Prof. Dr. Alon Ben-Meir, Türkiye'nin Ortadoğu'da çok boyutlu ilişkiler geliştirmesinin kazan-kazan politikasına zemin hazırladığına dikkat çekti. Ben-Meir, “Bölgede Türkiye'yi kabul etmeyen kimse yok gibi, dolayısıyla bölge barışı açısından Türkiye'nin bu artan rolünü iyi değerlendirmek lazım” dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “Türkiye'nin Ortadoğu'da yükselen gücü ve Türkiye-İsrail ilişkileri” başlıklı panelde konuşan New York Üniversitesi Global İlişkiler Merkezi, Uluslararası İlişkiler ve Orta Doğu Araştırmaları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alon Ben-Meir, Türkiye'nin Ortadoğu'da çok boyutlu ilişkiler geliştirmesinin kazan-kazan politikasına zemin hazırladığına dikkat çekti. Ortadoğu Barışı açısından Türkiye'nin rolüne vurgu yapan Prof. Dr. Alon Ben-Meir, “Bölgede Türkiye'yi kabul etmeyen kimse yok gibi, dolayısıyla bölge barışı açısından Türkiye'nin bu artan rolünü iyi değerlendirmek lazım” dedi.
Ankara'da düzenlenen panelde Prof. Dr. Ben-Meir, geçtiğimiz günlerde İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon'un Türk Büyükelçisine yaptığı nezaketsiz davranış için gereksiz ve yanlış nitelemesinde bulundu. Ben-Meir, bu tür hataların Türkiye-İsrail ilişkilerine zarar vereceğini söyledi.
1 Mart Tezkeresi'nin Meclis'ten geçmemesinin Türkiye için çok hayırlı olduğunu belirten Ben-Meir, Türkiye'nin dış politikadaki açılımlarından da övgüyle bahsetti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bilge bir akademisyen ve bakan olduğunu söyleyen Ben-Meir, Türkiye'nin Ortadoğu'da çok boyutlu ilişkiler geliştirmesinin kazan-kazan politikasına zemin hazırladığına dikkat çekti. Ortadoğu Barışı açısından Türkiye'nin rolüne vurgu yapan Prof. Dr. Alon Ben-Meir, “bölgede Türkiye'yi kabul etmeyen kimse yok gibi, dolayısıyla bölge barışı açısından Türkiye'nin bu artan rolünü iyi değerlendirmek lazım.” dedi.
Prof. Dr. Ben Meir'e göre, Arap-İsrail barışı ancak Filistin ve İsrail devleti olmak üzere iki-devletli İsrail-Filistin barışıyla mümkün olabilir. Bugüne kadar hem İsrail'in hem de Arap ülkelerinin sayısız hatalar yaptığını belirten Ben-Meir, bugün artık bölgede konuşulması gerekilen şeyin çözümün nasıl gerçekleşeceği olduğunu söyledi. Ortadoğu'da İsrail'in bir realite olduğunu belirten Ben-Meir, “Onu yok etmeyi değil onunla nasıl yaşanacağını düşünmek lazım.” dedi. İsrail ve Hamas arasında kim daha çok insan öldürdü şeklinde bir kıyasın yanlış olduğunu söyleyen Ben-Meir, bu konuda doğru bir zemin oluştuğu takdirde İsrail ve Hamas'ın sorgulanabileceğini iddia etti. Suriye ve İsrail arasındaki ilişkilere de değinen Ben-Meir, bu konuda İsrail'in Türkiye'nin arabuluculuk rolüne büyük oranda hazır olduğunu; ama bazı kötü sürprizlerin bu durumu baltaladığını söyledi.
Gazze'de hayat şartlarının oldukça kötü olduğuna değinen Dr. Alon Ben- Meir, Gazze'nin içinde bulunduğu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Ben-Meir, Filistin'e ilişkin temel meseleleri İsrail'in oluşturmaya çalıştığı sınırlar, yerleşim meselesi, Filistinli mülteciler ve Kudüs'ün statüsü olarak sıraladı. Hamas ve El-Fetih arasında devam eden ihtilafları değerlendiren Ben-Meir Filistin halkının diğer bütün Arap halklarından daha demokrat olduğunu belirterek, seçim sonuçlarına herkesin riayet etmesi gerektiğini söyledi.
İran'ın bölge ve özellikle de İsrail için tehdit oluşturduğunu iddia eden Ben-Meir, İran ve İsrail arasındaki ihtilaflar çözülmeden, İran'ın nükleer silah tehdidi hallolmadan atılacak adımların eksik olacağını söyledi. İran konusuna ilişkin çözüm önerisini P5+2 ( Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi beş ülke, Türkiye ve Almanya) şeklinde formüle eden Ben-Meir, Türkiye'nin İran'la devam eden ihtilaflar konusunda kilit bir ülke olduğuna dikkat çekerek, İran nükleer silahlar konusunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi beş ülke ve Almanya formülünden çıkarılarak Türkiye'nin de sisteme dâhil olacağı şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
ABD Başkanı Barack Obama'nın Ortadoğu politikalarını da değerlendiren Alon Ben Meir, Obama'nın çok taraflı uluslararası ilişkiler kurma yolunu seçerek doğru olanı yaptığını belirtti. Ben Meir, Obama'nın George Bush yönetiminden sonra Ortadoğu'ya barışın gelmesi adına daha doğru yöntemler izlediğine dikkat çekti.