İsrail'in Washington Büyükelçisi Michael Oren ülkesinin Türkiye'yle ilişkilerindeki gerginliği gidermek istediğini söyledi. Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Oren ayrıca İran'la batılı ülkeler arasındaki nükleer krizin giderilmesinde Türkiye'nin rolünü değerlendirdi.
Hamas ziyareti, Gazze savaşı, Davos olayı, Yahudi aleyhtarı görülen televizyon dizileri, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'un Büyükelçi Oğuz Çelikkol'a davranışı… Türkiye İsrail ilişkileri son birkaç yıldır bu olaylarla anılıyor. Son koltuk krizinin ardından İsrail Türkiye'den özür dilese de ilişkilerde son derece olumsuz bir hava olduğu kesin.
İsrail'in Washington Büyükelçisi Michael Oren, İsrail'in Türkiye'yle ilişkilerinde oluşan gerginliği gidermek istediğini söyledi: “Türkiye'yle İsrail arasında yıllardır çok özel bir ilişki var. Biz Türklere hem saygı duyuyor, hem hürmet ediyoruz. Türklerle olan ilişkilerimize önem veriyoruz. Elbette aramızda oluşan herhangi bir gerginliği gidermek, iyileştirmek istiyoruz.”
Amerika'nın Sesi'nin Farsça servisinin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Oren İran'la süren nükleer krize çözüm bulunmasında Türkiye'nin rolünü de değerlendirdi: “İran'la ilişkilerimizi iyileştirecek herhangi bir girişimi de memnunlukla karşılarız. Ancak bunun yanında, bizim tercihimiz, kimsenin arabuluculuğu olmadan İran'la doğrudan konuşmaktır. En iyi müzakere şekli tarafların karşı karşıya oturarak konuşmasıdır, başkalarının gidip gelmesi değil. Zaten buradaki esas soru İran konusunda Türklerin ne yapabileceği değil. Buradaki esas sorun İran'ın bizimle görüşmeye yanaşmaması. Burada İran'ın bizimle konuşması değil, bizi yok etmesi konusu tartışılıyor. İranlılar şu anda bizimle daha iyi bir anlayış sağlamak için diyalog arayışında değil. İranlılar şu anda bizi haritadan silecek bir nükleer - askeri kapasiteye ulaşmaya çalışıyor. Ama bu durumu düzeltecek ve en azından diyalogu sağlayacak herhangi bir girişim memnunluk yaratır.”
İsrail'in Washington Büyükelçisi Michael Oren 2009 Gazze savaşı sırasında İsrail ordusunun sözcülüğünü yapıyordu.
