Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Youtube'a erişimin yasaklı olmasına ilişkin, bu kuruluşa, burada hizmet sağlıyorlarsa bir temsilciliğin, bir muhatabın olması gerektiğini söylediklerini belirterek, 'Bundan bile imtina ederseniz bu ülkenin sizin için yapacağı bir şey yok' dedi.
HP'nin Türkiye'deki 20. yılı dolayısıyla düzenlenen '20 Yılda 20 Ödül' törenine katılan Yıldırım, buradaki konuşmasında, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bir sektör olmaktan çıkarak bir yaşam tarzına dönüştüğüne işaret ederek, 'Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanmayanın ne küresel ne yöresel rekabette ayakta kalma şansı yok' değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşümü vizyonu çerçevesinde 2023 hedeflerine değinen Yıldırım, 2023 yılında bilgi ve iletişim teknolojilerinin cirosunu 160 milyar dolara ve bunun içinde yazılımın payını yüzde 50'ye çıkarmayı amaçladıklarını aktardı.
Hali hazırda 37 milyon internet hizmeti kullanıcısına ulaşıldığını kaydeden Yıldırım, son dönemde sektöre yönelik gerçekleştirilen yasal çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yıldırım, 'Her ne kadar sektördeki her faaliyet kayıtlı ise de genel anlamda zayıf yönleri, kuvvetli yönleri, fırsatları, tehditleri maalesef tam anlamıyla ölçecek bir altyapımız yoktur' diyerek, böyle bir altyapıyı oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
Youtube'a erişimin yasaklı olmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:
'Biz bu firmaya her türlü kolaylığı sağladık, her türlü anlayışı gösterdik. Mahkeme kararı yanlış olabilir, ama bunu düzeltecek olan yine mahkemelerdir. Şöyle bir noktaya geldi iş; diyoruz ki 'Arkadaş gel burada bir temsilcilik aç.' Burada bir muhatap olsun istiyoruz. Mahkemeler de istiyor, vergi daireleri de istiyor, kurum da istiyor, Bakanlık da istiyor. 'Yok efendim ben küresel bir şirketim, Türkiye'de şimdilik temsilcilik açmayı düşünmüyoruz, ama Türkiye'de faaliyet yapmaya da devam etmek istiyoruz.'
Bu, vergi dairesine uğramadan dükkan açıp çalışan bir basit şirketten farklı bir şey değil. Ne kadar büyük olursa olsun böyle bir hakkınız yok. Zannediyorlar ki bizim mahkemelerimiz gece gündüz faaliyette, yeter ki bu siteleri yasaklayalım. Öyle bir şey yok. Ben yavaş yavaş şöyle düşünmeye başladım; bu muhabbet hoşlarına gidiyor, Türk halkının bunların reklamını bedava yapması hoşlarına gidiyor.
Vatandaşlarımın bu konuda uyanık olması lazım. Hiç kimse Türkiye'nin kanunlarını görmezden gelemez. İstediği kadar büyük olsun. Biz onlara yapamayacağı bir iş teklif etmiyoruz. Diyoruz ki 'Burada içerik sağlıyorsanız, hizmet sağlıyorsanız burada bir nokta, bir temsilciliğin, bir muhatabın olması lazım. Biz sizinle nasıl haberleşeceğiz?' Bundan bile imtina ederseniz bu ülkenin sizin için yapacağı bir şey yok.'