Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, mevsim itibariyle sağlıklı düvelerin büyük oranda gebe olabileceğine dikkati çekerek, “Hayvanın gebe olduğunu bilerek satışa çıkarmak veya gebe olduğu bilinen bir hayvanı alarak kurban etmek dinen mekruhtur. Böyle bir durum dinimizce onaylanmaz” dedi.
Er, kurban kesmenin, Allah'a yaklaşmak amacıyla yapılan bir ibadet olduğunu, ibadetin her bakımdan özüne, amacına ve ilkelerine uygun şekilde yapılması halinde Allah'ın rızasının kazanılacağını söyledi.
Kurban ibadetini yerine getirirken hayvanlara şefkat ve merhamet, temizlik ve çevre duyarlılığı konusunda da hassasiyet göstermek gerektiğini vurgulayan Er, “Yoksa kurban ibadetiyle hedeflenen amaca ulaşamayız” dedi. Kur'an-ı Kerim'e göre Allah katında asıl değer ifade eden konunun, kurbanların eti ve kanları değil, kesenlerin dini duyarlılıkları olduğunu ifade eden Er, bunun da kurban kesimi konusunda ne kadar dikkatli davranmamız gerektiğini gösterdiğini dile getirdi.
Kurbanlık hayvanların her aşamada elverişli ve uygun ortamlarda bulundurulması, kesim sırasında onlara şefkat ve merhametle davranılması hususuna azami dikkat edilmesi, en az acı verecek yöntemlerle kesilmesi, ehliyetsiz kişilerin hayvan kesmeye kalkmaması, temizlik ve çevre bilinci gibi ilkelere özen gösterilmesinin önemine değinen Er, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun için kurban ibadetini yerine getirecek kişiler, kurbanlarını hayvan kesimi konusunda ehil kimselere kestirmeli. Hayatında hiç hayvan kesmemiş veya hayvan kesimi konusunda ehil olmayan kişiler, kurbanlarını kendileri kesmeye kalkmamalı. Çünkü hayvan kesimi ehliyet ister, ehil olmama nedeniyle hayvana eziyet çektirmek dini açıdan günahtır.
Kurban ibadetinde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri de gebe hayvanların kurban edilmemesidir. Mevsim itibariyle sağlıklı düvelerin büyük oranda gebe olabileceği bilim adamlarımız tarafından ifade edilmektedir. Hayvanın gebe olduğunu bilerek kurbanlık olarak satışa çıkarmak veya gebe olduğu bilinen bir hayvanı alarak kurban etmek dinen mekruhtur (yapılması dinen hoş görülmeyen). Böyle bir durum dinimizce onaylanmaz. diğer taraftan gebe hayvanların kurban edilmesi ülke ekonomisi açısında da zararları beraberinde getirmektedir. Hayvanın gebe olduğu bilinmeden alınıp kurban edilmişse bu durumda Allah'tan af ve bağışlanma dilenmelidir.”
Kesim yerlerindeki yığılmanın azaltılması için vatandaşlardan, topyekun bayramın ilk günü kurban kesmeye yönelmemelerini isteyen Er, acelesi olmayanların kesim için izdihamın azalacağı 2 ve 3. günü seçebileceklerini ifade etti. Er, böylece kurbanların daha uygun şartlarda kesileceğini kaydetti. Kurbanların kesimi konusunda ilgili kişi ve kurumların tedbir alarak, hayvanların eziyet çekmesine yol açabilecek uygulamaların önüne geçmesi gerektiğini belirten Er, bu konuda belediyelere önemli görevler düştüğünü ifade etti. Er, kurban kesim yerlerinin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesi, hayvanların eziyet görmeden, usulünce kesimlerinin sağlanmasının büyük ölçüde belediyelerin alacağı tedbirlere bağlı olduğunu söyledi.
Kurban ibadetini bazı kurumlara vekalet vermek suretiyle yerine getirenlerin dikkatli ve hassas olmaları gerektiğini vurgulayan Er, vatandaşlardan kurbanlarının kesilip kesilmediğini takip etmelerini önerdi. Kurban ibadetinin ancak kurbanlık hayvanın usulünce kesilmesi yoluyla yerine getirileceğine dikkati çeken İzzet Er, şunları kaydetti:
“Kurbanı kesmek yerine parasının fakirlere dağıtılması, her ne kadar Allah yolunda bir harcama olup sevabı elde edilir ise de bununla kurban vecibesi yerine getirilmiş olmaz. Dolayısıyla parasını fakirlere dağıtmak şartıyla vekaletle kurban olmamaktadır. Bunun adı vekaletle kurban değil, fakir fukaraya yardımdır. Vekalet yoluyla kurban kesim organizasyonuna vekalet veren bir vatandaşın söz gelimi 'Bununla kurban kesme, bunu fakirlere dağıt veya hastanelere harca' demesiyle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Başka bir hayır işlenmiş olur.”