Akademisyenler kendi alanlarında ders vermeli

Yeni Şafak
00:0012/01/2011, Çarşamba
G: 12/01/2011, Çarşamba
Yeni Şafak
Akademisyenler kendi alanlarında ders vermeli
Akademisyenler kendi alanlarında ders vermeli

Prof. Dr. Dumlu, üniversitelerdeki branşlaşma sorununa da dikkat çekti. Akademisyenlerin kendi alanları dışındaki derslere de girmek zorunda kaldıklarını belirten Prof. Dumlu “Akademisyenlerin farklı derslere girmesinin mantığı yok.

Eğitim Bir-Sen İzmir Şube Başkanı Abdürrahim Şenocak, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Dumlu'yu makamında ziyaret etti. Üyelerimizden D.E.Ü İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Zakir Çoban ve D.E.Ü İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahsin Koçyiğit'in de bulunduğu ziyarette ilahiyat fakültelerinin sorunlarından branşlaşmaya kadar pek çok konu hakkında konuşuldu. Prof. Dr. Ömer Dumlu, D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi'nin eski ihtişamını geri kazandığını ve geçen yıllara göre öğrenci sayısında bir artış olduğunu kaydetti. Bu oran artmasına rağmen akademisyen sayısının yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dumlu “Burası 29 yıllık bir fakülte olmasına rağmen akademisyen sayısı şu an 45. Daha önce bu sayı 32 civarındaydı. Ancak bazı fakültelerde bu sayı 50'yi geçiyor. D.E.Ü İlahiyat Fakültesi bu anlamda henüz gelişme kaydetmedi. YÖK'ün bazı tedbirler alıp bu sorunu bir an önce çözmesi gerekiyor.” dedi. Prof. Dumlu, sadece akademisyen sayısının değil, var olan ilahiyat fakültesi sayısının da yeterli olmadığını kaydetti. D.E.Ü İlahiyat Fakültesi'nin Ege Bölgesi'nin tek ilahiyat fakültesi olduğunun altını çizen Prof. Dumlu “Ege Bölgesi'nde bir ilahiyat fakültesine daha ihtiyaç var. Örneğin Ege Üniversitesi herhangi bir ilçede bir ilahiyat fakültesi açabilir.” diye konuştu. Prof. Dr. Dumlu, üniversitelerdeki branşlaşma sorununa da dikkat çekti. Akademisyenlerin kendi alanları dışındaki derslere de girmek zorunda kaldıklarını belirten Prof. Dumlu “Akademisyenlerin farklı derslere girmesinin mantığı yok. Liselerde bile branşlaşma var. Burası bilim üreten bir kurum. Böyle bir çalışma ortamı akademisyenlerin araştırma görevlerini yerine getirmesine engel oluyor. Haftada 30 saat derse giren bir akademisyenin araştırmasını sağlıklı bir şekilde yürütmesi imkânsız. Bu nedenle her branşta 1 değil en az 3 akademisyen olmalı.” şeklinde konuştu.


YÜKSEK LİSANS VE DOKTORADA KALİTELİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ

Prof. Dr. Dumlu, fakülte olarak yüksek lisans ve doktora konusunda kaliteli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Öğrencilerin dersleri daha iyi kavramaları için önemli adımlar attıklarını da kaydeden Prof. Dumlu “Öğrencilerimizin Arapçayı daha iyi öğrenmeleri için Mısır'dan bir öğretmen getirttik. Öğretmen Türkçe bilmediği için öğrenciler telaffuz yeteneği de kazanıyorlar. Böyle bir adımı her fakülte atmalı.” dedi. Abdurrahim Şenocak ise ülkemizde zaman zaman çeşitli sorunlar yaşandığını ancak önemli olanın sorunları çözmek için somut adımlar atmak olduğunu ifade etti. Problemlerin çözümünün ana noktasının eğitim sistemi olduğunu belirten Şenocak “Eğitim sistemi daha da mükemmelleştirildiği zaman tüm sorunların kökten çözümü sağlanmış olacak. Bu anlamda üniversitelerde farklı istihdam modelleri yaratılarak araştırmalar için akademisyenlerin önü açılmalı.” diye ifade etti.