Yaşadığını ispat etmeye çalışırken ikinci kez öldü: Yaşadığına da öldüğünü de inandıramadı

Nüfus kayıtlarına göre 1950 yılında öldüğünü öğrenen 87 yaşındaki İbrahim Dikici, yaşadığını ispat etmek için hukuk mücadelesi başlattıktan sonra “ikinci kez” vefat etti. Verdiği mücadele esnasında hayatını kaybeden Dikici "ikinci kez ölmüş" oldu. Dikici’nin ailesi, yaşadığını ispatlamaya çalışan Dikici’nin bu kez de öldüğünü ispat etmek için mücadele verdi. Bürokratik işlemler sebebiyle 5 gün boyunca morgda kalan Dikici’nin cenazesi, güçlükle defnedilebildi.

Yaşadığını ispat etmeye çalışırken ikinci kez öldü.

Olay, İzmir’de meydana geldi. 87 yaşındaki İbrahim Dikici, sağlık sorunları nedeniyle 2018 yılında hastaneye gittiğinde nüfus kayıtlarına göre ölü olduğunu öğrendi. Bunun üzerine isim ve soy isim olmadan “adli vaka” olarak girişi yapıldı.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/03/24/11/37/resized_a4a0f-46b6e2dd41725557.jpg

16 YAŞINDAYKEN ÖLDÜ YAZILMIŞ

Dikici’nin yakınları ise sorunu çözmek için araştırma yapmaya başladı. Nüfus kayıtlarında Dikici’nin 5 Mayıs 1950 tarihinde henüz 16 yaşındayken öldüğünün yazıldığı, kaydın da tanımadıkları M.B. isimli şahsın beyanı ve Kayseri Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğünün yaptığı tahkikat sonucu 2018 yılında gerçekleştiği anlaşıldı. Bunun üzerine İbrahim Dikici’nin yaşadığını ispat etmek için 2 Mart’ta hukuk mücadelesi başlatıldı. 18 Mart’ta Dikici’den kan örneği alındı, anne babası ve çocukları hayatta olmadığı için mezarları açılarak DNA tespiti yapılmasına karar verildi. Ancak yaşadığını bir türlü ispat edemeyen adam, kan örneği alındığı günün gecesi böbrek yetmezliğinden hayatını kaybetti. Dikici’nin ailesi, bu kez de İbrahim Dikici’nin 1950 yılında değil, 2021 yılında öldüğünü ispat etmeye çalıştı. Cenazesi 5 gün boyunca morgda kalan Dikici, uzun uğraşlar sonucu defnedildi. Adeta ikinci kez ölen adamın yakınları, nüfus kayıtlarındaki karışıklıktan dolayı mezar taşına isim soy isim yazamadıklarını, Dikici’yi ölü gösterenler hakkında dava açacaklarını söyledi.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/03/24/11/38/resized_6b248-263bec1e41725555.jpg

HAYATTA OLDUĞUNU KANITLAMAYA ÇALIŞIYORDU

Dikici’nin yeğeni İnanç Dikici, “Amcam 2018 yılında hastaneye kaldırıldığında nüfus kayıtlarında ölü olduğu tespit edildi. Biz nüfus müdürlüğüne, adli makamlara müracaat ettik ama sonuç alamadık. Hatta ben 2019 yılında suç duyurusunda bulundum ancak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktı. Biz hayatta olduğunu kanıtlamaya çalışırken amcam 18 Mart gecesi vefat etti. Vefatı ile birlikte sorunlar da devam etti. 5 gün geçmesine rağmen defin işlemlerini yapamadık. Nüfus kayıtlarında neden ölü gösterildiğine dair bir fikrimiz yok. Özellikle manevi anlamda ciddi bir mağduriyetimiz var. Acımızı yaşayamadan cenazemizi defnetmeye çalıştık. Mezar taşında isim ve soy isim olmadan defnedildi” dedi.TANIMADIĞIMIZ BİR BEYANDA BULUNMUŞ

Amcasının 87 yaşında vefat ettiğini ancak nüfus kayıtlarına göre 16 yaşında bir çocukken ölmüş gibi göründüğünü kaydeden İnanç Dikici, “Amcam 87 yaşında vefat etti ama nüfus kayıtlarında 16 yaşında ölmüş gibi bir kayıt var. Bunun hangi belgeye dayandırıldığına dair bir fikrimiz yok. 17 Temmuz 2018’de, Kayseri Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğünün yaptığı tahkikat ve tanımadığımız M.B. isimli bir şahsın beyanına ilişkin ölü gösterildiği bilgisine ulaştık. Herkes istediği gibi herkesi ölü gösterebiliyor mu? Bu, bu kadar kolay mı? Biz defin bile yapamazken insanların bu şekilde beyan yapabilmesi şaşırtıcı. M.B.’nin 2018’de yaptığı bildirim ve yapılan tahkikat, amcamın 5 Mayıs 1950’de öldüğüne dair. Biz ise 2 Mart’ta 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtık. Amcamın sağ olduğunu ispatlamaya çalışırken amcam 18 Mart gecesi vefat etti. Amcamızın 1950’de değil 2021’de vefat ettiğini ispat etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.MEZAR TAŞINDA İSMİ YAZMIYOR

Dikici’nin yeğenlerinden Anıl Özırmak da, “Dayım 5 gün morgda kaldı. Zaten ölü görüldüğü için işlemleri halletmemiz uzun sürdü. Sonunda defnedebildik. Dayımı annesinin mezarının üstüne defnettik ancak bu kez de mezar taşında isim ve soy isim yazılı değil. Dava sonuçlandıktan sonra mezar taşına ismini yazdıracağız” dedi.