Atatürk Havalimanı'ndaki yangın davası

Aa
00:006/03/2007, Salı
G: 6/03/2007, Salı
Yeni Şafak
Atatürk Havalimanı'ndaki yangın davası
Atatürk Havalimanı'ndaki yangın davası

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ndeki kargo bölümünde çıkan yangına ilişkin 5 güvenlik görevlisi hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.



Bakırköy 3. Sulh Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına, Atatürk Havalimanı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Başmüdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalışan sanıklar Aydın Karakulak, Mustafa Tok, Osman Alkan, Metin Yumuşak, Birol Kaygusuz ve avukatları ile müdahil avukatları katıldı.


Duruşmada sorgusu yapılan Aydın Karakulak, yangının başladığı bölüm olduğu sanılan kargo binasının bitişiğindeki sundurmanın güvenliğini sağlamakla yükümlü olduklarını, ancak yangına sebep olduğu belirtilen parfüm şişelerinin kesin olarak kendi kontrol bölgelerinden kargo bölümüne girmediğini, burada çok sıkı kontroller yapıldığını ve buradan yanıcı-patlayıcı madde girişinin mümkün olmadığını ifade ederek, sundurma bölümünde çok sayıda kargo şirketinin mallarının stoklandığını ve söz konusu parfüm şişelerinin de buralardan gelmiş olabileceğini söyledi.


'SUÇLAMAYI KABUL ETMİYORUM'

Osman Alkan, Metin Yumuşak ve Birol Kaygusuz da güvenliğini sağlamakla yükümlü oldukları sundurma bölümüne x-ray cihazından geçirilmeyen hiçbir paketin kabul edilmediğini, buraya alınan bütün malların belirlenen uluslararası kriterlere göre kontrolü sağlanarak alındığını, parfüm şişelerinin de kendi kontrol noktasından geçmesinin mümkün olmadığını savunarak,suçlamaları kabul etmediklerini söylediler.

Mustafa Tok ise "Ben personelin özlük işleriyle ilgili çalışmaktayım. Bu nedenle benim kargo bölümüne gelen eşyaları kontrolle ilgili bir görevim yoktur. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

Duruşmada söz alan sanıkların avukatı da müvekkillerinin savunmalarına katıldığını belirterek, "İddianamede de belirtildiği üzere yangının, Kaçkar firması tarafından uçağa yüklenmek üzere 'yolcu beraberinde bagaj' olarak getirilen kargo içindeki parfümlerin istiflenme sırasında kırılması sonucu çıktığı belirtilmekte olup, söz konusu firmaya ait kargonun araştırılması durumunda konu açıklığa kavuşacaktır. Böyle bir kargo var ise bunun da belirtilmesi gerekirdi" dedi.

Bu arada davaya müdahil olarak katılan Orka Saat, CT Elektronik, Avantaj Tekstil, Aviva Sigorta, Lufthansa Kargo, Sistem Lojistik, AİG Sigorta, Fan Medica, Axa-Oyak Sigorta, Çelebi Yer Hizmetleri ve Suudi Havayolları'nın avukatları da müvekkillerinin olaydan zarar gördüklerini ve sanıklardan davacı olduklarını bildirdiler.

Müdahil avukatları ayrıca, sanık sandalyesinde oturan 5 güvenlik görevlisinin, "böylesine büyük bir olayın tek suçluları olarak görülmesinin de yanlış olacağını" belirterek, yangına neden olduğu sanılan parfüm şişelerinin içeriye alınmasının asıl sorumlularının bulunup yargılanmaları gerektiğini dile getirdiler.

Hakim, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.


İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Sarısoy tarafından hazırlanan iddianamede, 25 Mayıs 2006 tarihinde çıkan yangının, Kaçkar Tur firmasınca LA Havayolları'na ait uçağa yüklenmek üzere yolcu beraberindeki bagaj olarak Atatürk Havalimanı sundurma bölümüne getirilen kargonun içindeki parfümlerin istiflenme sırasında kırılması sonucu çıktığı belirtiliyor.

İddianamede, "Sundurmaya alınmaması gereken miktardaki parfümler, x-ray cihazında görülmesine rağmen verilen talimatlara aykırı hareket edilerek içeri alınmış, bu şekilde dikkat ve özen yükümlülüğüne uyulmadığı anlaşılmaktadır" deniliyor.

Olayın yaşandığı gün sundurma bölümünde Osman Alkan, Birol Kaygusuz ve Metin Yumuşak'ın özel güvenlik görevlisi, Aydın Karabulak'ın nöbetçi grup şefi ve Mustafa Tok'un da koruma güvenlik grup şefi, tanık beyanlarında da polis memuru Ahmet Güven'in ise kontrol noktası amiri olarak görev yaptığı kaydedilen iddianamede, güvenlikten sorumlu sanıkların olaydan sorumlu oldukları öne sürülüyor.

İddianamede, tüm sanıkların, "genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması" suçundan 3'er aydan 1'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.