Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün Ergenekon savcılarına verdiği 8 saatlik ifade üçüncü iddianameye girdi. Dönemin Jandarma Komutanı Şener Eruygur ile diğer kuvvet komutanlarının yaptığı iki darbe planlanının slaytlarını gördüğünü söyleyen Özkök, “Ancak bana ihtilal teklif etmediler, edemezler” dedi.
Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök'ün 'tanık' sıfatıyla Ergenekon savcılarına verdiği ifade de 3. iddianameye girdi. Özkök, kendi döneminde Jandarma Genel Komutanı olan, Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un 'Sarıkız' ve 'Ayışığı' darbe planlarının slaytlarını gördüğünü söyledi.
Özkök, kendi döneminde kuvvet komutanlarının bir araya geldikleri ve toplantı yaptıkları yönünde kendisine bilgiler geldiğini ancak doğrudan soruşturma yapılmasını gerektirecek mahiyette bilgilerin elinde bulunmaması nedeniyle bu konuda herhangi bir yasal işlem başlatmadığını söyledi. Özrkök, “Özkök, zaman zaman toplantılarda açıkça gündeme getirmeksizin üstü kapalı mesajlarla darbe planlarına ilişkin görüşlerini dile getirdiğini” söyledi.
Özkök'e “Kuvvet komutanlarından hükümete muhtıra verilmesi yönünde telkin ya da teklifte bulunan oldu mu?” sorusuna da özetle şu cevabı verdi: '2002 yılının Ağustos ayında Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildim. Kısa bir süre sonra iktidar partisi değişti. Şura toplantıları öncesinde orgeneraller Ankara'ya geldi. Toplantılarda Şura'da görüşülecek konular ile TSK ile ilgili çeşitli konularda görüş alışverişi yapıldı. İktidara gelen parti ile ilgili olarak geçmişteki bazı söylemleri sebebiyle çekincesi olanların açık açık fikirlerini beyan ettiler. Herkesin şahsi görüşünün yanında kimsenin, kendi yanında muhtıra verme şeklinde bir teklifte bulunamaz. Ben de de böyle bir şeye fırsat vermem. Görevde olduğum dönemde ve sonrasında bu şekilde bir teklif gelmedi.”
Özkök'e 'Sarıkız', 'Ayışığı', 'Yakamoz' ve 'Eldiven' isimli darbe planlarıyal ilgili bilgisinin olup olmadığı da soruldu. Özkek soruya şu karşılığı verdi: Darbe planlarından sadece 'Ayışığı' ve 'Yakamoz'dan 2004 yılı bahar ayları içerisinde haberim oldu. Bu bilgiler bana bir slayt sunumu şeklinde geldi, geldiği zamanın da söylentiler azalmıştı. 'Eldiven' ve 'Cumhuriyet Çalışma Grubunu'nu duymadım. Slaytlar bana geldiğinde geldiğinde isimleri geçen kişilerden bazıları emekli olacaktı. Bu bilgileri ilk geldiğinde karargahtaki arkadaşlarımla bile paylaşmadım. Çünkü bazı şeyler şüyu vukuundan beter olur.” Özkök kendisine 'Genç Subaylar' başlığı altında herhangi bir mektup gelmediğini, ancak o dönemde basın ve yayın organlarında bu tür mektupların gönderildiği yönünde duyumlar aldığını anlattı.
Özkök 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' darbe planları yapıldığı yönünde 2004 yılının bahar aylarında gelen duyum üzerine Şener Eruygur'u Genelkurmay makamına çağırarak uyardığını söyledi. Özkök, dönemin MİT Müsteşarı'nın kendisine zaman zaman bazı bilgiler ve kayıtsız belgeler verdiğini, ancak hatırladığı kadarıyla kendisine 'Ergenekon'la ilgili arşivlere geçecek mahiyette bir evrak verilmediğini' söyledi.
Savcılar Özkök'e dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in günlüklerinde geçen “Kuvvet komutanları Özkök'e 'AK Parti hükümetini vazgeçirmek için 'ya çekil, ya da biz çekiliyoruz' diyecek. Hükümeti vazgeçirmek için neler yapılması konusunda yapılan hazırlıklar bu hafta Genelkurmay Başkanı'na takdim edilecek” şeklindeki notta soruldu. Özkök de kendisine gelen endişeleri zaman zaman müzakere ettiklerini ve bunları Başbakan'a ilettiğini söyledi.
Savcılar Özkök'e “3 Mart 2004'te ATO tesislerinde düzenlenen 'Hilafetin İlgası' isimli paneline katılan komutanları uyarıp uyarmadığını” da sordu. Özkök ise yurdışından döndüğünde toplantıyla ilgili bilgisinin olduğunu belirterek “AB aleyhine bazı konuşmaların olduğunu öğrendim. Ancak böyle bir konuşmanın gerçekleştiği yerde Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının bulunmasından üzüntü duydum. Aancak bu durumu onlara ifade edip etmediğimi hatırlamıyorum” dedi.
Özkök'e savcıların 'Özden Örnek'e ait olduğu değerlendirilen günlüklerin '30 Eylül 2003' başlığı altında 'Kara Kuvvetleri Komutanı ile yaptığı görüşmede 'özel çalışma'nın Genelkurmay Başkanı'na verildiğini ve 4 noktada itiraz olduğunu söyleyerek, 'Adamların şeriat devletini kurmak istediğine inanmıyormuş, diğer gerekçeleri de önemli ama en önemlisi budur. Yani esastan aramızda fark var. Tedbirler ile genelde hemfikir olmuş' diyerek Kara Kuvvetleri Komutanının anlattıklarını aktardığı, görülmüştür. Kara Kuvvetleri Komutanı bahsedilen çalışmayı size verdi mi? Verdiyse bahsedilen çalışmanın içeriği neydi?' şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: Kuvvet komutanları ile zaman zaman görüş alışverişinde bulundum. Spesifik olarak bu olayı hatırlamamakla birlikte birçok yerde o dönemdeki hükümetin şeriatı getireceğine inanmadığını açıkça söyledim. Bu konuda daha önce görüşlerimi belirtiğimi söyledim.”
Özkök, savcılara dönemin Jandarma İstihbarat Daire Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Teknik Daire Başkanı Albay Hasan Atilla Uğur'u Genelkurmay'a çağırarak yasadışı dinlemeler konusunda da uyardığını anlattı. Ergenekon sanığı Ersöz ve Uğur'un o dönemde üst düzey komutanlar, siyasetçiler ile işadamlarını dinledikleri ortaya çıkmıştı.