Flash TV'den Star'a 120 bin TL'ye transfer olan Esra Erol “Kazandığım para kimseyi ilgilendirmez. Ben programda stres yüzünden mide kanaması geçiriyorum, kimsenin haberi yok” diyor
İdealim beden eğitimi öğretmeni olmaktı aslında. Ama mahallede yaptığım tiyatrolar, organizasyonlar da beni başka bir yöne çekiyordu. En sonunda radyoyla başlayayım işe dedim. Kütahya'da bir yerel radyoda çalışmaya başladım. Radyodan sonra Destan Tv'de Tatlı Cadı diye bir program yaptım. Kameraya ve canlı yayına orada alıştım.
Doğallığımın en büyük sebebi o programdır. Şu anda büyük bir kanalda yer almama rağmen kendimi hep o yerel televizyonda zannediyorum. Bir de dedim ya kameraya alıştırdı beni diye. Evet kamerayla birbirimizi çok seviyoruz biz. Kameraya bakmaktan acayip keyif alırım.
Elbette. Kablo da taşıdım, çay da. Yeri geldi montaj yaptım. Bunların bana geri dönüşümleri oldu. İyi ki de yapmışım. Bir anda şimdiki konumuma gelip otursaydım yerimde sayardım.
Eğitim almak için Kütahya'dan atlayıp otobüse soluğu İstanbul'da aldım. Renda Güner'le bir anlaşma imzaladım ve onun sayesinde Flash TV'den birileriyle tanıştım. Bana bu formatı sundular. Bu programda sadece çöpçatanlık yok. Eğlence var. Ben televizyonculuk tarihinde bir dönüm noktası oldum.
Bugün bakın ekranda herkes oynuyor. Eskiden öyle miydi? Herkes zırıl zırıl ağlıyordu. İzleyicilere de negatif elektrik veriyordu bu yapımlar. Arkadaşlarımla dışarıya çıktığımda programdaki kadar eğlenmiyorum.
Modern çöpçatanlık yaptığım. İzdivaçla ruhum özdeşleşti yani. Türkiye'de bu sistem hala ilerliyor. Sadece benim enerjim, programı sunuşum diğerlerinden çok farklı, o kadar.
Bir kere enerjim, insan halini bilmem en büyük farkım. Bir de gelen insanların ne amaçla geldiklerini anlayıp ona göre bir yol çiziyorum. Programın bitiminde beni görmelisiniz. Sanki üzerimden üç tane TIR geçmiş. Ekranda izlendiğinde çok kolay gibi düşünüyorlar ama öyle değil. Mesela bunu kimse bilmiyor geçen hafta stresten ötürü mide kanaması geçirdim.
Ben zaten ayakları üzerinde duran biriyim. Güçlü bir karakterim var. Nişanlım olmasa bile beni yiyemezler. Ama Ali bana akıl veriyor. Bir de ben paradan, puldan, sözleşmeden anlamam. Ali böyle konuları hallediyor.
Haberlerde döndü, sesimi çıkarmadım. Ben aynı yapım şirketinde, aynı kanalda yeni sezonda da devam edeceğim. Benim aldığım maaş kimseyi ilgilendirmez.
Aslında uzun bir süre devam etmek isterim ama o kadar çok aynısı çıktı ki. Şu an kafamdaki yenilikleri hayata geçirdiğim müddetçe birkaç yıl daha gider gibi geliyor.
Programı bitirirsem ne yapacağım diye hep düşünürüm. Elbette planlarım var, ama zamanı gelince göreceğiz. Bir de şimdi Okan Bayülgen'in oynadığı Kanal-i-zasyon filminde küçük bir rolüm var. Televizyon programı yapan bir sunucuyu canlandıracağım.
Neden değiştirsin? Şöhret beni değiştiremez ama ben şöhret kavramını değiştirebilirim. Bir kere şöhretin beni değiştirebilmesi için çok karaktersiz olmam gerekiyor. Ben hayatıma hala aynı devam ediyorum. Ben bu camianın insanı değilim.
1940'larda kalmışım ben. Bu yüzden bu piyasayla örtüşmüyor değerlerim. Ne hava atmayı, ne de kendini göstermeyi severim.
Beni iyi izleyenler Seda Sayan'la ne kadar farklı olduğumu hemen anlarlar. Biz onunla çok farklıyız. Benden sonra çıkacak olanlara da bu söylenecektir.