Tahliyelerle birlikte Türkiye, yüksek yargının tıkandığı gerçeğiyle bir kez daha çarpıcı bir şekilde karşı karşıya geldi. Yargıtay Başkanı Gerçeker de tıkanmış bir sistemi savunmaya çalıştığı için zor durumda kalıyor. Çünkü yanlışı savunmak zordur. O nedenle dosyalar konusunda verdiği rakamlarda ciddi çelişkiler yaşıyor.
Örneğin Gerçeker sadece 10. Ceza Dairesi'nin önünde 21 bin tutuklu dosyasının bulunduğunu açıkladı. Gerçekte ise Yargıtay'ın tamamında 13 bin 500 tutuklu dosyası bulunuyor. 10.Ceza Dairesi'nde ise 2342 tutuklu dosyası var. Benim verdiğim rakamlar işlerin iyi gittiğini mi gösteriyor? Hayır. Asla. Tüm bunlar Türkiye'nin ertelenemez bir şekilde Adalet reformuna ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.
Yargıtay tahliyeler konusunu gündemi alıp, bir çalışma yapsaydı bugün toplumdaki infial oluşur muydu? 6.Ceza Dairesi pekala bu sorunu öngörebilmiş.
Tutuklulukla ilgili dosyalara baktığımızda bunların pekala mümkün olduğunu görüyoruz.
Yargıtay'da ortalama 10 yıl tutuklu olan kaç kişinin dosyası var? 9 ve 10 yıl dahil toplam 116.
Hizbullahçılar da dahil olmak üzere 11 yıl tutuklu olan 37 kişi…
55 bin tutuklunun 40 binini ise 1 ve 2 yıl süreyle tutuklu olanlar oluşturuyor. Bunlar birinci derece mahkemelerinde ve henüz Yargıtay'a intikal etmemiş olanlar.
Toplumda infiale neden olan 10 yıl ve üzerinde olan tutuklu sayısı toplam 153 kişi ediyor. Yargıtay özel bir çalışma ile bu sorunun önüne geçebilirdi.
Ergenekon sanıkları salıverilse özgürlüklerine kavuştular diye lanse edilecekti. Hizbullahçılar çıkınca katiller aramızda oldu.
Buradan Hizbullah'ı savunmak gibi bir sonuç çıkarılmasın. Hizbullah, Ergenekon'un çocuğu. Ancak bir hukuki süreci Silivri'ye göre farklı Hizbullah'a göre farklı değerlendiremeyiz.
Geçmişte bu tür çifte standartlar yaşandı. Daha sonra CHP rozetini takıp siyasete atılan bir Ceza Dairesi Başkanı emekli olacağı zaman, kendisinden ancak 2 yıl sonra sıra gelecek olan 312. maddeyle ilgili dosyaları öne çektirip, cezalarını onamış, az bulduğu cezaları ise dosyayı bozmak suretiyle geri çevirmişti. Bunu da yeni girdiği partisinde bir kahramanlık öyküsü olarak anlatmıştı.
Elimde istatistiki bilgiler var. Yargıtay'da Ceza Dairelerine gelen dosyalar ortalama 5 yılda çıkıyor. 2007 yılında Yargıtay'a gelip 2010 yılında çıkan dosya sayısı çok az. Bunun savunulacak bir yanı yok. Yargı tıkanmış durumda.
Yargıtay'da koparılan kıyametin bir nedeni de seçimler. Yargıtay Başkanı bu yıl emekli oluyor. Hem başkanlık he üyelik seçimi var. Yeni dairelerin kurulmasını da, Başkanlık seçiminde oy kullanırlar Ömer Faruk Eminağaoğlu ya da Kadir Özbek gibi birini seçemeyiz diye engellemeye çalışıyorlar. Hani dosya yükleri ağırdı.
