Çivril'in Aktaş Köyü sakinleri yıllardır cami özlemiyle yaşıyor. Kendi imkanlarıyla cami inşaatı başlatan köylüler parasızlıktan tamamlayamadı. Köyün yaşlıları da kendi camilerinden ezan sesi duymadan ölmek istemediklerini söylüyor.
Çivril'in 15 kilometre mesafedeki Aktaş Köyü sakinleri yıllardır ezan sesine hasret. Çivril'in Işıklı kasabasının 5 kilometre doğusunda bulunan 35 haneli 80 nüfuslu Aktaş köyü sakinlerinin tek isteği 100-150 yıllık tarihi olan köylerine bir cami ve minare kazandırabilmek. 2002 yılında Akdağ eteklerinde kurulu eski köylerinden şimdiki köylerine taşınmaya teşvik edilen köylüler, yeni yerleştikleri yere cami yapmak için tüm olanaklarını seferber etmişler.
Aktaş Köylüleri Çivril'e 25- 30 kilometre uzaklıktaki ve daha dağlık olan köylerinden, Orman İşletme Müdürlüğü'nün arazilerini ve evlerini orman alanı yapmasıyla ayrılmışlar. 1924 doğumlu 84 yaşındaki Hacı Adıgüzel, köyünde kendini bildi bileli cami olmadığını, ölmeden önce tek amacının köyündeki caminin minaresinden ezan sesi duymak olduğunu söyledi.
150 yıllık tarihi olan köyün hiçbir zaman camisi olmadığını belirten 83 yaşındaki Ali Bayrakçı da, "Eski köyümüz de bayram ve cuma namazlarını kılmak için dağlardan komşumuz olan köylere gitmek zorunda kalıyorduk. Köyümüze en yakın köy 7-8 km uzaklıkta idi kış ayına denk gelen bayram günlerinde Bayram Namazını kılabilmek için Sabah 03.30 - 04.00 de yollara düşerdik. Cuma namazlarını kılmak içinde çoluk çocuk yürüyerek yol giderdik. Köyümüzün hiç camisi ve minaresi olmadı. Benim gençliğimde köy odasını mescit haline getirdiler ve kendi paramızla imam tuttuk oda resmi imam değil, hatta birkaç ramazan da teravih namazları evlerde dönüşümlü kılındı mescit ve cami olmadığı için" diye konuştu. Yıllardır cuma ve bayram namazlarını komşu köylerde kılan Aktaşlılar cenaze ve nikâh işlerini ise taşıma imam yöntemiyle çözmüşler.
PARASIZLIKTAN CAMİ İNŞAATI YARIM KALDI
Köy olarak 2007 yılında cami inşaatına başlayan köylüler camiinin kabasını kendi imkânları ile bitirmişler. Ancak paraları bitince yarım kalmış. Bu halde Müftülükten imam talebinde bulunan köylüler müftüden lojman olmadan oraya imam gelmez cevabını alınca lojman yapımına başlamışlar. Komşu köylerden ve hayırsever vatandaşlardan topladıkları yardımlarla inşaatın yarısına kadar gelen köylüler yardımların arkası kesilince inşaatı yarım bırakmışlar. Köydeki erkeklerin kadınlara nazaran daha şanslı olduğunu belirten Hacı Adıgüzel "Biz erkekler cuma namazı ya da bayram namazı kılmaya gittiğimizde ezanı duyuyoruz, ancak kadınlarımız ezan sesine hasret. Çocuklarımıza dini eğitimi kendimiz kulaktan dolma bilgilerle yalan yanlış veriyoruz, öldükten sonra arkamızdan bir fatiha okuyacak evlatlar bırakamayacağız. Ben 84 yaşındayım daha köyüme gelen hiçbir kaymakam görmedim. Köyümüze gelen tek memur Jandarma, onun dışında bu köyde hiç kimse devletin bir memurunu görmemiştir" şeklinde konuştu.
Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Zeki Aksoy da, "Köyümüz dağlık olduğu için çok fazla maddi gelirimiz yok, ama yinede kendi imkânlarımızla camimizi buraya kadar getirdik. İlçe Müftümüz merkezdeki camilerde yardım toplayarak bize yardımcı oldu, ancak camiinin iç düzenlemeleri ve minaresi ile lojmanın yapılabilmesi için bir miktar daha paraya ihtiyacımız var, bu parayı da bulup köyümüzde ezanı okutacağız" dedi.
