İstanbul’da dolaşıp da tarihi eserler üzerinde birer şaheser olan hat yazılarına hayran olmayanımız var mıdır? Peki, Osmanlı İstanbul’unda en çok kitabe yazmış hattat kimdir diye sorsak ne cevap verirsiniz? Sözü uzatmayalım, bu sorunun cevabı Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi’dir. Zaman içinde kaybolanları saymazsak bile bugün İstanbul’da imzalı ve imzasız çok sayıda kitabesi tarihî yapıları süslemektedir.
Topkapı Sarayı’ndan Beyazıt Yangın Kulesi’ne, Nusretiye Camii’nden Cevri Kalfa Mektebi’ne, Sultan II. Mahmud Bendi’nden Galata Mevlevihanesi’ne, Babıali’den Darphane-i Amire’ye Yesârîzâde Mustafa İzzet’in İstanbul’daki abidevî eserlerde yer alan kitabeleri Oktay Türkoğlu tarafından tespit edilerek kitaplaştırıldı. Kubbealtı Vakfı Yayınları’ndan Hattat Yesârîzâde Mustafa İzzet’in İstanbul Kitabeleri adıyla yayınlanan çalışma, Türk hat sanatı tarihine olduğu kadar edebiyat ve İstanbul araştırmalarına da önemli bir katkı sunuyor.
Osmanlı döneminin önemli hattatı
Osmanlı hat sanatında kitabe yazma hususunda emsalsiz bir mevkiye sahip olan Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi, 1770’lerin başında İstanbul’da dünyaya geldi. Pek çok şöhretli hattat gibi o da erken yaşında hüsn-i hat sanatıyla ilgilenmeye başladı. İlk hat eğitimini babası Yesârî Mehmed Es’ad Efendi’den aldığı hatta babasının kendisine talik yazıdan icazet verdiği bilinmektedir. Yesârîzâde Mustafa İzzet, yazıdaki maharetiyle Osmanlı talik hattını İran talik hattından tümüyle farklı bir üsluba getirerek Osmanlı talik ekolünü kurmuştur. Yazı sanatında olduğu kadar bürokraside de zamanla yükselen Yeserizade, İstanbul kadılığı, Anadolu kazaskeri ve Rumeli kazaskeri gibi görevlere getirildi. Yesârîzâde’nin 1849’da vefatının ardından, terekesinden 65 bin celi talik yazı kalıbı çıktığı rivayet edilmektedir. Ulaşılması kolay olmayan bu rekor aynı zamanda Yesârîzâde’yi İstanbul’un en velut hattatlarından biri yapacaktır.
Oktay Türkoğlu’nun hazırladığı kitapta, Yesârîzâde’nin İstanbul’daki cami, türbe, çeşme, sebil, kışla, yangın kulesi, saray, medrese, mevlevihâne, nişan taşı ve menzil taşı gibi çeşitli yapılarda bulunan 150’den fazla kitabesi ele alınıyor. Yazar, tespit ettiği kitabeleri ketebeli ve ketebesiz olarak sınıflandırarak her bir kitabenin okunuşuna ve fotoğrafına yer veriyor. Ayrıca bina ve kitabe hakkındaki bilgileri okuyucuyla paylaşıyor.
Çok önemli eserler inşa edildi
Bu kitabeler, Yesârîzâde’nin saltanatlarına şahitlik ettiği Sultan III. Selim, Sultan IV. Mustafa, Sultan II. Mahmud ve Sultan Abdülmecid devri yapılarını ihtiva etmektedir. Ancak bunlar arasında en çok kitabeyi hem en üretken çağına tesadüf etmesi hem de inşa ve ihya edilen yapıların çokluğu sebebiyle Sultan II. Mahmud’un saltanat yıllarında yazmıştır. Yesârîzâde, padişahların bânîsi olduğu eserlere kitabeler yazdığı gibi, Hanım Sultanlar ile sadrazam ve paşaların inşa ettirdiği abidelerde de imzası bulunmaktadır. Söz konusu kitabelerde Enderunlu Vasıf ve Keçecizade İzzet Molla başta olmak üzere devrin tarih düşürmekte mahir şairleri tarafından yazılmış manzumeler yer almaktadır.
Yesârîzâde Mustafa İzzet, altmış seneden fazla devam eden sanat yaşamında İstanbul dışında özellikle Hicaz, Mısır, Rumeli gibi Osmanlı vilayetlerinde yeniden inşa veyahut tamir edilen binalar için de kitabeler yazmıştır. Bunların önemli bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. Dileriz ki, Yesârîzâde’nin İstanbul dışındaki kitabeleri de bir araya getirilir. Hatta sadece Yesârîzâde değil, Kazasker Mustafa İzzet ve Sâmi Efendi gibi kitabeleri bulunan diğer büyük hattatlar için de benzer çalışmalar yapılır.