Siyasette milyonları peşinden sürükleyen, ekranlarda severek izlenen ünlü simaları bugün oldukları noktaya getiren nedenler, kimi için bir tesadüftü, kimi için hayal kırıklığı.. Kimi için bu yoluna çıkan bir engeldi, kimi için de geyik olsun diye söylediği bir şarkı. Sonuçta şans onların çalmayıp adeta kırmıştı.
En durağan ve sıkıcı olduğunu düşündüğünüz zamanda hayat öyle bir şey yaşatır ki size şaşırıp kalırsınız. Çünkü hayat sürprizlerini sıradanlık yorganı altına saklayıp, gizli gizli hazırlar ve bir gün aniden ortaya çıkarıverir. Bugün ekranlarda seyrettiğimiz pek çok şarkıcı, aktör ve aktrist de bir zamanlar sıradan bir hayat yaşıyordu. Bazıları ünlü olma hayalleri kurarken, bazıları böyle bir şeyi aklından bile geçirmiyordu. Sonra bir gün ne olduysa oldu, sihirli bir değnek kafalarına değdi ve büyülü bir dünyanın kapıları önlerine açıldı. Bazıları bu fırsatı değerlendirdi. Bazıları çekimser kaldı ama şans kapıyı çalmaktan ziyade kırmıştı bir kere. Onlar da kendilerine açılan bu yoldan ilerledi. Sonrasını zaten biliyorsunuz.
Klasik Türk Müziği'nin efsane ismi Müzeyyen Senar keşfedilmeseydi, nefis sesinden mahrum kalacaktık. Senar, 5 yaşında bir düğünde şarkı söylerken çok beğenilince dili tutulmuş. Kendisine nazar değdiğini söyleyen Senar'ın dili ancak sonraki yıllarda açılmış. İlkokulda kekemeymiş ama teneffüslerde bülbüle dönüşüyormuş. Etrafına arkadaşlarını toplayıp şarkı söyleyen Senar'ın sesini duyan öğretmeni okul etkinliğinde şarkı söyletmiş. Senar şarkı söylerken izleyenler, dayısına Senar'a müzik eğitimi aldırmasını tenbih eder olmuş. Ailesi Bursa'dan İstanbul'da gelince de dayısı elinden tutup Üsküdar Anadolu Musiki Cemiyeti'ne götürmüş. Devrin önemli üstadlarından dersler alan Senar, sanat camiamıza böylece kazandırılmış.
Filmleri defalarca gösterildiği halde reyting almaya devam eden komedi oyuncumuz Kemal Sunal'ın gülerek keşfedildiğini biliyor muydunuz? Ertem Eğilmez'in çektiği bir filme uzun boylu bir figuran gerekince Sunal'ı çağırırlar. Eğilmez replikleri dağıtır ancak Sunal'a söz kalmamıştır. Eğilmez, “Evladım, sen de gülersin” der. Kemal Sunal'ın yıllarca bizi güldüren, ünlü kahkahasını bilmeyen var mı? Sunal bir güler, pir güler. Arkasından sinema filmleri çorap söküğü gibi gelir
Lise yıllarından beri politikanın içinde olan Recep Tayyip Erdoğan, 1991 yılı genel seçimlerinde Refah Partisi'nden milletvekili adayıydı. O tarihte 37 yaşında olan Erdoğan, partisinin MÇP ve IDP ile ittifak kurarak katıldığı ve yüzde 16 oy alarak çıkardığı 63 milletvekilinden biri oldu. Erdoğan, mazbatasını alıp Ankara'nın yolunu tutsa da, "tercihli oy sistemi"ne takıldı ve milletvekili olamadı. Bir sonraki sırada olan Mustafa Baş, Yüksek Seçim Kurulu'na itiraz etmiş ve tercih oylarıyla Erdoğan'ın önüne geçmişti. Bu durumdan çok etkilenen Erdoğan sonraki 3 yılı iyi değerlendirdi ve 1994 yılı seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Bu başkanlık ona Başbakanlığın yolunu açan bir sürecin başlangıcı oldu.
