Ekonomide ve demokraside yükselme zamanı

Yaşar Yavuz
00:005/07/2010, Pazartesi
G: 5/07/2010, Pazartesi
Yeni Şafak
Ekonomide ve demokraside yükselme zamanı
Ekonomide ve demokraside yükselme zamanı

MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Sadullah Tayşi, "Zaman; ekonomide ve demokraside yükselme zamanıdır" diyerek, ekonomik refahı artırmak, demokrasiyi geliştirmek ve ülkemizi daha da ileriye taşımak için toplumun bütün kesimlerini beraber çalışmaya çağırdı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gaziantep Şube Başkanı Sadullah Tayşi, 2010 yılı ekonomi raporunu açıkladı. Kriz döneminde yaptıkları değerlendirmelerin büyük oranda tuttuğunu söyledi. Tayşi, ekonomik refahı artırmak, demokrasiyi geliştirmek ve ülkemizi daha da ileriye taşımak için toplumun bütün kesimlerini beraber çalışmaya davet etti. "Zaman; ekonomide ve demokraside yükselme zamanıdır" diyen Tayşi, Türkiye'nin dünyadan pozitif şekilde ayrıştığı görüşlerinin de kriz döneminde ispatlandığını kaydetti. Tayşi, "Bilindiği üzere krizin başında ülkeler, ekonomilerin küçülmesini ve işsizlikteki artışı değil, ülkelerin mali açıdan iflas edip etmeyeceklerini konuşuyorlardı. Bu bağlamda, MÜSİAD, 'Türkiye'de bir finansal krizin çıkma ihtimalinin olmadığını' gerekçeleriyle ortaya koymuştu. Finans kuruluşlarının kaydettiği büyüme ve açıkladığı rekor karlara da bakarak, Türkiye'nin finansal kanaldan krizi 'teğet geçtiği' söylemini fazlasıyla doğrulamıştır. Bugün geldiğimiz aşamada Türkiye'nin ilk defa krizlerin altında ezilmediğini, tersine küresel krizde pozitif yönde ayrıştığını görüyoruz" diye konuştu. Rekabet baskısı altındaki yerli şirketlerin biraz olsun nefes alması için yakın komşular başta olmak üzere, geleceğin piyasaları olarak görülen Afro- Avrasya coğrafyası ve Latin Amerika'ya açılma çabalarının stratejik değerde olduğunu ifade eden Tayşi, "Türkiye'nin dış ekonomik ilişkilerdeki açılımına ivme kazandıran bu konu, Hükümetin izlediği kapsamlı dış politika çerçevesidir. Şöyle ki; Türkiye'nin komşularıyla olan bütün sorunlarını soğuk savaş döneminin müzesine kaldırma ve bunların yerine, güvene, sinerjiye, kardeşliğe ve ortak katma değere dayalı yeni bir 'ortak rızık haritasını' ikame etmek konusundaki kazanımları, bölgenin geleceğine yapılan hayati değerde bir katkıdır." şeklinde konuştu.


İSTİHDAM DOSTU SEKTÖRLER ANALİZ EDİLMELİ


İhracatçıların 60'a yakın ülkeye vizesiz girebildiğini ifade eden Sadullah Tayşi, 12 ülke ile serbest ticaret anlaşmasının imzalandığını, özellikle komşu ve çevre ülkelerle aramızda ticaretin önündeki yapay engellerin bu şekilde kaldırıldığını vurguladı.Tayşi, "Türkiye'de ikinci nesil reformların tamamlanması gerektiği ortadadır. Biz hala yargı reformunun, kamu yönetimi reformunun gerekliliğini ve insan hak ve hürriyetlerini önceleyen katılımcı, çoğulcu ve demokratik yeni bir anayasanın yapılmasının aciliyetini koruduğunu ifade ediyoruz. Esasen krizin ilk dalgaları önlenmiş olsa da, krizin bozduğu diğer yapılar risk teşkil etmeye devam etmekte olup krize neden olan sisteme ise henüz istenen düzeyde dokunulmuş değildir. Bu bağlamda gerekli kurumsal düzenlemeler yapılmadığı gibi, sistemin arkasında yatan fikri ve felsefi düzeydeki düşünce iflası ile de yüzleşilmiş değildir. Bu meyanda istihdam dostu inşaat, makine, tarım, gıda, turizm, sağlık, bilişim ve güncelliği nedeniyle de madencilik sektörlerinin mevcut durumu analiz edilmeli, belirlenen gelecek projeksiyonlarına göre pozisyon alınmalı ve desteklenmelidir. Türkiye'de geleceğe yönelik her hamle, ömrü dolmuş bir anayasanın mutabakat kanallarını tıkamasıyla sonuçsuz kalmakta ve bu şekilde Türkiye'nin yeni bir çağın eşiğinde kendisini konumlandırması engellenmektedir."