Bu aşamada yeni delil niteliği taşıdığında kuşku olmayan bu belge, Albay Çiçek başta olmak üzere şüphelilerin yeniden sorgulanmasını gerektirecektir. Asli failler, suç ortakları, örgüt üyeleri, suçun asli ve fer'i iştirakçileri ortaya çıkarılarak haklarında gerekli yasal işlemler yapılacak ve yeni dava açılabilecektir.
Demokratikleşme sürecinde çok önemli gelişmeler oluyor. Türkiye demokratik hukuk devleti olma yolunda önemli mesafeler aldı. Darbelerden ve askeri vesayetten kurtularak, insan hak ve özgürlüklerini önceleyen, gerçekten halkın iradesinin iktidar ve muktedir olacağı doğru bir istikamete yol almakta. Ancak bu yol kısa olmadığı gibi sıcak asfalt da değil. Aşılması gereken tümsekler var, çukurlar var, tuzaklar var, mayınlar var. Yol uzun, yolculuk meşakkatli ama sonunda huzurlu ve mutlu bir yaşam umudu var. Amaç insanca yaşamak. İnsanın maddi ve manevi ihtiyaçlarını özgürce karşılayabileceği, birbirine saygılı, özgürlüğünü kullanırken başkalarının özgürlük alanına müdahale etmeyen, tek kişi de olsa hak ve onurunu koruyabildiği bir sistem. İnsan onurunu koruyacak, hak, adalet ve eşitlik ilkeleriyle mücehhez bir devlet. Devletin kutsal olmadığı, devletin ali menfaatleri için insan haklarının çiğnenmediği, yaşam hakkının, ifade hürriyetinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edilmediği, iftiranın, işkencenin, suç tasniinin olmadığı, belirli bir yaşam tarzının kimseye dayatılmadığı, kısaca hukukun üstün olduğu bir yönetim ve hayat.
86 yıllık Cumhuriyet döneminde, halkın taleplerinin aksine, darbelerle halka dayatılan yaşam biçimine, millet demokratik süreçte her defasında tepkisini ortaya koymuştur. Buna rağmen darbeciler yeni planlar yapmaktan vazgeçmemişlerdir. “İrticayla Mücadele Eylem Planı” adıyla, Psikolojik Harp Dairesi'nin yeni adı olan Genelkurmay Harekât Başkanlığı 3'üncü Destek Şube Müdürlüğü'nde hazırlandığı iddia edilen ve fotokopisi Ergenekon'da tutuklanan Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilen plan, bilinebilen darbe planlarının sonuncusu. Demokrasiye Müdahale Planı (DMP), 12 Haziran 2009 tarihinde “AKP ve Gülen'i bitirme planı” başlığıyla Taraf gazetesinde manşetten duyuruldu. O tarihte bu belgenin orjinal olmadığı ve delil olarak kabul edilemeyeceği, orduyu yıpratmak amacıyla maksatlı olarak bu belgenin sahte olarak düzenlendiği ileri sürülmüştü. Şimdi ise ismi açıklanmayan bir muvazzaf subay tarafından belge aslının soruşturmayı yürüten savcılara ulaştırıldığı, belgenin orjinal, imzanın da Albay Dursun Çiçek'e ait olduğuna dair Adli Tıp Kurumunun da rapor verdiği ortaya çıkmış bulunuyor.
Plan aslının ele geçirilmesiyle işletilecek hukuki süece değinmeden önce DMP'nın içeriğini kısaca hatırlayacak olursak, ne derece korkunç bir plandan ve ceza hukuku açısından ne kadar önemli maddi bir delilden söz ettiğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
Plan askeri terminolojiye göre hazırlanmış. Seçimle iktidara gelmiş AK Parti ve AK Parti'ye destek olmakla suçlanan Fetullah Gülen cemaati düşman unsurlar olarak ifade ediliyor. Durum tespitinden sonra AK Parti iktidarını devirmek için yapılması gerekenler yani vazifeler sıralanıyor. Sonra bu vazifelerin nasıl icra edileceği, kimlerin ve hangi kurumların kullanılacağı sıralanıyor. Darbeye teşebbüsten yargılanan Ergenekon sanıklarına açık destek verileceği yazılan planda, düşman unsurların dine dayalı bir iktidar kurmak istedikleri, Atatürk ilk ve inkılâplarını ortadan kaldırarak, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkmayı amaçladıkları, bu ilkelerin koruyucusu olan TSK'ni yıpratmak istedikleri anlatılarak, nasıl mücadele edileceğine dair korkunç plan açıklanıyor.
