'Atatürk'ün en büyük düşmanı İsmet Paşa'

Cihan
00:0027/05/2010, Perşembe
G: 27/05/2010, Perşembe
Yeni Şafak
'Atatürk'ün en büyük düşmanı İsmet Paşa'
'Atatürk'ün en büyük düşmanı İsmet Paşa'

Demokrat Parti'nin (DP) kurulduğu 1946'dan 1960 darbesine kadar, Adana Merkez İlçe Başkanlığı yapan 87 yaşındaki Remzi Zeytinli, ihtilallerin yapıldığı yerde ülkelerin 'itibarından' bahsedilemeyeceğini belirtti. Darbelerin, Türkiye'yi asırlarca geriye götürdüğünü belirten Zeytinli, askeri müdahalelerin doğuda Kürt hareketini doğurduğunu düşünüyor.

Remzi Zeytinli, "Atatürk'ün en büyük düşmanı başta İsmet Paşa ve CHP'dir. İnönü, vefatından sonra Atatürk'ü 15 yıl Etnografya Müzesi'nde yatırdı." dedi.

27 Mayıs darbesinin 50. yıldönümünde tanıklar o günleri anlatıyor. DP'nin kurulduğu 1946'dan 1960 darbesine kadar, Adana Merkez İlçe Başkanlığı'nı yapan, daha sonra Adalet Partisi (AP), Doğru Yol Partisi'nin (DYP) değişik kademelerinde aralıksız 60 yıl farklı görevlerde bulunan 87 yaşındaki Remzi Zeytinli, o günleri dün gibi hatırladığını ifade ediyor.

Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk ve Tansu Çiler gibi siyasi parti liderleriyle yakın çalışan Zeytinli, 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinde hapis yatmış. DP kurulduğunda evli ve çocuk sahibi olan Zeytinli, canlı hafızasıyla Türk siyasi hayatında yaşananları yakından takip etmiş.

DP'nin kuruluş aşamasını ve 'milli şef' İsmet İnönü'nün politikalarını dün gibi hatırlayan Zeytinli, aynı zamanda Çukurova'da yıllarca Ziraat Odası Başkanlığı, Ticaret Odası, Komünizmle Mücadele Derneği Başkanlığı gibi pek çok sivil toplum kuruluşunda etkin hizmetlerde yer almış. Darbelerin Türkiye'yi asırlarca geriye götürdüğünün altını çizen Zeytinli, askeri müdahalelerin doğuda Kürt hareketini doğurduğunu düşünüyor.

Zeytinli, "Bu millet iki değerini hiçbir şeyle değişmez. Bunlardan biri yargıdır. Millet hâkimlerine peygamber döşeğinde oturan insan nazarıyla bakıyor. Hekimlerini bu kadar sever sayar. Şimdi diyorlar ki yargı ve ordu çok yıpratılıyor. Bu kurumlar yıpratılmasın. Milletin bağrından çıkan bu kurumları yıpratan kim? Bence bizzat kendileridir… Çünkü Yassıada'daki o hâkim, 'Sizi buraya tıkayan kuvvet böyle istiyor.' diyecek kadar küçülüyor. Bu anlayışa karşı Türkiye'nin hiç bir barosu, hâkimi, mühendisi, generali 'Bu nasıl mahkeme ?' demezse, benim o yargıya güvenim kalır mı ?" dedi.

İhtilallerin yapıldığı yerde ülkelerin 'itibarından' bahsedilemeyeceğini ifade eden Zeytinli, 20 yılda üç darbe görmüş Türkiye'nin demokratik ülkelerde nasıl algılandığını sordu. Demokratik Açılım'a sözü getiren Remzi Zeytinli, CHP ve MHP'nin bu adıma karşı çıkmasını eleştiriyor. Zeytinli, tecrübelerine dayanarak tepkilerini şu sözlerle sürdürdü:

"Başbakan ülkenin sorunlarının çözümü için 'Demokratik Açılım' paketini gündeme getirdi. Ama CHP'nin eski Başkanı Deniz Baykal buna yanaşmadı. Hükümet bir takım düzenlemeler yapmak istiyor. CHP 'yargıya giderim ha' diyor. Koca Meclis'in iradesi yok sayılıyor. Yasama, yürütme, yargı deniliyor. Bu nasıl kuvvet. Oradan bir savcı tek başına bir partiyi kapatıyor. Böyle denge olur mu ? Adeta milletin iktidarını bir takım kanunlarla önünü kesiyorlar. Bu yapının değişmesine tahammül edilmiyor. Eğer bu milletin haysiyeti varsa bu referandum ele geçmiş bir fırsattır. MHP'yi hiç ağzıma almak istemiyorum. Çünkü CHP'nin uydusu gibi çalışıyor. Geçmişte oyumu verdim. Ama şimdi haram ediyorum."

27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinde birer ay hapis yatan Remzi Zeytinli, DP ile başlayan siyaset serüveninde pek çok olaya şahitlik etmiş. Kurultay Divan Başkanlıkları yapmış. Partinin politikalarında etkili olmuş. 1971 muhtırasında Süleyman Demirel'in başbakanlık koltuğuna gitmesi için devreye girmiş. Zeytinli, o günleri, "1971 muhtırasında Demirel, evinden çıkıp başbakanlığa gitmedi. Ben akşam ezanında kendisine telefon açtım, 1960 darbesi gibi susmayacağımızı, kellesi pahasına başbakanlığa gitmesini söyledim. Demirel, bu sözlerden cesaret aldı ve başbakanlığa gitti. Daha sonra birçok toplantıda da anlattı. (İkimiz de hayattayız. Şimdi bile bu olayı teyit edebilirsiniz)" şeklinde anlattı.

"ATATÜRK'ÜN EN BÜYÜK DÜŞMANI İNÖNÜ VE CHP'DİR"

Atatürk'ün en büyük düşmanının, başta İsmet Paşa ve CHP olduğunu iddia eden Remzi Zeytinli, İnönü'nün vefatından sonra Atatürk'ü 15 yıl Etnografya Müzesi'nde yatırdığına dikkat çekti.

Anıtkabir'in DP döneminde yapıldığını anlatan Zeytinli, milli şef İsmet İnönü'nün Atatürk'ün fotoğraflarını devlet dairelerinden, mektup pullarından ve paranın üzerinden kaldırttığını belirtti. CHP'nin ekmek karnesi ile 15-16 milyon nüfusu olan Türk halkına 250 gram ekmek verdiğini bildiren Zeytinli, Varlık Vergisi ile de vatandaşın her şeyine el konularak ocağına incir ağacı dikildiğini söyledi.

DP'nin böyle bir dönemde 7 Ocak 1946'da kurulduğunu hatırlatan Zeytinli, yüzde 50'nin üzerindeki oy oranıyla iktidara gelen Başbakan Adnan Menderes döneminde alınan traktörlerle çiftçinin zenginleştiğini ve şantiyeye dönen ülkenin kalkındığını anlattı. 1961'de seçim olması halinde İsmet Paşa'nın Meclis'e giremeyeceğini ileri süren Zeytinli, CHP'nin yıllardır iktidar olmayarak halktan en büyük tokadı yediğini öne sürdü. Zeytinli, şöyle devam etti:

"CHP durmadan 'ülkeye irtica gelecek' deyip durdu. Ne irticası… Ben onlardan daha fazla Atatürkçüyüm… İrtica lafıyla millet yıllarca korkutulmak istendi. 1960 ihtilalini yüksek rütbeli askerler yapmadı. 36-38 devşirme subay bu işe kalkıştı. Bunların bir kısmı yurt dışına sürüldü."