Binlerce sivilin hayatını kaybettiği, yaralandığı ve evsiz kaldığı Kafkaslar'da savaşan iki taraf kendine göre ne kazandı ne kaybetti?
Rusya ve Gürcistan arasında 2003 Kadife devriminden bu yana gerilen ilişkiler, sonunda beklendiği şekilde sıcak çatışmaya dönüştü. 2 bine yakın sivilin hayatını kaybettiği ve yüz bine yakın sivilin yerlerinden edildiği acı savaşın ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ara buluculuğu ile önceki gün taraflar arasında ön mutabakat sağlandı. Ayrılıkçı bölgeler Güney Osetya ve Abhazya sorunlarını da çözecek kalıcı bir barış anlaşmasının imzalanabileceğini söylemek zor. Uzun sürecek barış görüşmelerin sonunda ayrılıkçı iki bölgenin Kosova örneğinde olduğu gibi sınırlarımızın hemen yanı başında bağımsız yeni iki devlet olarak ortaya çıkma ihtimali savaş öncesine göre daha yüksek.
Savaştan Rusya'nın önemli ölçüde kazançlı çıktığını, Gürcistan'ın bölgeye ilk saldıran taraf olması nedeniyle kaybedenler arasında olduğunu söyleyebiliriz. Kadife ve turuncu devrimlerle eski Sovyet ülkelerinin batı cephesine çekilmesinde öncü rol üstlenen ABD'nin, zemin kaybetmiş görüntüsüne rağmen kazançlı olduğu önemli noktalar da var. Öncelikle Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana Rusya kendi topraklarının dışında bir operasyona kalkışarak uluslararası kamuoyunda saldırgan bir ülke olduğu izlenimi oluşturdu. Bu, Irak işgalinden sonra oluşan ABD'nin emperyalist ve yayılmacı bir ülke olduğu imajını arka plana atma açısından önemli bir gelişme. Washington'ın ikinci kazancı ise uzun süredir planladığı 'doğu Avrupa füze savunma sisteminin' kurulmasında haklı olduğunu hem doğu Avrupa ülkelerine hem de kendi kamuoyuna göstermesi oldu. Nitekim önceki gün Opinion Research Corporation'da yayınlanan ankete göre Amerikan halkının yüzde 72'si sistemin gerekliliğine inanıyor. ABD'nin söz verdiği ancak bir türlü gerçekleştiremediği Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliklerinin ertelenmesi için de gerekçe bulundu. Nisan ayında gerçekleşen NATO Bükreş zirvesinde birçok ülkenin karşı çıkması üzerine Ukrayna ve Gürcistan'ın birliğe dahil olma süreci Aralık zirvesine ertelenmişti. Almanya ve Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesi yüzde 40'lara varan enerji bağımlılıklarının olduğu Moskova ile ilişkilerin gerilmesini istemiyor. Üstelik yeni durum bu iki ülkeyi daha istikrarsız hale getirmişken ittifak içine alınmaları savaş öncesine göre daha düşük bir ihtimal. Bu uzun vadede ABD aleyhine bir durum oluştururken, Washington'ın önemli kaybı müttefiki Saakaşvili'nin yanında daha sağlam duramayarak Moskova karşısında bölgede kullanacağı çok fazla kartının olmadığını açığa çıkarmış olması. Bu durum eski Sovyet ülkelerinin ABD ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmelerine neden olacak.
Kafkaslardaki savaştan kayıplarına göre kazançları daha fazla olan tarafın Rusya olduğunu söyleyebiliriz. Rusya, ABD ve NATO'ya eski Sovyet ülkelerinde ilerlemeye devam ederken durmaları gereken kırmızı çizgiyi gösterdi. Artık Orta Asya, Kafkaslar ve doğu Avrupa'da plan yapan Batılı ülkeler Moskova'yı daha fazla dikkate alacak. NATO'nun genişlemesi yönünde sürdürülen projeler bir müddet yavaşlayacak. Rusya ABD karşısında yeni bir süper güç olma yolunda konumunu güçlendirecek. Rusya'nın en büyük sorunu ise bundan sonra eski Sovyet ülkesi, yeni AB üyesi ülkelerin Moskova karşıtı tutumları nedeni ile yaşayacak. Ayrıca Gürcistan'ın ardından Ukrayna'nın da Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan ayrılması muhtemel. Öte yandan Rusya ekonomisi de savaştan olumsuz etkilendi. Borsa yüzde 8'lere varan bir düşüş yaşarken 10 milyar dolar civarında yabancı sermaye çıkış yaptı. Gürcistan ise savaşın en çok kaybedeni. Aralık zirvesinde muhtemel NATO üyeliğinin kaybedilmesi ve ayrılıkçı bölgeler Güney Osetya ve Abhazya'nın artık daha bağımsız olmasının yanısıra Saakaşvili'nin iktidarı da tehlikeye girdi. İlk seçimlerde ya da daha önce gidilecek bir erken seçimde Tiflis'te iktidar değişimi beklemek mümkün. Yeni seçilecek cumhurbaşkanının da bir kulağı artık Moskova'da olacak. Gürcü ekonomisi önemli kayıplar yaşadı. Yok olan şehirler, yıkılan binalar ve alt yapının imarı önemli maliyet getirecek. Rusya'da yaşayan Gürcüler de tedirgin. Dazlaklar olarak nitelenen Rus faşist grupların yeni hedeflerinin Gürcü göçmenler olduğu kaydediliyor. 'İllegal Göçmen Karşıtı Hareket', Gürcülerin yoğunlukta yaşadıkları bölgelere yönelik 'yasadışı göçmen avına' çıkacaklarını duyurdu. Rusya'da yaşayan Gürcüler 2006 yılındakine benzer bir operasyonla karşı karşıya olmaktan endişe ediyor. Savaşın en acı kaybını ise her zamanki gibi siviller yaşadı. 2 binden fazla kişi hayatını kaybederken Birleşmiş Milletler raporlarına göre en az yüz bin kişi yerlerinden edildi. 30 binden fazla kişi Gürcü saldırısı sonrası Güney Osetya'dan Rusya'ya sığınırken, Rusya'nın bombaladığı Gori şehrinden de 60 bin kişinin diğer şehirlere kaçtığı belirtiliyor.