Zirve Yayınevi'ndeki 1'i Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 25. duruşmasında da karar çıkmadı. Mahkeme Heyeti, Kafes iddianamesinin yayınevi davası dosyasına girmesine karar verdi
Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin katledilmesiyle ilgili davanın 25. duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma nedeniyle sabah saatlerinden itibaren adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Tutuklu sanıklar, jandarma ve polis ekiplerinin güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Duruşmaya sanık avukatlarından Soner Demirci ile Mehmet Katar mazeret bildirerek katılmadılar.
Müdahil avukatlardan Erdal Doğan Mahkeme heyetine yeni bir dilekçe sunarak son iddialar ve talepleri iletti. Doğan dilekçesinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Ekiplerinin hazırladığı ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Özel Yetkili savcılarına sunduğu rapordaki tespitleri, Kafes Eylem Planındaki iddiaları ve Balyoz Darbe planındaki Malatya Katliamına ilişkin iddiaların konuyla ilişkili olduğunu belirtti. Doğan, Yayınevi Davasının Kafes Eylem Planı davası ile birleştirilmesi talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı Şeref Gürkan, müdahil avukatlarının dava dosyasının Kafes Eylem Planı ile birleştirilmesine yönelik talebinin ret edilmesini istedi. Verilen 10 dakika aradan sonra bu yönde kararını açıklayan Mahkeme Heyeti, Kafes Eylem Planı İddianamesi'nin Yayınevi Davası dosyasına girmesine karar verdi. İki davanın birleşmesi kararı ise incelemelerin ardından önümüzdeki duruşmada açıklanacak.
25.Duruşma sonrası konuşan müdahil avukatlardan Orhan Kemal Cengiz, cinayetin arkasındaki gerçek kişilerin ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek, “Asıl iş Cumhuriyet Savcılarına ve Emniyet Teşkilatına düşüyor. Bu dava da Hrant Dink davası gibi sadece üç beş gencin yargılanmasıyla son bulacak. Böylece yine tekrar başa dönmüş olacağız. Özellikle savcılarımızda cesaret eksikliği var. Öyle görünüyor ki Malatya Cinayeti de faili meçhul cinayetler arasındaki yerini alacaktır” dedi.
Duruşmaya, sanık yakınları, öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Susanne Geske, Kurtuluş Kiliseleri Başpastörü İhsan Özbek, diğer maktul yakınları, müdahil avukatlar, yerli ve yabancı basın mensupları katıldı.