'Mustafa kafanı Türk diline yorma'

Şevin Ayaz
00:004/10/2009, الأحد
G: 3/10/2009, السبت
Yeni Şafak
'Mustafa kafanı Türk diline yorma'
'Mustafa kafanı Türk diline yorma'

Cahit Zarifoğlu'nun Mavera dergisinde okuyucularla yaptığı yazışmalar kitap haline geldi. Zarifoğlu'nun yazıştığı ve edebi tavsiyelerde bulunduğu isimler arasında Mustafa Armağan, Ferman Karaçam, Nurullah Genç, Mustafa İslamoğlu ve Nurettin Durman gibi tanınmış simalar var.

“Onun ilahi bir armağan oluşundan yola çıkarak bazı düşünceler geliştirmeye ve meseleye derin bir açıdan bakmaya çalışın. Kendinizi kuvvetle etkisinde bulunduğunuz insanlardan da kurtarın derim. Ve burada bir adım daha atın ve her şeyini sevdiğiniz Türkçeyi, Arapça ile birlikte sevmeye başlayın.” Bu eleştiriler Mustafa Armağan'a yazılmış. Zarifoğlu gönderilen eserleri büyük bir titizlikle inceliyor. Kimi zaman karşısındaki mektubun sahibine iyi bir şair olacağının müjdesini veriyor, kimi zaman ise yazmayı bırakmasını söylüyor. Cahit Zarifoğlu'nun bir ders niteliğindeki yazışmaları oğlu Ahmet Zarifoğlu ve Selçuk Azmanoğlu' nun çalışmalarıyla Beyan Yayınları tarafından yayın dünyasına kazandırıldı.


“SAYIN İSLAMOĞLU, COŞKULUSUNUZ AMA…”

“Şiiriniz bir hayli coşkulu ve heyecan verici. Şiirinizi okuyup bitirdikten sonra bir meydan mitinginde hoş şeyler dinlemiş gibi oluyoruz ve geriye bir şey kalmıyor.” Bu eleştiriler de Mustafa İslamoğlu' nun şiirine yapılmış. Kitapta İslamoğlu'nun Mavera' ya şiirlerini göndermeye devam ettiğini ve ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Mektup gönderenlerin arasında Nurullah Genç de var. Zarifoğlu, genç şair adayına şiirini hikâye havasından kurtarmasını tavsiye ediyor. Nurullah Genç şimdilerde ünlü ve hatırı sayılır bir şair. Zarifoğlu' na ulaşanlardan biri de Şeref Akbaba. Şuan Ay Vakti Dergisi' nin yayın yönetmeni olan şairin lise son sınıfa giderken gönderdiği denemeler Zarifoğlu tarafından takdir ediliyor.


“İDEOLOJİYİ ŞİİRLE BİRBİRİNDEN AYIRIN”

Mustafa Armağan'a Türk dili üzerinde çok kafa yormamasını söyleyen Zarifoğlu, onu Arapça' ya da yönlendirmek istiyor. Nurettin Durman da eleştirilerden nasibini alanlardan Zarifoğlu ünlü şaire “İş olsun diye inanmadan yazdıklarınız var.” diyor.

Günümüzde tanınan birçok şair ve yazarın ismine rastlıyoruz kitapta. Bunlardan biri Ferman Karaçam. Zarifoğlu, Ferman Karaçam'a “Şiirleriniz çok kötü. İdeolojik söylemle şiiri birbirinden ayırın” diyor. Daha sonraki yazışmalarda Karaçam'ın gelişme gösterdiğini ve Mavera Dergisi' nin abonelik çalışmalarına katıldığını öğreniyoruz. Karaçam, günümüzün tanınmış şairlerinden olarak biliniyor. Sadık Yalsızuçanlar da Zarifoğlu'na yazanlardan. Zarifoğlu genç yazar adayına yazmaya devam etmesini söylüyor.


“ŞİİRE MERHAMET EDİN”

Kitabın en önemli özelliğinden biri de Zarifoğlu'nun şiir ve hikâyelerindeki anlaşılması zor ifadeleri çözmemizde önemli bir işleve sahip olması. Şair kendisine gönderilen eserleri değerlendirirken sanata bakışını açıkça dile getiriyor. Bir okuruna “Şiire merhametle muamele edin” diyor, bir başkasına “Şiiri açıklığa çıkarmalısınız.” diyor. Şiirini değerlendirirken karşısındaki okuru da tanımak isteyen Zarifoğlu onlara, “Kendinizi anlatan uzun mektuplar yazın.” diyor.

Üniversite öğrencisi bir okuruna verdiği yanıt ise ilgi çekici. Önce yeteneğinin olduğunu söylüyor ve ekliyor: ”Duygularınızla ciddiyetle ilişki kurabiliyor ve kendinizi ciddiye alıyorsunuz. Kendinizi bırakıp şiiri önemseyin derim ben.” Zarifoğlu'yla birlikte bu kitapta dönemin önemli edebiyat yayınlarından biri olan Mavera'yı dolayısıyla o dönemin edebiyat ortamını da görmek mümkün.