Yargıdaki Ergenekon yapılanmasının dinlemeye takılan telefon görüşmeleri, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'ün davadan çekilmesi için her türlü yola başvurduklarını ortaya koydu. Eski adalet Bakanı Seyfi Oktay, kendisine bağlı hareket eden avukat Tülay Bekar'ın vaatler ve korkutarak baskı altına almaya çalıştığı Şengün'ü Yargıtay üyeliği için HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'le iki kez görüştürdü. Şüpheli Ali Hadi Emre Ankara'ya gelen Şengün'ü kastederek Oktay'a “Siz akşam 1 saat esir alın onu. Başka yolu yok” talimatı verdi. Emre başka bir görüşmesinde ise “İşte biraz bastırın artık, bitirin artık yav yeter yav” dedi.
Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın da bulunduğu 8 kişi hakkında 'yargıyı etkileme' suçlamasıyla yapılan soruşturmanın ilginç ayrıntıları gün yüzüne çıktı. Gözaltına alının avukat Tülay Bekar, Mehmet Cengiz, Ali Hadi Emre ve Seyfi Oktay'ın, Ergenekon'a bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'ün davadan çekilmesi için her türlü yola başvurdukları tespit edildi. Dinleme takılan telefon görüşmelerine göre, Oktay'ın talimatıyla hareket eden tutuklu avukat Tülay Bekar, Şengün'ü, kadınlığını kullanarak yönlendirmeye çalıştı ve davayı bırakması için baskı yaptı. Oktay ve Bekar, Şengün'ü HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'le Ankara'da görüştürdü. Şüpheli Emre ise bir türlü ikna edilemeyen Şengün'ün Ankara'ya gelmesini fırsat bilerek Oktay'a “Siz onu bir akşam alıkoyun onu. Orada bir görüşün. Esir alın esir. Birkaç saat esir alın onu başka yolu yok” talimatı verdi.
Mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmeleri, şüpheli Tülay Bekar'ın geçtiğimiz yıl Mart ayından itibaren Köksal Şengün'e 'emekli ol, birlikte olalım' baskısı yaptığını ortaya koydu. 14 Mart 2009'daki görüşmede Bekar, Şengün'e “Sen önce şu dosyayı at kafandan da ben de rahat ediyim. Yoksa görüşmecem seninle dosyayı kafandan atmadan” dedi. Şengün ise Bekar'a şu karşılığı verdi: “O benim elimde olan bi şey değil ki. Seni seviyorum kucaklıyorum öpüyorum. Seninle her şey güzel her şey bambaşka…” 19 Ağustos 2009'da Şengün ile yeniden konuşan Bekar, “Herkes senin farklı kanala geçtiğini düşünüyor. En son Aydınlık dergisini al oku neler yazmışlar bi bak. Emekli ol emekli” diyerek baskılarına devam ettiği görüldü. Şengün ise Bekar'a “Yok Ankara oraya geleceğim ya” cevabını verdi. Şengün'ün Ankara'ya gelme fikrini onaylayan Bekar ise “Bence de buraya gel, sen ne yap ne et buraya gel. Artık kapılarında mı yatarsın göbek mi atarsın. Adını söylemeye utanacak hale geleceksin yakında” karşılığını verdi.
Şengün'le görüşmelerinde sık sık Ergenekon dosyasını Ankara'daki Danıştay dosyasıyla birleştirilmesi için göndermesini isteyen Bekar, 8 Mart 2009'daki konuşmasında “Gönder şu dosyayı da gitsin Allah aşkına” dedi. Şengün ise “Sen iyi misin evde misin? Seni özledim çok” karşılığını verdi. “Ben de özledim de dinliyorlar” diyen Bekar'a Şengün, “Ne yapalım ki dinliyorlarsa. Seni kucaklıyorum öpüyorum seviyorum” cevabını verdi. Sanık Bekar ise dosyanın Ankara'ya gönderilmesi ısrarını sürdürerek “Ben de çok özledim sen şu davayı gönder sonra bir hafta gidelim” şeklinde konuşuyor.
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve ekibinin, Köksal Şengün'e Ergenekon davasından çekilmesi için Yargıtay üyeliği teklifinde bulunduğu da dinlemeye takıldı. Tülay Bekar,
30 Temmuz 2009'da Köksal Şengün'e “Seyfi beye ben senin üyelik istediğini söylemiştim senin iznin olmadan. Yakında üyelik seçimleri var ya. O da seninle görüşmek istiyor bu hafta sonu, eğer telefonunu verim görüşmek istersen İstanbul a gelecek şu anda Didim'de” dedi. Şengün ise “Sen yoksan kimseyle görüşmem” karşılığını verdi. Seyfi Oktay ise HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'le 7 Eylül 2009'da Şengün için görüştü. Oktay, “Bu başkan, İstanbul, bu mahkeme başkanı. Bir görüşmek istediği de, bu randevuyu onun için talep ettim” dedi. Özbek ise “Sayın bakanım gelsin beklerim” karşılığını verdi.
Avukat Bekar ve Hakim Şengün'e Oktay'dan aldığı randevu bilgisini ise 9 Eylül 2009'da “yarın saat 4 buçukta bekliyorlar zaten seni muhakkak, ordan sonra akşam sanırım birlikte olacağız” sözleriyle aktardı. Şengün'ün “Ben kurula mı gideceğim” şeklinde sorusuna Bekar ise “Evet direk odasına gideceksin, sanıyorum Seyfi bey de orada olacak” karşılığını verdi.
Özbek'ten randevu alan Mehmet Seyfi Oktay'ın aynı gün şüpheli avukat Ali Hadi Hadi Emre ile yaptığı görüşme, Şengün'ü kendi saflarına çekmek için harcadıkları çabayı gözler önüne serdi. Oktay Ermeye arasında geçen görüşme özetle şöyle:
Oktay: Evet şimdi randevu aldık
Emre: He buraya geliyor arkadaş.
Oktay: Perşembe günü için aldık.
Emre: O arkadaş da oraya mı geliyor.
Oktay: Yani şeyde görüştüm, sonra irtibatları bi oraya bi oraya bi oraya telefonla şey yaparak Perşembe gününe şey yaptık nedir saat 4, 4 buçuk gibi makamda ziyaret edecek…
Emre: He tamam siz de bulunacak mısınız.
Oktay: Yok yok hayır belki akşam.
Emre: Siz akşam bi alıkoyun onu işte orda bi görüşün. Esir alın esir. Bi kaç saat esir alın onu başka yolu yok.
Oktay: Kardeş işte bunu ne için yapıyoruz bu şeyi.
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'ten Köksal Şengün'ün Yargıtay üyeliği için ikinci randevuyu aldıktan sonra 9 Ekim 2009'da Ali Hadi Emre ile durum değerlendirmesi yapıyor. Görüşme özetle şöyle:
Oktay: Bu başkan şey istedi randevu istedi şeyden buradaki başkandan onu temin ettim
Emre: Tamam.
Oktay: Pazartesi dörtte orada olacak falan….
Emre: İşte biraz bastırın artık deyin ki git bu işi bitirin artık yav yeter yav.
Oktay: Allah Allah işte ne işle uğraşıyoruz şimdi pazartesi birlikte olacağız oraya gitmeden evvel de birlikte olacağız.
Emre: İyi abi o zaman tamam siz şey yapın biz konuşuruz sonra sizinle
Oktay: Tamam.
Emre: Tamam abi ben sizi daha sonra yine arıyacağım konuşucağız bunu sizinle.