Bu çağda bu kafa çok üzücü

Ankara
00:009/11/2006, Perşembe
G: 9/11/2006, Perşembe
Yeni Şafak
Bu çağda bu kafa çok üzücü
Bu çağda bu kafa çok üzücü

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de kadına yönelik şiddet, töre ve namus cinayetlerinin yılladır birikerek gelen cehaletin bir ürünü olduğunu belirterek, "Bu çağda bu kafa çok üzücü. Hep birlikte bir zihniyet değişimine toplumsal mutabakat ile ulaşmamız lazım" diye konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyasında kadının, olması gereken yere henüz getirilmediğini söyledi. Başbakan Erdoğan, "Böylece İslam dünyasında kadın konusunda yeniden bir değerlendirme yapılabilir, buna bazıları 'reform' diyebilir" dedi. Türkiye'de de çok tartışılan alanlardan biri olan 'kadın' konusuyla da yakından ilgilendiklerini belirten Başbakan, kadına karşı şiddeti önlemek için de yılların getirdiği cehaleti ve yanlış inançları toplumsal mutabakatla yok ederek, bir zihniyet değişimine hep birlikte el ele vererek gidilmesi gerektiğine işaret etti.

AK Parti'nin aylık "Türkiye Bülteni" dergisinde, MKYK üyesi Ayşe Böhürler'in Başbakan Erdoğan ile yaptığı röportaj yayımlandı. "Doğrusu bütün samimiyetimle söyleyeyim ki, parlamentoya katılım noktasında bizler istenilen orana, istenilen rakama, hayalimizdeki orana ulaşamadık" diyen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, "Sayısal olarak, parlamentoda şu andaki rakam beni tatmin etmiyor. Ama ilk seçimde bizler kadın parlamenterlerimizin sayısını artıracağız" şeklinde konuştu.

'CAHİL' ZİHNİYET ARTIK DEĞİŞECEK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'deki kadınlar açısından en fazla hangi konuya öncelik verildiğinin sorulması üzerine ise, "En önemli sıkıntımız maalesef birinci derecede cehalet" karşılığını verdi. Göreve geldiklerinde, Türkiye'de kadınların okuma yazma oranının yüzde 80 olduğunu belirten Erdoğan, "Haydi Kızlar Okula Kampanyası'nı başlattık. 700 bin civarında yavrumuz okula gönderilmezken, şu anda bunun 180 binini okula gider hale getirdik. Ama kolay iş değil. Çünkü bir zihniyeti değiştiriyorsunuz, zihniyeti değiştirmek makineden bir ürün çıkarmaya benzemez. Bunun için toplumsal mutabakatla, toplumsal dayanışma içinde bu işin üzerine gitmemiz lazım" dedi.

Türkiye'de 'kadın' meselesinin yıllardır hep bir tartışma alanı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Sizin bu konuda yaklaşım farkınız ne oldu?" şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: "10 yılı aşkın süredir iktidarların hiçbirisi Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasası'nı çıkaramadı. Biz ise bu konudaki tartışmalara son verip bu yasayı çıkardık. Sosyal yaşamda kadının yeri nasıl, siyasette bilinçlenme nasıl yürüyecek, bunların bir kurum çatısı altında yürütülmesi lazım. Şimdi devlet adına bu işi yürütecek bir kurumun olması bizi rahatlattı. BM Cedaw, Kadına Karşı Ayırımcılığa Son Sözleşmesi'ni daha aktif hale biz getirdik."

ÖLDÜRMENİN HAFİFLETİCİ UNSURUNU KALDIRDIK

Erdoğan, aile içi şiddet ve töre cinayetleri konusunu da değerlendirdi. Türkiye'de, kadına yönelik şiddet ve töre cinayetlerinde hâlâ sıkıntıların devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Sadece devlet değil, sivil toplum ve halkla iç içe bulunarak bu işi çözmemiz lazım. Töre cinayetlerinin hâlâ bugünkü çağda var olması çok üzücü. Bu nedenle öldürmenin hafifletici unsurlarını kaldırdık, töre cinayeti hiçbir indirim almadan cezalandırılıyor artık. Ayrıca, bununla ilgili olarak bir genelge yayınladım. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Başbakan olarak, şahsımın yayınladığı bu genelgede devletin bütün kurumlarının bu konuda hassasiyetini istedik. Kararlı olduğumuzu da her fırsatta tekrarlıyoruz. Töre cinayetine kurban edilen insanların hesabını kimse veremez. Bu ayıbı milletçe üzerimizden atmamız lazım. Yanlış töreler nedeniyle bu genç kızlarımızı kurban etmeye kimsenin hakkı yok, devlet olarak buna göz yumamayız. Sorumluluk aileden başlıyor, aşiret, çevre, sonra daha geniş halkaya, devletin kurumlarına kadar dayanıyor. Bu meseleyi çözmeliyiz " şeklinde konuştu.


Ortak mücadele

Aile içinde yaşanan şiddette değinen Başbakan Erdoğan, "Bir şiddeti uygulayan var, bir de bunu hoşgören, ikisi de cahil. Bu konuya ilişkin kategorik bir çalışmayı başlatmamız, kadını da erkeği de kapsayan, birlikte ortak bir mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Evlerin dağılmasına, aileleri-mizin dağılmasına, eşlerinden gördükleri şiddet nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan kadınlarımızın perişan olmasına hiçbirimiz razı olamayız. Bu konuda bir yasa çıkartarak, belediyelerimizle işbirliği halinde kadın konuk evlerinin sayılarının süratle artmasını sağladık. Ancak, bizim için bu bir iftihar vesilesi değildir tabii ki, istiyoruz ki aileler dağılmasın" diye konuştu.


Kadının kalkınmadaki rolü

Başbakan Erdoğan, bir başka soruyu yanıtlarken de, bu ay içinde İstanbul'da bir toplantı yapılacağını ve burada özellikle 'kadının kalkınmadaki rolü' üzerinde durulacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, bu toplantının da kendi girişimiyle gerçekleşeceğini ifade etti.

Erdoğan, İslam Konferansı Örgütü'ne (IKO) bir teklifte bulunduğunu, nasıl İslam Konferansı Örgütü Gençlik Teşkilatı oluşturulduysa, aynı çatı altında kadına yönelik çalışmaları yöneten bir yan kuruluşun da olmasında büyük fayda sağlanacağı görüşünü kuruluşa ifade ettiğini kaydetti.