Yayladaki 50 üretici 10 yıldır ürettikleri ve şifa kaynağı olduğunu söyledikleri 'Ayder balı'nın patentini ve coğrafi işaretini almak için müracaatta bulundu. Ayder Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yazıcı, "Ayder'in doğası ve turizminden sonra balı da marka haline gelecek" dedi
Ayder Tarımsal Kalkınma Kooperatifince, 20'si endemik, 2 bin 400 dolayında çiçek çeşidinin bulunduğu Ayder Yaylasında 50 üretici tarafından 10 yıldır üretilen ve şifa kaynağı olduğu belirtilen 'Ayder balı'nın patentini ve coğrafi işaretini almak için müracaatta bulunuldu.
Hayatın stresinden ve yoğun temposundan uzaklaşmak isteyenlerin son yıllarda akın ettiği Ayder Yaylası, 1987 yılında turizm merkezi ilan edildi. Son yıllarda turizm hareketliliğinin iyiden iyiye arttığı yayla, astıma iyi geldiği belirtilen havası, kaplıcaları ve son olarak da balı ile ilgi çekiyor. Yaylada, doğa ile bütünleşmiş yayla evlerine, oteller, pansiyonlar, kamp yapmak için gelenlerin kurduğu çadır ve karavanlar eşlik ediyor. Her yıl yüz binlerce insanın ziyaret ettiği Ayder Yaylası, doğası ve kaplıcalarının yanı sıra son 10 yıldan bu yana üretilen ve şifa kaynağı olduğu belirtilen balıyla da markası olma yolunda ilerliyor.
Ayder Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yazıcı, yaptığı açıklamada, Rize'de üretilen balların Türkiye'nin en iyi ve kaliteli ballarından olduğunu belirterek, 'Çünkü Rize'de, içlerinde endemik türler de olan binlerce çiçek çeşidi var. Arı balı ne kadar fazla çiçekten alırsa bal, o kadar kaliteli olur' dedi. Kooperatiflerine üye 50 arıcının, toplam bin dolayındaki kovan ile Ayder'de son 10 yıldır 'Ayder Balı' adı altında bal ürettiğini, kovanların Ayder Yaylası girişinden Kaçkar Dağları eteklerine kadar uzanan bir alana yerleştirildiğini anlatan Yazıcı, 'Ayder' adının coğrafi işaretini almak amacıyla başvurumuzu yaptık. Bölgemizin dışında bir grubun coğrafi işareti almaması için de mahkemeye başvurduk' diye konuştu. Yazıcı, kooperatiflerinin üyesi bal üreticilerinin, sezon başında gözlemciler huzurunda mühürlenen kovanlarının berlirlenen yerlereyerleştirdiğini, kovanların açılıp sağılmasının da yine gözlemciler huzurunda yapıldığını söyledi.
Her yıl yaptırdıkları tahlillerle balın polen miktarını tespit ettirdiklerini, bunun da balın kalitesini ortaya koyduğunu vurgulayan Yazıcı, şunları söyledi: 'Sağılan balı daha sonra kooperatifçe kavanozlara doldurup satıyoruz. Bal üretimi yıldan yıla değişiyor. 2 tona yakın bal ürettiğimiz sezon da oldu. Bu yıl havalar yağışlı olunca rekolte düştü. Bu nedenle ancak 600 kilogram civarında bal üretebildik ve kilogramını 150 liradan satışa sunduk. Haziran ayı ortalarında piyasaya sürdüğümüz Ayder Balı, Ağustos ayı sonlarında bitti. Hem yurt içi, hem de yurt dışından balımıza talep oluyor. Ancak genellikle talebi karşılayamıyoruz. Marka olma yolunda önemli mesafe kat ettik. Ayder'in doğası ve turizminden sonra balı da marka haline gelecek.'