Büyük İstanbul depremi korkusu, kiracıları daha dikkatli olmaya sevk ederken, ev sahipleri de kirli bir oyuna başvurdu. Evlerini daha genç gösterip “güvenli konut algısı” oluşturmak isteyen ev sahiplerinin deprem sigortası yaptırırken de aynı oyunu sürdürdüğü ortaya çıktı. Bu durumun son mağduru ise Maltepe Altayçeşme Adalı Sokak’ta bulunan bir evi kiralayan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Meryem Akça oldu. Kardeşi ve okul arkadaşıyla birlikte 15 ay önce ev kiralayan Akça’nın yaşadığı olay bu kadarına da pes dedirtti. İnternette yer alan ev ilanlarını tarayan Akça, 2000 senesinden önce yapılan tüm binaları eleyerek yaşadığı evi kiraladı. Genç ve deprem sigortalı bir evde yaşadığı için kendini oldukça güvende hisseden genç kızın tüm dünyası, kapıcının “Ekipler gelecek binaya sağlamlık kontrolü yapacaklar” demesiyle alt üst oldu. AFAD ekiplerinin yaptığı inceleme sonucu, binanın 2000 yılında değil, 1987 yılında yapıldığı, deprem sigortasının tarihinin ise doğru yazılmadığı ortaya çıktı. İnternete verilen kiralık daire ilanında binanın 2000 yılından sonra inşa edildiği bilgisi yer alırken, doğru olmayan bilgilerin yer aldığı DASK raporu ise Akça’ya emlakçı tarafından gösterildi.
İSKELETTE NE ARARSAN VAR!
Yaşanan skandal bununla da sınırlı kalmadı. AFAD ekiplerince yapılan incelemelerde daire sakinlerinin izni istenerek bina iskeletinden çeşitli numuneler alındı. Perde denilen bu bölümden alınan parçalarda deniz kabuklarıyla karşılaşan Akça, “O andan itibaren beynimizde şimşekler çaktıran gerçeklerle yüzleşmeye başladık. Ekibin çıkardığı numune deniz kumundan yapılan bir beton parçasıydı. İçinde deniz kabukları da dahil ne ararsanız var. İşin kötü yanı bunlar binayı taşıyan ana bölümde yer alıyor” dedi.
GERÇEĞİ KOMŞUSU ANLATTI
6 ŞİDDETİNE DAYANAMAZ
Akça sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz daha bina yaşının şokunu atlatamamışken, komşumuz bodrumdaki derin çatlakları gösterdi. Kolonlardan bazılarının beton kısmı dökülmüş, içindeki demir açıktan görünüyor ve demiri elinizle dokunarak ufalayabiliyorsunuz. Ekipten biri binadaki işlerini tamamlayınca çıkmadan son kez bizim dairedeki numune aldıkları yerin fotoğrafını çekti. O esnada ekiplere, 6 şiddetinde bir depremde ayakta kalır mıydı diye sordum, cevap hayırdı. Ekipler binanın yüzde 95 çürük çıkacağı tahmininde bulunarak apartmandan ayrıldı.”
MEMLEKETİME DÖNDÜM
SAHTEKARLIK YAPILMIŞ OLABİLİR
Bina inşaatlarında böyle oyunlar dönerse daha çok can yitirileceğini hatırlatan Akça şöyle devam etti: “Acısı taze olan İzmir depreminde enkaz altında kalanlardan en çok ev sahiplerinin evlerinin çürük olduğunu bilerek bunu kendilerinden sakladıkları kiracılara üzülmüştüm. İstanbullu kiracılar, belki sizin de sağlam diye evini tuttuğunuz ev sahibiniz binasını genç ve sağlam göstererek sahtekarlık yapmış olabilir.”
Kişilerin beyanı esas alınır
Tüm bilgiler veritabanında
Kentsel Dönüşüm Uzmanı Levent Deveci: “DASK, kamu alanındaki bir veriyi değiştirme kudretini kişilerin beyanına bırakmış bir sistem değil. DASK’ta sigorta yaptırmak istediğinizde ada, parsel numarası verirsiniz, tüm bilgiler veritabanında zaten mevcuttur. DASK, belediye verileriyle çalışır. Belediye verisi doğru geldiyse, DASK’ın verisi doğrudur. Buradaki olay çok spesifik bir durum. Yanlış veri girişi yapılmış olabilir. Burada bir muğlaklık var ancak bunu proje bazlı incelemek gerekir. Genele yaymak doğru olmayabilir.”