İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi Eylül ayı toplantısının ikinci oturumu, Meclis 2’inci Başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı Başkanlığı’nda İBB Saraçhane binasında gerçekleştirildi. Meclis toplantısında 20 İlçenin İmar ve Bayındırlık raporları görüşüldü. Komisyon görüşmeleri sırasında söz Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, iptal edilen imar raporları hakkında konuşma gerçekleştirdi. İBB İmar Komisyonu Başkanı Adnan Zeki Bostan ve Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
"Yapilan hatanın giderilmesi için ihtiyaç yokken plana cami konulmuş"
Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, "Bugün her ne kadar konuyla ilgili bir gündem maddesi yok ise de, bu mecliste bizim planlarımıza yaptığımız itirazlar görüşüleceğini bekledik. Oda kaldı. Anladığım kadarıyla 2024 yılına kadar bunu onaylamayacaksınız. Belki başka bir belediye başkanı geldiğinde itirazsız bir şekilde daha rahat geçsin diye mi yapılıyor, ben anlayamıyorum. 8 ana başlıktan dolayı itiraz ediyoruz. Bir tanesi mahkeme kararları doğru sorgulanmıyor, doğru analiz edilmiyor. İşin içeriğinin dışında analiz ediliyor. Dolayısıyla yanlış kararlar verilmiş. Bu kararların doğru yapılmasının önemi, bir daha planın iptal edilmesinin, planı ne kadar doğru yaparsak plan bir daha o kadar zor iptal edilir. İbadet alanları var, okul alanları var, kamu alanları var. Bence yapılan inancımıza da saygısızlık. Yapılan hatanın giderilmesi için bir yerine de hiç ihtiyaç yokken cami konulmuş. Bu gerçekten hiç yakışmıyor. Sizden rica ediyorum bu konuda doğru, bilimin ahlakın huzurunda doğru değerlendirelim. Planın iptaline neden olan konu da plan dışı bırakılmış. Buda akıl dışı bir şey". diye konuştu.
"Camiye saygıyı senden mi öğreneceğiz"
Esenyurt Belediye Başkanı Bozkurt’un konuşmasının ardından söz alan İBB İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı Adnan Zeki Bostancı, "Yalanla bir şeyleri kapatmaya çalışmak, gaye iftira atmak. İtirazların dosyası dün geldi. Bir belediye başkanına iftira yakışır mı? Şimdi Cami’ye saygı, bırakın Allah aşkına. Camiye saygıyı senden mi öğreneceğiz. İstismara sıra geldiğinde camiyi güzel kullanmaya çalışıyorsunuz. Sen istismar etme, siz istismar ediyorsunuz. Biz cami ile ilgili bir şey demiyoruz ki. Diğer donatılarla birlikte cami de konmuş. Neyin saygısızlığını yapıyoruz. Senin kafan karışık, esas saygısızlığı sen yapmaya çalışıyorsun. Sizin kafanız o kadar militan ki 2 bin 460 hektarlık bölge planında bir tane parsele takılmışsınız. Ve onun üzerinden şov yapmaya çalışıyorsunuz. Siz belediye başkanısınız, siz devlet adamısınız. Devlet adamına militanlık ve şahısla ilgilenmek, şahıslar üzeri gidip öç almaya çalışmak, yakışmaz, ayıptır." ifadeleriyle cevap verdi.
"Yapılan bir usulsüzlüğün içine camiyi koymak, camiye yapılacak en büyük haksızlıktır"
Son olarak söz hakkı talep eden Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, "Nezaketle, yutkunarak, kullanmam gereken birçok kelimeyi de kullanmadan, ön yargılı olmadan, karar verildikten sonra ne konuşacağımı da söyleyebilirim. O zaman daha güzel kendimi ifade ederim, karara göre ön yargılı olmadan ve arkadaşların konuşma nezaketsizliklerine girmeden, kime neyi konuştuklarının farkında değiller. Ben hala nezaketle, umutla, saygı ve ahlak kurallarında bu işin değerlendirileceğine inancımı koruyarak konuşmaya çalışıyorum. Efendim 90 bin metrekarelik yere neden takıldınız? Ben ne oranın sahibini tanırım, ne sahibi ile yemiş içmişim ama başkanı ziyaret ettiklerini biliyorum. Benim kimseye karşı bir kastim yok, kastimin olması için, elinde olan bir hakkı almam lazım. Ben kimsenin elinde ki bir hakkı almıyorum. Tam tersi yaklaşık 20 yıldır neyse hakkı, o hakkının korunmasını istiyorum. Ama bu hakkı korumak yerine Esenyurtlulara bedelini ödetmek üzere bir imar tadilatı yapıp, milyonlarca liralık bir rant kazandırılmasına karşı durmak da ahlaklı bir belediye başkanının görevidir. İster arkadaşlar buna itiraz etsinler, ister kendilerince kelimeler uydursunlar, gerçek bu. Cami ile ilgili eleştirimin arkasındayım. Yapılan bir usulsüzlüğün içine camiyi koymak, camiye yapılacak en büyük haksızlıktır. Onu savunmak benim de görevimdir. Bu görevi kendimde görüyorum. İnancım gereği, içinde bulunduğum durum gereği bunu da savunmak zorundayım, söylemek zorundayım. Efendim ‘öç almak’ neyin öcünü alacağım ben. Kimsenin bana yaptığı bir hatanın karşılığını veriyor değilim. Kimseye bir bedel de ödetmiyorum. Tam tersi birilerinin haksız yere Esenyurt üzerinden rant elde etmesini engellemeye çalışıyorum." dedi.