'Son dakika' anonsları izleyiciyi yıldırıyor

00:0023/06/2010, Çarşamba
G: 23/06/2010, Çarşamba
Yeni Şafak
'Son dakika' anonsları izleyiciyi yıldırıyor
'Son dakika' anonsları izleyiciyi yıldırıyor

Şemdinli'deki karakol baskınında 11 askerimizin şehit olması ve ardından İstanbul Halkalı'da askeri servis otobüsüne düzenlenen bombalı saldırının haber kanallarında veriliş tarzı, küllenmiş bir tartışmayı yeniden alevlendirdi.





Zaman Gazetesi'nin haberine göre, haberlerin 'son dakika' anonslarıyla ve çoğu zaman çelişkili bilgilerle yansıtılışı 'terörün ekmeğine yağ sürmek' şeklinde değerlendirilirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şehit cenazelerindeki acılı görüntülerin yayınlanmasının da terör örgütüne hizmet ettiğine işaret etti. Bazı televizyoncular ve gazeteciler ise haberlerin bu şekilde verilmesinin son derece tehlikeli olduğuna dikkat çekiyor.



Sabah Gazetesi Okur Temsilcisi ve Samanyolu Haber'deki 'Rota' programının sunucusu Yavuz Baydar, halkı paniğe ve umutsuzluğa sevk eden 'son dakika' anonslarını sorumsuz habercilik olarak değerlendirdi.



'Son dakika' anonsuyla ve süzgeçten geçirilmeden verilen haberler, çoğu zaman 'eksik' ve yanlış bilgiler içeriyor. Birbiri ardına ekrana gelen 'son dakika' başlığı altındaki bilgilerin yanlış çıkması, izleyicinin televizyon haberciliğine, özellikle de 'son dakika' haberciliğine güvenini sarsıyor. Sürekli 'son dakika' vurgusu ise halkta korku ve panik duygusu oluşturuyor. Medya Derneği Başkanı Salih Memecan, medyanın 'birileri bunu istismar ediyor mu?' diye düşünerek yayın yapması gerektiğini belirterek, bu konuda ciddi bir karışıklığın olduğunu ifade etti. Dış basında, özellikle şehit haberlerinde ölen askerlerin fotoğrafları ve cenazeleri törenleri gazete ve televizyonda yayınlanmadığını hatırlatan Memecan, Türk medyasında da bu şekilde ilke kararlarının alınması gerektiğini söyledi. Star Gazetesi yazarı Ergun Babahan da sabah gerçekleşen bir olayın gün boyu 'son dakika' şeklinde verilmesinin yanlışlığına dikkat çekti. Haberlerde toplumsal yararın gözden uzak tutulmaması gerektiğini belirten Babahan, "Türkiye'de bir son dakika hastalığı var. Ana haber kanalları reyting rekabeti uğruna Türkiye'de habercilik kalitesini aşağıya çekiyor." dedi.


Televizyon kanallarının heyecan olsun diye 'son dakika' haberi verdiklerine inanmadığını söyleyen atv Haber Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş ise farklı düşünüyor: "Zaman zaman üzerinde çalışılan haberlerde bile eksik unsurlar oluyor. Habercilik ve rekabet duygusuyla bazı bilgiler bu şekilde veriliyor. Ama ben kanalların sadece heyecan olsun diye son dakika haberi ve yalan yanlış bilgi verdiklerini düşünmüyorum."



Son dakika gelişmelerinin çok sık verilmesinin halk üzerinde bırakacağı psikolojik yıkıma dikkat çeken gazeteci Canan Barlas, "Kötü günler geçiriyoruz ama medya bunu sanki bir iç savaşın içindeymişiz gibi hissettiriyor. Bunu hissettirmese daha az bir kriz yaşanacak belki de. Böyle bir şematik hal var ne yazık ki." dedi.


Medyanın son dakika gelişmelerini manipüle etmeden vermesi gerektiğinin altını çizen gazeteci Aydın Engin ise kanallardaki üsluba gönderme yaptı: "Medya son dakika gelişmeleri vermelidir ancak haberlerini vatandaşa manipüle etmeden sunmalıdır