İsmet Berkan'ın köşe yazısında anlattığına göre Kemal Derviş'in keşfedilmesine kendisi sebep olmuş. Berkan, ekonomik kriz döneminde Odalar Birliği Başkanı olan Fuat Miras'la kendi deyimiyle, “geyik sohbeti” esnasında, durumdan kurtulmak için Kemal Derviş'i tavsiye etmiş. Miras “Yarın Başbakanla görüşeceğim. İleteyim.” demiş. Sonrasını da Kemal Derviş anlatıyor. “Yeni uyanmış evimizin bahçesindeydim, eşim de kahvaltı hazırlıyordu. Telefonumuz çaldı, eşim açtı, bir süre İngilizce konuştuktan sonra bana gelip 'Kemal, yine bizi işletiyorlar herhalde. Daha önce de Türkiye'deki muzip arkadaşlarından biri aramış, 'Ben Türkiye'nin Başbakanı Bülent Ecevit'im, Kemal beyle görüşebilir miyim' demişti. Mümkün mü bu?' dedi. Bazen arkadaşlarım telefona böyle gırgırla başlardı. Telefonu elime alıp 'Buyrun' dedim. Arayan Bülent Beydi. Hal hatır sorup konuya girdi. 'Zor durumdayız” dedi. İki gün sonra küçük bir çantayla yola çıktım."
Hırsız Polis dizisinde Mavi karakteriyle şöhreti yakalayan Özlem Düvencioğlu, Mavi Tur için geldiği Türkiye'de keşfedilmiş. Almanya'da yaşayan Düvencioğlu, 'Bir-iki fotomodellik ve reklam çekimi yapıp para kazanır, mavi tura çıkarım, sonra da geri dönerim' diyormuş. Hırsız-Polis'i hazırlayan ajansın sahibi Özlem'i görünce 'işte Mavi' demiş ve rolü vermiş.
Yaprak Dökümü'nün gözü yaşlı “Necla”sı Fahriye Evcen, Oya Aydoğan'ın programına gelen 100 kişiden biriymiş. Aydoğan, kulisin önünden geçerken dikkatini çeken Evcen'le konuşmuş. Ancak Evcen başta çekingen davranıp kabul etmemiş. Evcen'in peşini bırakmayan Aydoğan, Yaprak Dökümü dizisinde rol almasına vesile olmuş.
İdil Biret, üç, dört yaşlarında radyodan bir dinleyişte ezbere çaldığı etütler, prelüdler, sonatlarla herkesi hayrete düşürüyormuş. 5 yaşına geldiğinde "absolut" kulağı ve duyduğu her parçayı anında piyanoya aktarabilme yeteneği müzik çevrelerinin hayranlığını kazanmış. İsmet İnönü ile tanışan ve piyano çalan Biret, TBMM'nin kendi adına çıkardığı özel yasayla yedi yaşında Fransa'ya gönderilmiş.
Düşünsenize sinemamızın sultanı Türkan Şoray keşfedilmeseydi, pek çok harika filmden mahrum kalacaktık. Türkan Sultan, Panter Emel adıyla tanıdığımız Emel Yıldız'la komşudur. Yıldız, 1960'lı yıllarda sinema sanatçısıdır ve filmlerde oynuyordur. Bir gün evde canı sıkılan komşu kızı Türkan'ı alıp film setine götürür. Yönetmen Türkan Sultan'ı görünce, filmi yarıda kesip başrolü ona verir ve filmi baştan çeker. Yıldız ise yan rolde oynamak zorunda kalır. Sonraki yıllarda Şoray, Yeşilçam tarihine adını altın harflerle yazdırırken, Emel Yıldız sinemayı bırakır.
İlk rol aldığı dizi reyting rekorları kıran ve şöhrete kavuşan nadir oyunculardan biri Necati Şaşmaz. Kurtlar Vadisi'nde rol almasının sebebi ise İkiz Kuleler'e yapılan saldırı. Ne alakası mı var? Şöyle: Amerika'da yaşayan Şaşmaz, ailesi için geldiği Türkiye'den dönüş biletinin tarihi 11 Eylül 2001'e almış. Şaşmaz'ın uçağı, Amerika'da ikiz kulelere yapılan saldırı nedeniyle geri dönmüş. Ailesinin ısrarı üzerine Amerika'ya dönmekten vazgeçen Şaşmaz, çok geçmeden Osman Sınav'la iş görüşmesine oturmuş."Bir dizi düşünüyoruz, seni de başrolde düşünüyorum" teklifiyle karşılaşan Şaşmaz rolü bir ay sonra kabul etmiş.
Küçük Kadınlar dizisinde tanıdığımız Hande Soral'ın Komedi Dükkanı'nda keşfedildiğini biliyor muydunuz? Soral, Tolga Çevik'in Komedi Dükkanı'na seyirci olarak katılmış. Sahneye bir konuk seyirci çağırıldığında kendisi çıkmaya kararlıymış. Öyle de olmuş. Konuk seyirci olarak Soral seçilmiş ve 5 dakika kalacağı sahnede tam 45 dakika kalmış. Şaşırıp kalan Komedi Dükkanı ekibi “Oyuncu musun” diye sormuş. O da 'hayır' diye cevap verince, “Peki biz seni oyuncu yaparız” demişler. Böylece Küçük Kadınlardan biri oluvermiş.