İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 2010 yılında toplam 16 bin polis memurunun teşkilata kazandırılacağını bildirdi.
Atalay, Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığı ve bağlı Kuruluşların bütçesiyle ilgili sunumunu yaptı.
Güvenlik hizmetlerinden bahseden Atalay, bu görevi sunarken; hukukun üstünlüğü, sivil katılım, denetime açıklık, şeffaflık gibi evrensel değerleri kapsayan zihniyet değişimine önem verdiklerini söyledi.
Atalay, bir yandan suç işlenmesini önleyici tedbirlere ağırlık verirken diğer yandan güvenlik güçlerinin nitelik ve niceliğini artırıcı tedbirleri aldıklarını ifade etti.
Bakan Atalay, suçla mücadelede önemli katkı sağlayan mobil iletişim teknolojisinden azami oranda yararlandıklarını, söyledi. Atalay, eğitimin güvenli ortamlarda yapılması amacıyla 'Güvenli Okul, Güvenli Eğitim' Projesi yürütüldüğünü ifade etti.
Polis eğitimiyle ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Atalay, her yıl, sadece emniyet teşkilatında 250 konuda, yaklaşık 105 bin polisin hizmet içi eğitimden geçirildiğini bildirdi. Atalay, Polis Meslek Yüksek Okullarının sayısını 2009 yılında 30'a çıkardıklarını, son 6 yılda toplam 61 bin 974 genci polis teşkilatına kazandırdıklarını, emniyet teşkilatında yüzde 21 olan yüksekokul ve üniversite mezunu polis oranını yüzde 80'e ulaştırdıklarını ifade etti.
Jandarma teşkilatında da benzer çalışmalar yürüttüklerini anlatan Atalay, erlerin yerine profesyonelliğin sağlanması, uzman nitelikli personelin görev yapmasını sağlamak amacıyla 24 bin 94 uzman jandarmayı teşkilata kazandırdıklarını bildirdi.
Atalay, gelişmiş ülkelerde güvenlik güçleri hangi fiziki şartlarda, hangi imkanlara sahiplerse aynı imkanları güvenlik güçlerine sağlama konusunda azimli ve kararlı olduklarını söyledi.
Atalay, 2010 yılında da 6 bin 500'ü Polis Meslek Yüksek Okullarından, 9 bin 500'ü de 4 yıllık üniversitelerden mezun olanlardan seçilerek, Polis Meslek Eğitim Merkezlerine yetiştirilip, toplam 16 bin polis memurunun teşkilata kazandırılacağını bildirdi.
Bakan Atalay, suç işlenmesinin önlenmesi ve işlenen suçların faillerinin yakalanması konusunda büyük yararlılıkları görülen MOBESE sisteminin 49 birimde tamamlandığı, 31 birimde kurulum çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
Dünya ölçeğinde bir kamu güvenliği haberleşme sistemi olan Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi Projesi (JEMUS) geliştirildiğini belirten Atalay, projenin 20 ilde faaliyete geçirildiğini kaydetti.
Atalay, Güven Timleri ve Yıldırım Ekiplerinin çalışmalarıyla önemli başarılar elde ettiklerini, vatandaşların yoğun olarak bulunduğu mahallerde de sivil kıyafetli görevlilerin sayısını artırdıklarını söyledi.
Bakan Atalay, uygulanan projeler sayesinde özellikle geçmişte, toplumda infial uyandıran kapkaç gibi suçların gündemden düştüğünü belirtti.
Atalay, son yıllarda, polisin, jandarmanın ve sahil güvenliğin, özellikle uyuşturucu kaçakçılığı, kaçak göçmen ve insan ticareti konusunda faaliyet gösteren suç şebekelerine karşı da büyük başarılar elde ettiğini söyledi.
Türkiye'nin bu suç türlerinde büyük ölçüde transit ülke konumundan çıkarıldığını bildiren Atalay, 'Ülkemizin tek başına yaptığı yakalama, Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin toplam yakalamasından daha fazla olduğu, bizzat İnterpol tarafından belirtilerek, ulusal ve uluslararası kuruluşların teşekkür ve takdirleri tarafımıza iletilmiştir' dedi.
Bakan Atalay, yapılan tüm çalışmaların sonucunda Türkiye'nin, bölgesinin ve Avrupa'nın en güvenli ülkeleri arasında yer aldığını ifade etti.
Atalay, AK Parti iktidarı olarak, milli birlik ve beraberliği, ülkenin bölünmez bütünlüğünü, devletin bekasını ve üniter yapının korunmasını öncelik gördüklerini vurguladı.
Demokrasi ve kalkınmanın, bütün milletin ortak talebi olduğunu anlatan Atalay, şöyle devam etti:
'Bütün meselemiz vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkemizin bütün insanlarını kucaklamaktır. Çalışmalarımız, bölücü terör örgütüyle sınırlı kalmamış, dini istismar eden terör örgütleri ve aşırı sol faaliyetlerle mücadele kapsamında da önemli çalışmalar yapılmıştır.
Ülke genelinde El-Kaide bağlantılı olarak faaliyet gösteren guruplarla, bazı dini istismar eden örgütlere yönelik operasyonlarla eylem planlamaları deşifre edilerek, ses getirici muhtemel birçok eylem engellenmiştir.
Tüm kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi, terörü ülkemiz gündeminden artık düşürmek için mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz. Terörle mücadelemiz bütün boyutlarıyla ve kararlılıkla devam etmektedir.'
Atalay, terörle mücadelenin önemli diğer bir ayağını da alınan ekonomik ve sosyal tedbirlerin oluşturduğunu, AK Parti iktidarı olarak konunun bu yönüne de büyük önem verdiklerini dile getirdi.
Terör ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören vatandaşların zararlarının karşılandığını anımsatan Atalay, söz konusu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten Eylül 2009 sonuna kadar Zarar Tespit Komisyonlarına toplam 361 bin 325 başvuru yapıldığını, bu başvurulardan 197 bin 719'unun sonuçlandırıldığını, ilgililere toplam 1.116.023.635 lira ödendiğini bildirdi. Atalay bu kapsamda 2010 yılı ödenek talebinin 700 milyon lira öngörüldüğünü söyledi.
Atalay, ayrıca, şu ana kadar 150 bin vatandaşın da köye dönüş yaptığını bildirdi.