28 Şubat sürecinde uygulanan planın figuranları olan Müslüm Gündüz, Fadime Şahin, Ali Kalkancı'nın fonksiyonlarını üstlenecek, İskender Evrenesoğlu ve Ömer Öngüt gibi hazırda bekletilen elemanlarına istedikleri tarz eylemler ve söylemler yaptırılarak medyada yer alması sağlanacak, bazı provakatörlerin televizyonların canlı yayınlarına bağlanarak Fethullah Gülen cemaatinden ayrılan bir kişiymiş gibi önceden yaptığı ve suç teşkil eden eylemleri söylemesi sağlanacak, cemaat evlerinde silah ve mühimmat yakalanması için tezgah kurularak, İslami cemaatlerin silahlı terör örgütü olduklarına dair imaj yaygınlaştırılacak, alevi düşmanlığını yaygınlaştırmak ve çatışma çıkarmak için düşmanlığı körükleyecek belgeler evlere bırakılıp yakalanması sağlanacak, darbe için kaos ve kargaşa çıkması sağlanacak, okullarda ibadet görüntü ve haberlerinin medyada yoğun bir şekilde yer alması sağlanarak hem Milli Eğitim Bakanı yıpratılacak hem de irtica tehlikesi yoğunlaşıyor izlenimi verilecek, Fetullah Gülen'ciler adına hareket ettirilecek bazı provakatörlerin TSK'ne saldıran açıklamalarıyla, orta halli muhafazakarların bile pes doğrusu diyerek bu cemaate ve hükümete desteklerinin önü kesilecek, medya, ses kasetleri, bazı basın organları vasıtasıyla bu korkunç plan icra edilecek. Hedef hükümeti darbe ile devirebilmek için zemin oluşturmak. Plan kurgu filimleri gibi. İftira var, provakasyon var, suç uydurma ve delil tedarik etme var.
Planın detaylarında, darbeler öncesi oluşturulan kavga ve kargaşaların, çatışmaların, suikastların, gösterilerin, faili meçhul cinayetlerin, mantar gibi bir gecede ortaya çıkıveren irticai örgütlerin (!) şifrelerini yakalamak mümkün.
Dört ayrı teknik rapora rağmen Albay Çiçek imzalı bu planın Genelkurmay çatısı altında hazırlanmadığı, bu nedenle askeri savcılığın takipsizlik kararı verdiği, belgenin gerçek olması halinde gereğinin yapılacağını Genelkurmay Başkanı bizzat açıkladığına göre, şimdi gereğini yapması bekleniyor. Bu plan Albay Çiçek'in tek başına hazırlayıp icraya koyması düşünülemeyeceğine göre, darbe için oluşturulan bu örgütün bütün birimleriyle ortaya çıkarılıp Ordumuzun bu lekeden temizlenmesi gerekir. ¨TSK'nin bünyesinde mevcut demokratik rejime aykırı faaliyette bulunan kimse bulunamaz, barınamaz. Hukuk devletine bağlıyız ve saygılıyız. TSK'nin bünyesinde farklı düşüncede olan kimse barınamaz, buna müsaade etmeyiz¨ diyen Sayın Genelkurmay Başkanı'nın bu aşamada idari ve disiplin yönünden neler yapacağını bekleyip göreceğiz.
Adli soruşturma ise kaldığı yerden devam edecektir. Darbeye teşebbüs edenlerin yargılandığı Ergenekon kapsamında soruşturulan bu olayda, darbe planının gerçek olduğunun ortaya çıkması, iddia makamının elini güçlendirmiştir. İddianamelerde yer alan darbe günlükleri, suikast planları, krokiler, itiraflar, ele geçirilen silah ve mühimmat, ses kayıtları, teknik takiplere ilave olarak, söz konusu planın orjinal olduğunun tespit edilmesi, soruşturmanın derinleştirilerek devam ettirileceğini göstermektedir. Bu aşamada yeni delil niteliği taşıdığında kuşku olmayan bu belge, Albay Çiçek başta olmak üzere şüphelilerin yeniden sorgulanmasını gerektirecektir. Asli failler, suç ortakları, örgüt üyeleri, suçun asli ve fer'i iştirakçileri ortaya çıkarılarak tutuklama tedbiri dahil olmak üzere haklarında gerekli yasal işlemler yapılacak ve yeni dava açılabilecektir.