulusu Uraz, Mardinli Yusuf Usta (Amu Yusuf) İle Söyleşi, Mungan Evi Üzerine Düş Kurmak / Nilay Ünsal Gülmez, Yerel İniyisatif, Küresel Kaynak / Yüksel Demir.


MARDİNLİ MİMARLAR:

Müslüman mimarlar: Abde Velo (Akışın), Hacı Abdülcelil Kako (İldoğan), Şeyhmus Zeroke, Mehmet Ataş, Yusuf Kıdır. Ermeni mimarlar: Serkis Lole (Levon), Selim Lole Ertaş, Corç Lole Ertaş, Josef Lole Ertaş, Sait El Abyad, Hanna Mimarbaşı, Sait Mimarbaşı, Gercis Sane, Jozef Sane, Sabri Sane, İlyas Gendora (Mengelyan), Cebrail (Hekimyan), Mihail (Hekimyan), Cercis (Hekimyan), Jak (Hekimyan), Yusuf Gerzelo, Corç Gerzelo, Enis (Bısmarci), Yusuf (Sahhar), Sait (Sayığ), Abdülmesih (Sununu), Cercis (Sununu), Cemil (Sununu), Sadık Kayri, Hosep Sarrafyan. Süryani mimarlar: Abdülmesih (Asse, Ahmardakno), Yakup Hedeye, Abdülmesih Sese, Abdülmesih Kalo (Geçkaldın), Raffi Kalo (Geçkaldın), Bahde (Papahar), İlyas (Papahar), Aziz (Habot) Tokunç, İskender (Habot) Tokunç.