Kalp, vücudun dolaşım sisteminde adeta motor görevinde bulunuyor. Dakikada 60-80 arasında çarpan kalp günde 9 bin litre kan pompalıyor. Kanın, kan damarları üzerindeki basıncı, tansiyon olarak adlandırılıyor. İdeal bir kan basıncında büyük tansiyonun 120 mmHg, küçük tansiyonun ise 80 mmHg olması gerekiyor.
Yüksek tansiyon sinsi ilerliyor
Ülkemizde her 3 yetişkinden biri, yüksek tansiyon hastalığıyla mücadele ediyor. Genellikle enseden başlayan baş ağrısı, kulakta çınlama ve uğultu, baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösteren hipertansiyon sinsice ilerleyerek kalp yetersizliğine de zemin hazırlayabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nihat Özer, yüksek tansiyonun nedenleri ve kontrol altına alınması için dikkat edilmesi gerekenler hakkında önemli bilgiler verdi.
Genç yaşta da görülebiliyor
Tansiyon hastalığının ortaya çıkmasında yaş faktörü önemli rol oynuyor. Genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinen tansiyon günümüzde 13-14 yaşlarındaki çocuklarda bile görülebiliyor. Erkeklerde daha çok görülen hastalık, kadınları 55 yaşından sonra yakalıyor. Tansiyon tedavi edilmediğinde kalp, böbrek, göz ve beyin damarları hasar görüyor. İlerleyen süreçte felç, görme kaybı, kalp krizi ve böbrek yetersizliğine zemin hazırlıyor.
Beslenme önerileri
Tansiyonu kontrol altına almanın yolu, sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemekten geçtiğini belirten uzmanlar, beslenme önerilerini şöyle sıralıyor:
- Tuzu azaltın.
- Kırmızı et ve sakatattan uzak durun.
- Kavun, karpuz, kuru kayısı, avokado, incir, portakal, kuru üzüm, soğan, patates, domates ve hatta üzüm tüketin.
Sarımsak ve limon tam tedavi sağlamıyor
İlaç tedavisinin yanında toplumda bilinen yöntemler de tansiyonun düşürülmesine yardımcı oluyor. Sarımsak ve limon suyu halk arasında en çok başvurulan yöntemi oluşturuyor. Ancak bu yöntemler, tam bir tedavi sağlamıyor. Evde yapılan bu uygulamalara rağmen tansiyon düşmüyorsa, mutlaka doktora başvurulması öneriliyor.