Almanya'da kadın hakları savunucusu Alice Schwarzer, “Okullarda başörtü yasağına ihtiyacımız var" diye konuştu
Almanya'da tanınan kadın hakları savunucusu Alice Schwarzer, okullarda başörtü yasağına ihtiyaç olduğunu öne sürdü.
Schwarzer'in, İran'da 'örtünmek zorunda kalan kadınları' anlattığı "Büyük Örtünme-Uyum İçin, İslamcılığa Karşı" adlı kitabını perşembe günü raflardaki yerini alacak.
Alice Schwarzer, kitabını ve düşüncelerini Focus dergisinin internet sayfası olan "FOCUS Online"a verdiği röportajda anlattı.
Burkanın Avrupa çapında kamusal alanda yasaklanmasını istediğini belirten Schwarzer, 'Okullarda başörtü yasağına ihtiyacımız var' dedi.
İslam ülkelerinde kadınların burka taşımak zorunda olduğunu, aksi takdirde idam cezasına bile çarptırılabildiğini öne süren Schwarzer, burkanın kadınların aşağılanmasının bir ifadesi olduğunu savundu.
Minare inşaatına ise, propaganda amacıyla kullanılmadığı sürece hiçbir şeyin söylenemeyeceğini ifade eden Schwarzer, İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) gibi bazı Müslüman derneklerin ise haklı olarak Anayasayı Koruma Dairesi tarafından izlendiğine inandığını söyledi.
Kitabının, Almanya'da yaşayan Müslüman göçmenleri eleştiren Thilo Sarrazin'in "Almanya Kendini Yok Ediyor" adlı kitabından ne farkı olduğunun sorulması üzerine de Schwarzer, Sarrazin'in Müslümanları ve İslamiyet'i, kendisinin ise İslamcıları eleştirdiğini, çünkü İslamcıların kurbanlarının başında ülkede yaşayan Müslümanların geldiğini belirtti.
Schwarzer, 'aydın Müslüman' olarak Almanya Alevi Toplumu 2. Başkanı Ali Ertan Toprak'ı gördüğünü söyledi. Schwarzer, ayrıca "Türk avukat kadını' ve 'sade inançlı bir insanı' da 'aydın Müslüman' olarak gördüğünü" kaydetti.
Sarrazin'in de Almanya'da paralel toplumların oluşturulmasını, kadınların başörtüsü takmasını eleştirdiğini, bu nedenle kendi görüşleri ile benzerlik olduğu şeklinde bir yorum yapılmasına karşılık Schwarzer, kendisinin de bazı olumsuz gelişmeleri eleştirdiğini, ancak bunu Sarrazin gibi savunmak amacıyla değil, daha iyi bir uyum sağlanması ümidi ile yaptığını söyledi.
Schwarzer, Sarrazin gibi kendisine yönelik sözlü saldırılardan endişe edip etmediği şeklindeki soru üzerine, feminist olarak buna alışık olduğunu, ayrıca 30 yıldan bu yana İran'da gördüklerini yazdığını ve gerçekleri yazmanın her zaman doğru olduğunu ifade etti.